(Saat 19.30'a kadar ambargoludur)"Yeni Türkiye Yolunda"

(Saat 19.30'a kadar ambargoludur)
"Yeni Türkiye Yolunda"

Başbakan Davutoğlu: (3)

ANKARA (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Özgürlüklerin korunması ve iç güvenlik reformunda temel amacımız, özgürlüklerin güvenlikle birlikte gerçekleşmesidir. Kesinlikle toplantı, gösteri yürüyüşü yapma özgürlüğü de dahil hiçbir özgürlüğe herhangi kısıtlama gelmeyecektir. Böyle bir niyetimiz söz konusu olamaz" dedi.

Davutoğlu, televizyonlarda yayınlanan "Yeni Türkiye Yolunda" adlı ulusa sesleniş konuşmasında, Şubat ayındaki çalışmaları konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Şah Fırat Operasyonu'ndan 3. köprüye, İstanbul'un mega projelerinden Ordu-Giresun Havalimanına kadar değişik alanlarda heyecan verici projelerle dolu bir ay geçirdiklerini anımsatan Davutoğlu, bunun yanı sıra üzüldükleri olayları da yaşadıklarını hatırlattı.

Davutoğlu, yüreklerde acıyla hissettikleri hatıraları Şubat ayında geride bıraktıklarını belirterek, "Malatya'da eğitim uçuşu esnasında iki uçağımızın düşmesi sonucunda 4 kahraman pilotumuz şehit oldu. Kabil'deki terör saldırısında yine kahraman bir askerimiz şehit oldu. Onlara Allah'tan rahmet diliyorum" ifadesini kullandı.

- Üniversite öğrencisi Özgecan'ın ölümü

Büyük milletlerin dünyanın her yerinde sınamalarla karşı karşıya kaldığını dile getiren Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Büyük milletin fertleri olmak onur verici bir geçmişe, onur duyulan bir geleceğe hazırlanmak kadar bazı fedakarlıklar da yapmayı beraberinde getiriyor.

Yine bu ay içinde bizim yüreğimizi yakan, bütün bir milleti infiale sevk eden birtakım cinayetlere de şahit olduk. Özgecan Aslan kızımızın hunharca katledilmesine bütün bir millet olarak tepki verdik. Şu anda sizler televizyonları başında beni izlerken hepiniz sağınızda belki kızınız, solunuzda oğlunuz veya kardeşiniz oturuyor. Herkesi bir muhasebeye davet ediyorum, bu toplumda şiddet kültürünü tümüyle yok etmeliyiz. Özgecan Aslan'ın ölümü üzerinden uyanan ortak bilinç, bu ölümün acı hatırasına rağmen hepimizde bir ümit yeşermesine de yol açtı, bu ortak bilinci harekete geçirmeliyiz. Bu ortak bilincin sözcüsü olan Özgecan'ın babası Mehmet Aslan'a bir kez daha teşekkür ediyorum. Hiçbir intikam hissi duymaksızın yaptığı çağrılar hepimizin kulağında ve kulağımızın ötesinde yüreğimizde derin izler bıraktı, işte Anadolu irfanına sahip yiğit bir insanın sözleriydi bunlar."

Davutoğlu, Özgecan'ın hatırasının unutulmaması, bir daha kadınların, kızların, çocukların şiddete maruz kalmaması için Antalya'da bir gençlik merkezine Özgecan'ın adını verdiklerini anlattı.

- "Her türlü tedbiri alacağız"

"Dışişleri Bakanlığı kariyerimde en fazla gurur duyduğum olaylardan birisi, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanlığını yaptığım 2012 başında İstanbul Sözleşmesi adını verdiğimiz, kadına yönelik şiddet konusunda uluslararası bir sözleşmeyi hazırlamış ve Avrupa Konseyi’ne kabul ettirmiş olmamızdı" diyen Davutoğlu, hem uluslararası hem de ulusal alanda kadına ve çocuğa yönelik şiddet konusunda mücadele etmeye kararlı olduklarını ve bunu ulvi bir görev gördüklerini bildirdi.

Davutoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak da en önemli görevlerinin başında şiddet kültürünü toplumda mümkün olduğunca tasfiye etmenin geldiğini vurgulayarak, özellikle de kadına ve çocuğa yönelik şiddet konusunda her türlü tedbiri alacaklarını aktardı.

