Prematüre bebeklerin aileleri çocuklarına dokunmak için 2 ay bekliyor

Prematüre bebeklerin aileleri çocuklarına dokunmak için 2 ay bekliyor

El Bebek Gül Bebek Derneği, bebekleri 24 ila 35'inci haftalar arasında doğan 222 anneyle yoğun bakım süreçlerinde yaşadıklarına ilişkin bir anket çalışması gerçekleştirdi- Ankette, 24-25 haftalık doğum yapan bir annenin bebeğine ilk kez dokunmak için 2 ay

İSTANBUL (AA) - El Bebek Gül Bebek Derneği'nin 222 prematüre annesiyle yaptığı anket, 24-25 hafta arası doğum yapan bir annenin bebeğine ilk kez dokunmak için 2 ay veya daha uzun süre beklemek zorunda kaldığını ortaya koydu.

El Bebek Gül Bebek Derneğinden yapılan açıklamada, bebekleri 24 ila 35'inci haftalar arasında doğan 222 anneyle yoğun bakım süreçlerinde yaşadıklarına ilişkin bir anket gerçekleştirildiği aktarıldı.

Türkiye'deki anne babaların yüzde 86'sının prematüre doğarak yoğun bakımda tedavi altına alınan bebeklerini istedikleri zaman göremediği, annelerin yüzde 13'ünün bebeklerini her ziyarette 10 dakikadan daha az görebildiği belirtilen ankette, prematüre annelerinin yüzde 39'una bebeklerini haftada ancak 3 gün ziyaret etme izni verildiği kaydedildi.

Ziyaret sıklığının bebeğin doğum haftası arttıkça yükseldiğine fakat ziyaret süresinin değişmediğine dikkati çekilen ankette, "Bebekleri 32-33 hafta arası doğan annelerin yüzde 93'ü bebeklerini her gün ziyaret ederken, 24-25 haftalık doğanların ancak yüzde 63'ü her gün ziyaret edebiliyor. Bunun nedeni 32-33 haftalık bebeklerin annelerini emmeye daha kısa sürede başlamaları ve annelerin ziyaretine emzirme dolayısı ile daha fazla izin verilmesi olarak açıklanıyor." denildi.

Annelerin bebeklerine ilk kez dokunma sürelerinin doğum haftasına bağlı olduğu belirtilen ankette, 24-25 haftalık doğum yapan bir annenin bebeğine ilk kez dokunmak için 2 ay veya daha uzun süre beklemek zorunda kaldığı, annelerin yüzde 18'den fazlasının bebeklerine hiç dokunamadıkları veya tüm yoğun bakım süresince ancak bir veya 2 defa dokunabildikleri anlatıldı. Bunun erken doğan ve prematüre olarak tanımlanan bebeklerin daha iyi bir bakım için yeni doğan yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınmalarından kaynaklandığı vurgulandı.

Ankette, Türkiye'de erken doğumla bebek sahibi olan anne babaların yüzde 86'sının yoğun bakımda tedavi altına alınan bebeklerini doğum sonrası hemen göremediklerine ve dokunamadıklarına dikkati çekildi.

Annelerin yüzde 33'ünün yoğun bakımdaki bebeklerine her gün dokunamadıklarını, yüzde 55'inin ise bebeklerine her ziyarette 20 dakikadan daha az dokunabildikleri aktarılan ankette, şunlar kaydedildi:

"Bu noktada anne ve bebeğin cilt cilde temas etmesi olarak adlandırılan kanguru bakımının önemi ortaya çıkıyor. Anne ve bebek arasında duygusal bağ oluşturduğu, anne sütünü arttırdığı ve bebeğin oksijenlenmesinin, kalp atışlarının ve kilo almasının düzene girdiğine dair bilimsel olarak etkinliğinin de kanıtlandığı kanguru bakımı, günümüzde ancak ünitelerin yarısında yapılabiliyor. Bu oran üniversite hastanelerinde yüzde 75'e yükselirken, şaşırtıcı bir şekilde özel hastanelerde yüzde 40'a kadar düşüyor."

