"Rusya'nın ihlal stratejisi"

"Rusya'nın ihlal stratejisi"

Türkiye'nin güney hava sahasını ihlal eden Rusya, benzer stratejiyi Ukrayna'daki gelişmeler sonrası Baltık ülkelerinde de kullanıyor

LONDRA (AA) - Rus savaş uçaklarının hafta sonu Türkiye'nin hava sahasını ihlal etmesinin ardından bölgede tansiyon yükseldi.

Siyaset uzmanları, Rusya'nın hava sahası ve kara suları ihlal stratejisini, Ukrayna'da patlak veren iç savaşın ardından Baltık Denizi'ne kıyısı olan ülkeleri siyasi ve askeri olarak baskı altına almak ve yıldırmak için daha önce de kullandığına dikkat çekiyor.

Türkiye, söz konusu ihlalleri şiddetle protesto ederken, Rusya'yı bu tür bir ihlalin tekrarlamaması konusunda uyarmıştı. Rusya'nın ihlallerin olumsuz hava koşulları nedeniyle meydana geldiği açıklamasına, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'den "kaza gibi görünmüyor" cevabı gelmişti.

İtalyan siyaset yorumcusu Maurizio Molinari, La Stampa gazetesinde kaleme aldığı yazıda, Rusya'nın öncelikli hedefinin, ılımlı muhaliflerin Halep'ten çıkarak Türkiye sınırı yakınına gitmelerini sağlayıp, Ankara'nın mültecilerin korunması ve Esed karşıtı güçlere destek vermek için bölgede kurulmasını amaçladığı uçuşa yasak bölge planını engellemek olduğunu belirtti.

Molinari yazısında, "Ancak Rusya'nın stratejisi saldırgan ve riskli. Rusya, Batı ile Suriye ve Esed rejiminin devamı konusunda zorlu bir pazarlık arayışında" ifadelerini kullandı.

Brookings Enstitüsü analisti Bruce Riedel de Putin'in, Batı'nın Esed rejimini devirme baskısına boyun eğecek gibi gözükmediğini ifade etti. Riedel yazısında, "Esed rejimi kendi halkını yabancılaştırdı, milyonlarca kişinin yerinden olmasına neden oldu, binlerce kişiyi öldürdü. Artık ülkedeki Sünni ve Kürt topluluklar üzerinde kontrol sağlayamaz. Ancak Esed ailesi 1970'ten beri Rusya'nın müttefikiydi. Bu nedenle Esed'in devrilmesi Putin için kabul edilemez bir durum" yorumunda bulundu

NATO yetkilileri, Rus askeri uçaklarının Avrupa hava sahasında da çok sayıda ihlal yaptığını belirtiyor.

NATO'nun son verilerine göre Rus jetleri, Estonya hava sahasını 6, Finlandiya'nınkini 3, Danimarka ve Polonya hava sahalarını da birer kez ihlal etti. İsveç hava sahası, Rus jetleri tarafından 2012 yılında 7, 2013'te 8, 2014'te de 10 defa ihlal edildi. Rus jetleri Letonya hava sahasını hiç ihlal etmemesine rağmen, 180 defa sınırına çok yakın uçuş yaptı. Tüm bu ihlallerde Rus jetlerinin, uçakların takip edilebilmesi için çalıştırması gerekli olan sinyal vericileri kapatmış olması da eleştiriliyor. 

Baltık hava sahasının güvenliğini sağlayan NATO uçakları 2014'te Litvanya sınırının ihlali şüphesiyle 68 kez havalandı. Bu rakam son 10 yıldaki en yüksek rakam oldu. Estonya da Rus uçaklarının bu yıl hava sahasını 5 kere ihlal ettiğini duyurdu.

