Referansımız din olmalı

Referansımız din olmalı

Konya İnanç Özgürlükleri Platformu 397. hafta basın açıklamasını gerçekleştirdi. Platformun bu haftaki konusu yine 7 Haziran seçimi süreci oldu.

Platform Sözcüsü Musa Kazım Yılmaz, "Batı da revaç bulan yaygınlaşan ideolojik yönelişlerin ve fikir akımlarının seçim bildirimlerinde kıymetli bir yekûn teşkil ettiği de açıkça görülmektedir" dedi.

"Ülkemiz eskilerin ifadesiyle seçim sathı mahalline girmiştir. Milletvekili adayları belirlenmiş partiler seçim çalışmalarını başlatmış seçim için hazırlıklarını tamamlamışlardır. Başta iktidar partisi olmak üzere muhalefet partileri de seçim vaatlerini sıralamakta, vaatler üzerinden politika üretip oy almaya çalışmaktadırlar" diyen Platform Sözcüsü Musa Kazım Yılmaz, şunları kaydetti: "Seçim beyannamelerini açıklayan bu beyannamelerine tumturaklı isimler veren bu tumturaklı isimlerle yayınlanmış beyannamelerin., siyaset bilimcilerce maddelerinin teker teker ele alındığını değerlendirildiğini görmekteyiz. Kaba bir bakış bu maddeler değerlendirildiğinde yok aslında birbirimizden farkımız ama biz Osmanlı Bankasıyız sloganıyla şekillenen reklam filminin ana temasıyla hazırlanan şeye benzediklerini görmekteyiz. Demokrasi, laiklik, insan haklan üzerinden şekillenen batılı değerlerin bu partilerin hemen hemen her birisinin ortak çıkış noktası olduğunu görmekteyiz. Batı da revaç bulan yaygınlaşan ideolojik yönelişlerin ve fikir akımlarının seçim bildirimlerinde kıymetli bir yekûn teşkil ettiği de açıkça görülmektedir." Yılmaz, "Partiler referanslarını batılı değerler üzerinden vermekte kendilerini bu değerlerle tanımlamakta yönelişlerinin batı ideolojisine olduğunu açıkça ifade etmektedirler. İnancıyla tarihiyle kültürüyle batılı olmayan bir toplumda toplumu yönetmek isteyenlerin toplum karşısına bu kadar batılı değerle çıkması garipsenecek bir durumdur. Halkının çoğunluğunun Müslüman olduğu bir ülkede halkın dini olan İslam'ın referanslar arasında zikredilmemiş bile olması gerçekten çok acayip bir durum değil midir? Bu acayip durum yöneticilerin halkın oyunu almak için bile olsa dine ne kadar değer verdiğini açıkça göstermektedir. Allah'ın aziz dini İslam'ın meşruiyet kaynağı olarak kabul edilmediği ve edilmeyeceği devletin laiklik ilkesi ile sabittir fakat buna rağmen yüce dinimiz İslam'ın referanslar arasında dahi zikredilmemiş olması bu partilerle İslam arasındaki bağın ne kadar uzak olduğunun açıkça bir göstergesi değil midir? Allah'ın ve O'nun aziz dinin hesaba katılmadığı ciddiye alınmadığı her yöneliş ve durum bizce gayri meşrudur. Meşruiyetlerine yönelik zorlama tevil ve maslahat iddiaları tarafgirliğin iyi niyetle örtüşmesinden kaynaklanan bir zafiyetten ibarettir" diye konuştu. Ferit Hepokur-Memleket