Ruhlarımız Geride Kalıyor

Ocak ayı gelince, son yıllarda bana tarifini yapamadığım bir hüzün çöküyor. Doğum günüm 14 Ocak olduğundan olsa gerek. Çağımızda hayat çok hızlı seyrediyor. Hem takvimlerde, saatlerde hızlı, hem de yaşanan hayat hızlı görünüyor. Eski zamanın at hızından şimdilerin jet hızına geçmek, o günleri yaşamış biri olarak zor geliyor olmalı gönlüme.  Bir Kızılderili hikayesi der ki,
Kızılderililer ruh-beden-zihin denge çalışmalarından sonra uzun yürüyüşler yaparlar ve sonra oturur dinlenirlermiş. Bunun nedenini sorduklarında kızılderili demiş ki; Ruhlarımız bedenlerimizin hızına yetişemiyor. Durup onları bekliyoruz. Evet çağımızda ruhlarımızı çok gerilerde bırakıyoruz ve durup beklemeye vaktimiz yok.
Oysa hayat, Allah'ın kullarına bir defaya mahsus verdiği bir şey, aceleye getirilmemeli. Çocukluğunu ailesiyle, gençliğini eşiyle, ihtiyarlığını çocuk-çoluğuyla yaşamalı insan. Günümüzde bu sıralamayı maalesef yapamıyoruz. Kreşler, huzurevleri var artık. Ruhlarımız çok geride kalmış ve bizim acelemiz var !
Zamanı ekonomik kullanma kılavuzları hazırlanıyor, hayatını yaşamak diye bir icat ediliyor, özgürlük dedikleri şeyle insanlar yalnızlaştırılıyor ve birey putlaştırılıyor. Nihayetinde ömrünün miadı olan kullarız bizler. Neyin hesabını yapıyoruz ki ? Neyse şikayetlerimi bırakıp kendi duygularıma geri döneyim. Bundan sonrasını şiir söylesin benim adıma. Sevgiyle kalın.
YAŞIM ELLİ BİR

Yaşım elli bir
Ve ben çocukluğumda kalmışım
Annem ekmeğime yoğurt sürmüş
Elimde bir de yeşil soğan
Yoğurt ekmek,
Yeşil soğan ve hayat
Öyle tatlı ki...

Yaşım elli bir 
Ve ben çocukluğumda kalmışım
Ev halkı bir gaz lambasının etrafında
Ninem masal anlatıyor
Aşık oluyorum masaldaki kıza
Kimseye söyleyemiyorum
O kızın bir sokak ötede oturduğunu...

Yaşım elli bir 
Ve ben çocukluğumda kalmışım
Taş döşeli asfaltsız 
Bir sokakta evimizin kapısı
Ebusuut sokak no 2
Bütün komşular gibi
Bütün akrabalar da ezber bu adresi

Yaşım elli bir
Ve ben çocukluğumda kalmışım
Ellerimin rengi değimiş
Bilye boncuk, kayısı çekirdeği
Gazoz kapağı oynamaktan
Annemin sesi pencerede
Akşam oldu, gir artık içeri...

Yaşım elli bir
Ve ben çocukluğumda kalmışım
Radyoda yurttan sesler
Ahmet Sezgin, Muazzez Türüng
Daha nice türkücüler
Çocukça hayallerime
Fon yaptığım türküleriyle...

Yaşım elli bir
Ve ben çocukluğumda kalmıışım
Tatlı su doldurmaya gitmişiz
Şirinhanım çeşmesi'ne
Babamın üç tekerlekli motoruyla
Gelirken dondurma almışız
Çamlıca pastanesinden

Yaşım elli bir
Ve ben çocukluğumda kalmışım
Mahalle bakkalı babam
Ben kasada oturuyorum 
Kesekağıtların üstüne
Veresiye alanları yazıyorum 
Kimse ödemiyor o günleri bana...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.