- "Zinhar şiddete yönelmemelerini tavsiye ediyorum"

Ege Üniversitesindeki gerginliğe de değinen Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Yine acı bir olay da Ege Üniversitesi'nde Fırat Çakıroğlu kardeşimizi kaybettik. O gün onun da babasıyla görüştüğümde derin evlat acısını telefondaki sesinden hissettim.

Gençlerimize buradan seslenmek istiyorum. Sadece bu ülkeyi yönetme sorumluluğu üstlenmiş bin devlet adamı olarak değil, bir hoca olarak, bir baba olarak, hayatında öğrencileri arasında hiçbir zaman ideolojik ya da siyasi ayrım yapmamayı en temel ahlaki ilke edinmiş bir öğretim üyesi olarak, 70'li yıllarda kutuplaşmalardan çok acı çekmiş, gençliğini o yıllarda yaşamış bir üniversite öğrenci hareketi lideri olarak da, gençlerimizden her türlü konuda görüşlerini tartışmaya açmalarını, medeni bir şekilde tartışmalarını, görüş ayrılıkları konusunda ihtilaf etmekten çekinmemelerini, ama zinhar şiddete yönelmemelerini tavsiye ediyorum."

Davutoğlu, "Üniversite gençliğinin farklı kanaatlere sahip olmasından daha doğal hiçbir şey olamaz, üniversite geçlerinin heyecanlı tartışmalarından daha doğal da bir şey olamaz ama bu farklı kanaatler aranızdaki dostluğu, bu ülkenin vatandaşı olmaktan gelen ortak kader bilincini yok etmesin. Birbirinize yönelik şiddet sözleri sarf etmektense, fikirleri konuşturun. Şiddet yöntemlerine başvurmaktansa muhabbet yöntemleri kullanın. Emin olun, şiddetin yol açabileceği hiçbir başarı muhabbetle gönüllere girmenin başarısını örtemez" şeklinde konuştu.

- Gazeteci Köklü'nün öldürülmesi 

Davutoğlu, gazeteci Nuh Köklü'nün, çok acı bir olayda hayatını kaybettiğini anımsatarak, merhuma Allah'tan rahmet diledi, ailesine de taziyelerini sundu.

Hiçbir şekilde şiddet ve şiddete yönelik gidebilecek herhangi bir eylem içinde olunmaması gerektiğine dikkati çeken Davutoğlu, özgürlüklerin korunması ve iç güvenlik reformundaki temel amaçlarının, özgürlüklerin güvenlikle birlikte gerçekleşmesi olduğunu söyledi.

Davutoğlu, kesinlikle toplantı, gösteri yürüyüşü yapma özgürlüğü de dahil hiçbir özgürlüğe herhangi kısıtlama gelmeyeceğini ve böyle bir niyetlerinin söz konusu olmadığına işaret ederek, şu ifadelere yer verdi:

"Ancak toplantı ve gösteri yapmak özgürlüğünü istismar ederek 6-7 Ekim olaylarında olduğu gibi şehirlerimizde şiddeti hakim kılmak, tahripkarlık yapmak, vandalizme yönelmek isteyenlere karşı da tedbir almak devlet görevidir. Bu tedbirlerin hepsi Avrupa standartlarındadır, defaatle bunlarla ilgili bilgi verdim. Farklı kanaati olanları dinlemeye hazırız, ancak Avrupa Birliği standartlarında güvenliği sağlayan, güvenliği temin ederek özgürlüklerin en iyi şekilde yaşanmasını garanti altına alan bir düzenleme söz konusu. Bu paket içinde nüfus işleriyle ilgili devrim mahiyetinde adımlar var, Jandarma Genel Komutanlığımızın İçişleri'ne bağlanması var, emniyet teşkilat yapısının demokratikleşerek yeniden yapılanması var, kolluk kuvvetlerine tanınan yetkiler dışında kolluk kuvvetlerinin denetimi de var. Dolayısıyla, Türkiye demokratik bir ülke olarak geleceğe yönelik attığı her adımda evresel insan hakları ve özgürlükleri esas alır."

- Çözüm Süreci

"Hazır bu şiddet ortamı üzerinde konuşmuşken, bu şiddet ortamını ve Türkiye'de geçmişte ortaya çıkan birçok yarayı sarmak üzere başlattığımız hayati bir sürece de tekrar atıfta bulunmak istiyorum. Hemen anladınız herhalde, Çözüm Süreci" görüşünü paylaşan Davutoğlu, Çözüm Süreci'nin, milleti kardeşlik bağıyla birbirine irtibatlandıran bir süreç olduğunu belirtti.