- "Anne ile bebeğin erken teması yoğun bakım sürecine katkı sunuyor"

Açıklamada görüşlerine yer verilen El Bebek Gül Bebek Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İlknur Okay, prematüre bebeklerin yoğun bakım dönemiyle yaşama tutunduğunu, anne babalar için oldukça travmatik olan bu deneyimin bebeklerin kısıtlı imkanlarla ziyaret edilmesiyle daha da zorlu bir sürece dönüştüğünü ifade etti.

Türkiye'de anne baba ve bebek arasındaki birlikteliğin kısıtlı imkanlarla sağlandığına işaret eden Okay, "Hastanelerde aile dostu olanaklar sağlanmalı. Anne babalar bebeklerini 7 gün 24 saat ziyaret edebilmeli, dokunabilmeli ve düzenli olarak kanguru bakımı yapabilmeli. Anne ile bebeğin erken ve sürekli ten teması kurması, özellikle yoğun bakım sürecine pozitif katkı sunuyor." değerlendirmesini yaptı.

Her ünitede uygulanacak standart protokoller ve rehberler oluşturularak, prematüre bebeğin anne babasının maksimum şekilde ziyaretine ve fiziksel temasına izin verilmesinin önemine dikkati çeken Okay, bu amaca ulaşabilmek için de ebeveynlerin yenidoğan yoğun bakım sürecine dahil edilmesi, eğitilmesi ve güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

- "Bebeğin anne karnı huzuruna kavuşması çok değerli"

Türk Neonatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Esin Koç da prematüre bebeklerin sadece yaşamasının değil, yaşam kalitesinin de çok önemli olduğunu vurguladı.

"Minik kahramanların" ileride sağlıklı birer birey olduklarını görmenin aileleri kadar kendileri için de çok değerli olduğunu ifade eden Koç, şunları anlattı:

"Zira haftalarca, aylarca bu bebekleri aileleriyle birlikte büyütüyoruz. Prematüre bebek anne babaları bizim için bu sürecin çok değerli ve ayrılmaz parçalarıdır. Erken doğum yapan annenin, hem ailesi hem de sağlık personeli tarafından çok iyi desteklenmesi ve bebeğiyle ilk andan itibaren mümkün olduğunca sıkı şekilde bir araya gelmesi gerekir. Sağlık personelinin yönlendirmesi ile yoğun bakımda bebeğinin bakımına katılabilmesi ve kanguru bakımı dediğimiz yöntemle bebeğini kucağına alıp onun anne karnı huzuruna kavuşmasını sağlayabilmesi anne ve bebek için de çok değerlidir. Yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde annenin bebeğin temel bakım vereni olması konusunda çalışmalarımız devam ediyor."

- Anne ve bebeğin erken dönem temasının faydaları

Açıklamada, anne ve bebeğin erken dönemde temas kurmasının uzun süreli faydaları, "daha uzun süreyle anne sütü ile besleme", "anne-bebek bağlanmasının güçlenmesi ve ruh sağlığının korunması", "bebeğin nörogelişiminin artması", "bebeğin yetişkinlikte daha iyi sosyal ilişkiler kurabilmesi", "ebeveynlerin stresinin azalması", "doğum sonrası depresyon riskinin azalması" ve "bebeğin davranışlarının sağlıklı gelişmesi ve uzun vadeli bilişsel kapasitesinin artması" şeklinde sıralandı.

Kısa süreli faydalarının ise "yenidoğan yoğun bakımdan daha hızlı taburcu olunması", "emzirme oranlarının yükselmesi", "bebeğin daha iyi kilo alması", "ebeveynlerin stresinin azalması", "bebeğin stabilitesinin artması", "büyümenin hızlanması", "uykunun daha iyi olması", "annenin bebeğin ihtiyaç ve ipuçlarını daha iyi anlayabilmesi", "annenin kendine güveninin ve yeterlilik hissinin gelişmesi" olduğu aktarıldı.


Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :