İSTANBUL (AA) - MUHAMMED ŞEYH YUSUF - Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) Başkanı Fadıl Abdulgani, Suriye'de uluslararası hukuka aykırı şekilde yerleşim birimlerini hedef alarak sivilleri öldüren Rusya'nın savaş suçu işlediğini belirtti.

Rusya'nın Suriye'deki hava saldırılarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan SNHR Başkanı Abdulgani, "Eğer Suriye'de savaş suçları dosyası açılacak ve özel mahkemeler kurulacak olursa Rusya, rejime silah yardımında bulunmak ve siyasi destek sağlamak gibi işlediği çeşitli suçlar nedeniyle yargılanabilir" dedi.

Rusya'nın Suriye'ye müdahalesi için "sürprizdi" diyen, Abdulgani, "Suriye rejimi, Tahran ve Moskova arasında üst düzeyde bir koordinasyon olduğu görünüyor. Ancak Suriye rejiminden sadece en üstteki isimlerin konudan bilgisi vardı" şeklinde konuştu.

Abdulgani şunları söyledi:

 "Rusya'nın bu müdahalesi Suriye rejiminin talebi üzerine gerçekleştiriliyor, dolayısıyla işgal olarak adlandırılamaz. Ancak buradaki en önemli nokta sivillere karşı savaş suçu işlenmesi. Rusya'nın vurduğu hedeflerden yüzde 96'sından fazlası sivil. Ayrıca Hama kırsalındaki Latamine'de DAEŞ tarafından kuşatma altında tutulan muhalifler hedef alınıyor. Bu da DAEŞ'e destek vermek ve halkına karşı suç işleyen rejimin yanında durmak anlamına geliyor."

- "Cenevre-1'den sonra yapılan her şey zaman kaybıydı"

Uluslararası toplumun Suriye'de yaşanan olaylarla ilgili hukuksal yaklaşımına da değinen SNHR Başkanı, "Maalesef uluslararası toplum bu konuda sınıfta kaldı" dedi.

Abdulgani bu konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kararlaştırılan 'koruma sorumluluğu ilkesi' diye bir şey var. Eğer herhangi bir rejim kendi halkını savaş suçları, insanlığa karşı işlenen suçlar, soykırım ve etnik tehcir olarak belirlenen 4 suça karşı koruyamazsa o zaman siyasi çözüme gidilir ve altıncı fasıl üzerinden bu rejime baskı yapılır" dedi.

Abdulgani, "Bunların hepsi fiilen yaşandı ve tüm siyasi çabalar ise başarısızlıkla sonuçlandı. Cenevre-1'den sonra yapılan her şey zaman kaybıydı ve sivilleri himaye değildi. Gerçekleri araştırma komisyonunun  2011 yılından itibaren yaşananlara ilişkin hazırladığı rapor, rejimin toplu katliamlar yaptığını tüm açıklığıyla ortaya koydu. Aynı zamanda işlenen katliamlara bakıldığında bunların yüzde 85 ile yüzde 99'unun rejim güçleri tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin iddialar var. Diğer gruplar tarafından işlenen suçlar ise yüzde 15'in altında, bazı zamanlarda da yüzde 4'e ulaşıyor" diye konuştu.

Rejimin 11 binden fazla kişiyi işkenceyle öldürdüğünü, diğer grupların da yaklaşık bin kişiyi işkenceyle öldürdüğünü kaydeden Abdulgani, bunun büyük bir fark olduğunu ve aynı konunun diğer farklı konularda da geçerli olduğuna işaret etti.

- "SNHR uluslararası alanda önemli bir kaynak"

SNHR'nin, Mart 2011'de başlayan devrimin ardından Suriye'deki çeşitli kentlerden 28 aktivistin katıldığı bir insan hakları örgütü olarak kurulduğunu aktaran Abdulgani, kurbanların belgelendirilmediği ve hemen her gün yaşanan hak ihlalleri göze alındığında amaçlarının burada yaşananların uluslararası basına ve mahkemelere ulaştırılmasını sağlamak için belgelendirmek olduğunu söyledi.

Abdulgani belgeleme ve çalışma mekanizmalarını, "Araştırmacı, aralarında kurbanın kendisi veya ailesinden bir yakını yahut akrabasının da bulunabileceği çeşitli kaynaklardan bilgi alır. Olayları belgelemek ve yıllık rapora eklemek için ekibin görevi bir gün içinde bazen bir saatten 20 saate kadar sürebilir" sözleriyle anlattı.

SNHR Başkanı, yerine getirdikleri görevin 2011'den bu yana yaşananların belgelenmesi açısından uluslararası alanda "önemli bir kaynak" olduğunu ifade etti. 

Rusya Savunma Bakanlığı, 30 Eylül'de Suriye topraklarındaki DAEŞ hedeflerine yönelik hava operasyonları başlattığını duyurmuştu. Ancak Rus uçaklarının daha çok ılımlı muhaliflere ait karargah ve eğitim kamplarıyla, sivilleri hedef aldığı yönünde suçlamalar dile getiriliyor.

AA