Çözüm Süreci'nin, demokratik haklar üzerinden vatandaşların eşitlik içinde bir arada yaşama kültürünü ortaya koyacağı bir süreç olduğunu dile getiren Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Çözüm süreci, 2005 Sayın Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır konuşmasından bu yana çok ciddi merhalelerden geçti, büyük engellerle de karşılaştı. Türkiye'nin etrafındaki ateş çemberine Türkiye'yi sokmak isteyenler, Türkiye'de terörün yaygınlaşması ve şiddet ortamının derinleşmesi için çok çaba sarf ettiler. Çözüm Süreci artık milletin malıdır, çözüm süreci milli bir süreçtir, yerli bir süreçtir, bu ülkenin bütün vatandaşlarının sahiplendiği bir süreçtir. Önümüzdeki günlerde çözüm süreci konusunda çok daha sağlam adımlar atılacağına inancımız devam etmektedir" dedi. 

Davutoğlu, bütün vatandaşları da Türkiye'yi, Suriye ve Irak gibi kaos ortamına sürüklemek isteyenlere karşı Çözüm Süreci'ni ve ülkedeki demokratikleşme sürecini sahiplenmeye davet etti.

- "Vatandaşlarımızın özgürlükleri insanlık onurunun bir parçasıdır" 

"Hangi mezhep veya etnik kökenden olursa olsun, bütün vatandaşlarımız bizim için azizdir, bütün vatandaşlarımızın can güvenliği, hayat hakkı kutsaldır, bütün vatandaşlarımızın özgürlükleri insanlık onurunun bir parçasıdır" diyen Davutoğlu, bu özgürlükleri ve Türkiye'nin demokrasisini teminat altına almak için hep beraber 7 Haziran seçimlerine yürüdüklerini anlattı.

"Bugün aslında bu açıdan son derece anlamlı bir gün, 28 Şubat, Türk demokrasisine, seçilmiş bir hükümete karşı yürütülen örtülü bir darbe faaliyetinin yıl dönümündeyiz" şeklindeki görüşünü dile getiren Davutoğlu, artık 28 Şubat ve onun dayandığı eski Türkiye mantığı zihniyetinin tamamıyla devre dışı olduğunu kaydetti. 

Davutoğlu, yeni Türkiye'de bir daha meşruiyetini ve gücünü halktan almayan hiçbir hareketin bu milletin kaderine hükmedemeyeceğini vurguladı.

Demokrasinin, çok emin bir şekilde, sağlam temellerde ilerlediğine dikkati çeken Davutoğlu, 7 Haziran'ın bu anlamda büyük bir şans olduğunu söyledi.

- Tüm vatandaşları oy kullanmaya davet etti

Hangi partiye oy verirse versin, verecek olursa olsun bütün vatandaşları 7 Haziran'da sandık başına gitmeye davet eden Davutoğlu, ülkenin geleceğinin ancak ve ancak halkın iradesini yansıtan sandıklardan çıkacağını bildirdi. 

Ülke ve ülkenin geleceğiyle ilgili söz sahibi olmak isteyen herkesin, demokratik seçimler üzerinden aday olması ya da aday olanlara oy vermesi gerektiğini dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Seçme ve seçilme hakkı bir insanlık hakkıdır, bir insanlık onurudur. Bu anlamda vatandaşlarımızın, her zaman demokrasiye sahip çıkmış vatandaşlarımızın 7 Haziran'da da sandığa sahip çıkacağına inancım tamdır. Herkes demokratik hakkını kullanmalı ve Türkiye bir demokrasi destanı daha yazmalı.

Aziz milletim, dünyadaki ekonomik küresel krizi takip ediyorsunuz, çevremizdeki ateş çemberini de görüyorsunuz ama Türkiye'nin bu ekonomik kriz içinde yükselen bir ekonomiye, çevredeki ateş çemberi içinde istikrarlı bir yönetim sahip olmasını da hep beraber gururla izliyorsunuz. Hiç merak etmeyiniz, Türkiye geleceğe emin adımla yürüyecektir, hiçbir şekilde kaos ortamına sürüklenmeyecektir, ekonomisi hiçbir şekilde kriz ortamına girmeyecektir. Geleceğe emin bir şekilde yürüyünüz, geleceğe güvenerek bakınız. Türkiye 2023'e yürürken yükselen ekonomisi, sağlam demokrasisiyle parlak bir geleceğe de yürüyor."

(Bitti) 

 

 

Kaynak:Haber Kaynağı