Sabancı Kompozit Malzeme Mükemmeliyet Merkezi'nin temeli atıldı

Sabancı Kompozit Malzeme Mükemmeliyet Merkezi'nin temeli atıldı

Başbakan Davutoğlu: (2)

İSTANBUL (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, sektörel dönüşüm alanında, hükümet programında ve G-20'de gündeme getirecekleri hususlarda gelişen ekonomilerde teknolojik dönüşümün önemine vurgu yapacaklarını belirterek, "Bu çerçevede de atılması gereken adımlar neyse dinlemeye, gerekli yasal düzenlemeleri yapmaya, verilecek destekleri vermeye de hazırız. Yeter ki herkes öne çıksın, kimse başkasının adım atmasını beklemesin" dedi.

Davutoğlu, Sabancı Holding iştiraklerinden KordSA Global ve Sabancı Üniversitesi işbirliği ile hayata geçirilen Sabancı Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi'nin temel atma töreninde, ilan edilen dönüşüm programındaki 9 öncelikli maddeden hangisi alınırsa alınsın, kompozit teknolojileriyle ilgili bir boyut görülebileceğini dile getirdi.

Yüksek teknoloji olduğu takdirde ithalata olan bağımlılığın azalacağına değinen Davutoğlu, ihracatın 36 milyar dolardan 160 milyar dolara çıktığını hatırlatarak, "Ama bizim için önemli olan sadece niceliksel değişim değil, ihracat içinde eskiden düşük ve orta düşük teknolojiler yoğunlukluydu, şimdi orta yüksek teknolojiler yoğunluklu, yüksek teknoloji hala yüzde 3,4 düzeyinde. Biz istiyoruz ki bunu yüzde 15'e çıkaralım. 1 kilogram ihracatta 1,5 dolar kazanıyoruz. Almanya 4,5 dolarsa, biz en az 3 dolar kazanmalıyız. Bu da niteliksel bir dönüşümü beraberinde getiriyor" diye konuştu.

Davutoğlu, öncelikli teknoloji alanlarında ticarileşme, kamu alımları yoluyla teknoloji geliştirme ve yerli üretim, yerli kaynaklara dayalı enerji üretim programlarıyla ilgili olduğunu ifade etti.

Ahmet Davutoğlu, 2002'de yüzde 0,53, son yıllarda yüzde 1'e yaklaşan Ar-Ge çalışmalarının gayri safi milli hasıla içindeki oranını en kısa sürede yüzde 3'e çıkaracaklarını bildirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Çünkü fark oluşturacağımız yer orası. Bu sefer tarihi arkadan takip etmememiz lazım. Sanayi devrimini biz yaklaşık bir yüzyıl sonra takip ederek arayı kapatmaya çalıştık. İletişim teknolojileri ve küreselleşme devrimi, 80'li, 90'lı yıllardan sonra hızlanırken, biz 5-10 yıl sonraki şeylerle intibak ettik, hala intibak sürecindeyiz. Nanoteknoloji, kompozit teknolojilerde bu mesafe gittikçe daraldı, şimdi artık aylarla hesap ediyoruz. Bu, bizim için bir gurur vesilesidir. Bir başka vesileyle dış politika bağlamında söylediğim bir söz burada da geçerlidir: Tarihin arkasından koşulmaz, tarihin içinde koşulur ve önüne geçilir. Burada da ufak bir değişimle bunu şöyle demek istiyorum: Teknolojinin arkasında koşulmaz, teknolojinin içinde koşulur ve önüne geçilir. Eğer bu mantıkla çalışırsak, işte o zaman devlet, üniversite, sanayi iş birliği sağlam bir zemine oturur." 

Aktarılmış teknolojinin süreklilik arz etmediğini ve kalıcı olamayacağını, bilimsel altyapı olmadan teknolojinin aktarılıp tüketildiğini anlatan Davutoğlu, uygulamalı teknoloji ve girişimcilik konusunun önemine işaret etti.

- "Üniversitelerde temel bilimler ayağı zayıf"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, hala üniversitelerde temel bilimler ayağının zayıf olduğunu ve temel bilimlere yeterince önem verilmediğini dile getirerek, şöyle konuştu:

"Halbuki temel bilimler ayağında sağlam bir zemine oturmadan hele matematik mantığı, matematiksel düşünce biçimi ve bunun dayandığı arkasındaki felsefe anlaşılmadan bu teknolojilerde süreklilik sağlanamaz. Bakıyorum öğrenciler işletmeye seçiyor, diğer alanları seçiyor 'Eğer olmazsa, dışarıda kalmayayım' diye fizik, kimya, matematik gibi temel bilim alanlarını seçiyor. Bilimsel düşünce öncelikle bir zihniyet meselesidir. O zihniyet meselesini inşa edemezseniz, teknoloji alırsınız, özne olamazsınız. Biz özne devlet istiyoruz, özne üniversite istiyoruz, özne sanayi istiyoruz. Hiçbirisinin nesnesini kabul etmiyoruz. Nesneleşmek istemiyoruz. Onun edilgen bir tarafı olmak istemiyoruz."

Davutoğlu, temel bilimsel altyapı tahkim edilmeden mühendislik ve sonra ortaya çıkacak teknolojinin bir aktarım meselesi haline dönüşeceğine dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Biz, 19. yüzyılda sanayi devrimine böyle baktığımız için paradigmatik bir dönüşümü çok geç yakalayabildik. Şimdi bütün bu teknolojinin arkasındaki bilimsel zihniyeti, bilimsel düşünce yöntemini ve o temel bilim altyapısını yakalamak durumundayız. Bu olduğu zaman, bunu uygulamalı teknolojiye dönüştürecek olan alan teknoparklardır, TÜBİTAK'tır, üniversitelerimizdir, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızdır ve diğer kurumlardır. Teknopark yapılanması aslında bu bilimsel düşüncenin uygulamalı alana dönüşmesi için uygun bir iklim oluşturmaktır. O iklimin burada bugün oluşmuş olduğunu görmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu iklim oluştuğu zaman işte bütüncül bir perspektif birlikte ortaya çıkmış oluyor. 2002'de 2 teknopark vardı. Sayın Özal'ın vizyonuyla buralar teknopark alanı olarak seçildi ama bize gelene kadar taş üstüne taş konulamadı. Çünkü bu sadece vizyon meselesi değil, Sayın Özal'ın koyduğu vizyonu hep takdir ediyoruz, ama uygulama, irade, öncelik meselesi. Hükümet olarak bu iradeye, önceliğe de sahibiz."

Davutoğlu, 40 ildeki 59 teknoparktan 41'inin faal durumda, diğerlerinin de kurulma aşamasında olduğunu kaydederek, teknoparklarda bilimsel düşüncenin ürettiği yeni zihinle uygulama alanının buluşacağını anlattı.

Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini belirten Davutoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Hükümet olarak her türlü desteği vermeye hazırız. Gerek bu sürecin özneleri olarak devlet, üniversite ve sanayi gerekse sürecin doğası içinde söz konusu olan bilimsel düşünce, uygulamalı teknoloji ve girişim, bunların hepsi bütüncül bir yaklaşımın içinde anlam kazanabilir. Bir tanesini bu taşların içinden yerinden oynatırsanız, diğeri anlamını kaybeder. Puzzle'ın her bir parçasını adım adım iç içe geçecek şekilde bir araya getirmek durumundayız ve sonunda çıkacak güzel resmi hep beraber seyredeceğiz. Ama hiçbir şeyi ihmal etmeden... Gerek sektörel dönüşüm alanında gerek hükümet programımızda gerek G-20'de gündeme getireceğimiz hususlarda hep gelişen ekonomilerde teknolojik dönüşümün önemine vurgu yapacağız. Bu çerçevede de atılması gereken adımlar neyse dinlemeye de hazırız, gerekli yasal düzenlemeleri yapmaya da hazırız, verilecek destekleri vermeye de hazırız. Yeter ki herkes öne çıksın, kimse başkasının adım atmasını beklemesin.

Araştırma altyapılarının desteklenmesi hakkında kanun yönetmeliği konusunda da sayın bakanlarımıza da söyledim, en kısa zamanda çıkacak. Bu konular söz konusu olduğunda değil yıl, ay, hafta, gün hesabı, dakika hesabı bile yapar, en kısa zamanda bunları çıkartırız. Ama aynı hıza, siyasi iradenin taahhüt ettiği bu hıza üniversitelerimizin de sanayimizin de katılması durumunda inşallah Türkiye, teknolojiyi aktaran, teknolojiyi tüketen değil, aldığı teknolojiye kendi katkısını yapan ve yeni teknolojiler üreten yeni bir neslin ülkesi olacak."

Konuşmaların ardından Başbakan Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmal, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, butona basarak, merkezin temelini attı.

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Başbakan Davutoğlu adına dikilen fidanların sertifikasını Davutoğlu'na sundu.

Bu arada Başbakan Ahmet Davutoğlu, Dolmabahçedeki Başbakanlık Ofisi'nden helikopterle Sabiha Gökçek Havalimanı'na, buradan da araçla Sabancı Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi'nin temel atma törenine geçti. Davutoğlu, daha sonra helikopterle Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'ne döndü.

(Bitti)

Kaynak:Haber Kaynağı