Batılı yetkililere göre, Ocak-Eylül 2014 döneminde Rus uçaklarının NATO hava sahasını yüz defadan fazla ihlal etmesi nedeniyle, İttifak'a ait savaş jetleri 3 kez daha fazla havalandı. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, 2014'ün Ağustos-Eylül aylarında Rus nükleer bombardıman uçaklarının, ABD ve Kanada hava savunma teşhis bölgelerini 16 kez ihlal ettiğini, bu ihlallerden ikisinin, Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko'nun Ottawa ve Washington'a yaptığı ziyaretlerle eşzamanlı olduğunu duyurdu.

Rus pilotlarının kullandığı taktikler arasında uçuş planlarını kasten bildirmeme, sivil hava trafik denetleyicilerini görmezden gelme ve sinyal vericilerini kapatmak bulunuyor. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'e göre, Rus jetlerinin bu güvensiz ve gizli uçuşları, sivil hava trafiği için büyük risk oluşturuyor.

Polonya Doğu Çalışmaları Merkezi'nden Justyna Gotkowska, hazırladığı raporda, Rusya'nın bu ihlallerle İsveç'i siyasi ve askeri anlamda tarafsızlaştırmaya çalıştığını yazarken, "Rusya'nın saldırgan eylemleri, ülkenin askeri imkanlarının gücünü ve İsveç'in savunma sisteminin zayıflığını vurgulamayı amaçlıyor. Rusya bu sayede, İsveç halkının gözünü korkutarak İsveçli siyasetçilerinin kararlarını etkilemeyi planlıyor" ifadelerini kullandı. Gotkowska, bu eylemlerin Rusya'nın bölgede sürdürdüğü psikolojik savaşın bir parçası olduğunu belirterek, Rusya'nın bu yolla Baltık Denizi bölgesindeki güvenlik için büyük önem arzeden İsveç'in güvenlik ve savunma politikalarını etkilemek istediğine işaret ediyor.

Avrupa Liderlik Ağı (ELN) tarafından yayınlanan raporda da bu stratejinin, Rusya'nın, ihlallere verilen cevapları gözlemleyerek, bu ülkelerin savaşmaya hazırlık durumlarını ve NATO ile müttefiklik seviyesini anlamaya çalışmak açısından işine yarayabileceği belirtildi.

Raporda, Rusya'nın bu stratejiyle aynı zamanda komşularına Avrupa ile entegre veya NATO üyesi olmaya yönelik adımlar atmaları durumunda daha fazla tacize uğrayacakları ikazında bulunduğu kaydedildi. ELN raporunda, Rusya'nın ihlal eylemleriyle, NATO'nun bu ülkelere gerektiğinde destek veremeyeceğinin gösterilerek, İttifak'a güveni sarsmayı hedeflediği belirtildi. Raporda ayrıca "Rusya'nın hem NATO hem de ABD'ye karşı koyacak araçlara ve iradeye sahip olduğunu gösteren bir caydırıcılık mesajı" göndermeyi amaçladığı ifade edildi.

Rusya ile NATO arasında Ukrayna'da meydana gelen gelişmeler üzerine yükselen tansiyon sonrası, Rus denizaltılarının kara suları ihlallerinde görülen artış da tepkiyle karşılandı. Geçen yıl Rusya'ya ait olduğu iddia edilen denizaltıların iki kez İsveç karasularına girmesi üzerine İsveç hükümeti, savaş gemilerini ve su altı izleme sistemlerini takviye etmeyi ve geliştirmeyi planladığını duyurmuştu.

Polonyalı araştırmacı Andrzej Wilk, Eylül 2014'te yayımladığı yazıda, Kuzey Kutup'un Avrupa'daki bölümünde Rus silahlı kuvvetlerinin büyük ölçekli tatbikatlar yaptıklarını belirterek bu tatbikatların, en az 200 bin asker ve binlerce muharebe aracı, yüzlerce uçak ve helikopter, yüz kadar da gemiyi ihtiva ettiğini bildirdi.

Wilk, Rusya'nın bu açık gövde gösterisinin, Batı üzerinde baskı uygulayarak, Ukrayna konusunda daha fazla tavize zorlama ve Rusya'nın süper güç olduğunu kabul ettirme amacı taşıdığını dile getirdi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı