"Referandum ve Irak'ın Geleceği" paneli

"Referandum ve Irak'ın Geleceği" paneli

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktav:- ''Irak'ın kuzeyinde büyük pürüzler var. En önemli pürüz Barzani'nin siyasi geleceği. Barzani siyasi geleceğinden kaygı duyduğu için referandumda ısrarcı''- İstanbul Medeniyet Üniversitesi Si

İSTANBUL (AA) - İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özden Zeynep Oktav, Irak'ın kuzeyinde büyük pürüzler olduğunu ve bunlardan en önemlisinin Barzani'nin siyasi geleceği olduğunu belirterek, ''Barzani siyasi geleceğinden kaygı duyduğu için referandumda ısrarcı.'' dedi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nda (SETA) düzenlenen "Referandum ve Irak’ın Geleceği" konulu panelde konuşan Oktav, Kuzey Irak’taki referandum kararının bir anda ortaya çıkmadığını belirterek, referandumdan çıkacak sonucun Türkiye sınırlarına tehdit olarak algılandığını söyledi.

Orta Doğu'da, sınırların değişmesine yol açacak güç kümelenmelerinin bulunduğunu dile getiren Oktav, buna ilişkin bilgi verdi.

Türkiye’nin Kürt kardeşleriyle probleminin bulunmadığını dile getiren Oktav, ''Irak'ın kuzeyinde büyük pürüzler var. En önemli pürüz Barzani’nin siyasi geleceği. Barzani siyasi geleceğinden kaygı duyduğu için referandumda ısrarcı. 2015'te görev süresi bitti, 2 yıl daha muhalefet partilerine bazı tavizler vererek görev süresini uzattı. 10 yıldır görevde ve çok kan kaybediyor. Amerika tarafından üzerine çarpı konmuş bir lider." ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Oktav, Kuzey Irak'ın ekonomik durumunun giderek kötüleştiğini, ayrıca mülteci akınının da yönetimi ve Barzani'yi yıprattığını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Kerkük Meclisi'nde, Arapların ve Türkmenlerin yer almadığı bir oylamada Kerkük tartışmalı bir bölge olarak referanduma dahil edildi. Bu da referandumun sonrasında kaosun yaşanacağının en büyük delili. Barzani 'bağımsız bir Kürt devleti' diyor ama hangi Kürtler? Kürtler kendi içlerinde de büyük bir çatışma içerisinde. Kerkük bu kaosun tam ortasında yer alıyor. Çünkü Kerkük, Irak’ın petrol üretiminin yüzde 40’ının var olduğu bir bölge.''

Kürtler açısından İran'la Türkiye'nin zıt kutuplarda olduğunu dile getiren Oktav, ''Referandum İran’la Türkiye’yi bir araya getirdi. Çünkü İran’ın bölgede Türkiye’den farklı emelleri var. İran, Suriye’de ve Irak’ta Sünni bir devletin kurulmasını kendi varlığının düşüş sebebi olarak gördüğü için, bunun olmaması için ne lazımsa yapacaktır. Beyrut, Şam ve Tahran hattının kesintisiz bir şekilde devam etmesi ve Tahran’dan denize çıkışı olan bir koridor için PKK'yla ittifak yapmaktan geri durmayacaktır.'' dedi.


- "Referandum, konsensüs sağlanmış bir yapıda değil"

İbn Haldun Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İbrahim Vehbi Baysan da, Kuzey Irak'ın kozmopolit bir yapıya sahip olduğunu, Kürt, Türkmen, Şii, Sünni ve Ezidilerin bir arada yaşadığını söyledi. Saddam'ın güneydeki bazı aşiretleri kuzeye yerleştirmesiyle demokratik değişim yaşanarak kırılmaların başladığını aktaran Baysan, Kürtlerin bu durumdan mutsuz olduğunu ifade etti.

Referandumun bölgesel farklılıklar gözetilerek üzerinde iyi çalışılmış, konsensüs sağlanmış bir yapıda olmadığını dile getiren Baysan, şöyle konuştu:

''Amerika ilginç bir şekilde 'referandumu erteleyin' diyor. Karşı olduğunu söylemiyor. Aynı şekilde Irak Meclisi de ertelenmesini istiyor. Neden ertelenmesi lazım? İşte burada bölge dinamikleri devreye giriyor. Şimdi bunun iki unsuru var. ABD ve Irak 2018 yılında yapılacak seçimlere odaklanıyor. ABD diyor ki 'eğer siz bu referandumu yapar ve ondan sonraki sürece girerseniz bu aslında Irak’ta siyasi olarak istenmeyen birtakım yapıları tetikler.' Kısacası '2018’deki seçimlerde daha çok İran’ın periferisine girmiş bir yapı çok daha güçlü olarak gelir, size tepki olduğu için.' Amerika’nın argümanı bu. Meclis'in de aynı yönde bir talebi var. Diğer unsur da şu, BM’deki konuşmaların yıldızı İran. Amerika sopasıyla İran’ı dövmeye çalışan bir Suudi Arabistan var. Suudi Arabistan'ın kaygısı şu, nüfusunun yüzde 10-15 kadarı Şii. Bu Şii’ler de Irak sınırına doğru konuşlanmış durumda. Dolayısıyla Irak, İran ile Suudi Arabistan arasında tampon bölge. Şii etkisinin kendi ülkesine bulaşmasını engelleyecek bir yapı. İran etkisinin kırılması için Irak önemli bir noktada.''


- "Her türlü kaos, çatışma ve gerilim Türkiye’ye büyük maliyetler üretiyor"

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Veysel Kurt ise, 2 gündür Erbil bölgesinden gelen haber ve görsellerin Türkiye’nin endişelerini haklı çıkardığını söyleyerek, ''Türkiye’de Karadeniz Bölgesi’ne kadar giden, Artvin’i, Batı’da Antep ve Urfa’yı içerisine alan görsel dolaşıyor.'' diye konuştu.
Bu görsellerin tepkilere rağmen hala durduğunu aktaran Kurt, referandumun ilan edilmesiyle aktörlerin kamuoyuna karşı bir süre sessiz kaldığına değinerek, şunları söyledi:
''İran Genelkurmay Başkanı 30 yıl sonra Türkiye’ye geldi ve Barzani’ye karşı yüksek sesle tepkinin dile getirilmesi gerektiği gibi söylemler dolaştı. Fakat Türkiye Barzani yönetiminin diplomatik yollarla vazgeçirilmesinin daha uygun olacağını söyledi. Kısa vadede ortaya çıkacak kaostan dolayı Türkiye referanduma karşı. Türkiye'nin meseleyi ulusal güvenlik tehdidi olarak görmesinin sebeplerinden biri, PKK'nın bu süreci nasıl kullanacağı. Her türlü kaos, çatışma ve gerilim Türkiye’ye büyük maliyetler üretiyor. Eğer referandumdan 'Evet' çıkarsa burada küçük bir devletçik oluşacak. Mevcut Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin sınırları Türkiye'nin bütün sınır hattını kapsamıyor. Fakat üzerinde iddia ettiği ve bugün referandumu ilan ettiği bölgeye baktığımızda Türkiye'nin sınırı tamamıyla kapanıyor. Uzun vadeli tehdit ise, bu devletçiği kimin kontrol edeceği ve Türkiye'ye karşı nasıl kullanacağı.''

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :