Polatlı darbe davasında ilk gün tamamlandı

Polatlı darbe davasında ilk gün tamamlandı

Polatlı'daki 58. Topçu Tugayı ile Topçu ve Füze Okul Komutanlığı'ndaki darbe girişimine ilişkin 330 sanığın yargılandığı davanın ilk gününde, kursiyer uzman onbaşı olarak görev yapan 48 sanık savunmasını tamamladı

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Ankara'nın Polatlı ilçesindeki 58. Topçu Tugayı ile Topçu ve Füze Okul Komutanlığı'nda görevli 330 sanık hakkında açılan davanın ilk gününde, kursiyer uzman onbaşı olarak görev yapan 48 sanık savunmasını tamamladı.

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü duruşma salonunda görülen duruşmaya, 245'i tutuklu 330 sanık, sanık yakınları ile avukatlar katıldı.

Sanık Emrah Kurt, temmuz ayı başında spor testine tabi tutulduklarını, 26 kişinin başarılı olduğunu 48 kursiyerin ise başarısız olması nedeniyle kışladan çıkışına izin verilmediğini anlattı.

Kendisinin de başarısız olması nedeniyle moral bozukluğu yaşadığını, koğuşta dinlendiği sırada içtimaya çağrıldıklarını aktaran Kurt, daha sonra Polatlı Merkez Camisine gittiklerini söyledi.

Orada toplananlar arasındaki yaşlı bir kadının, "Siz bizim evladımızsınız, bize silah mı sıkacaksınız?" diye sorduğunu belirten Kurt, "Biz sizin güvenliğiniz için buradayız." diye karşılık verdiklerini ifade etti.

Sanık Kurt, "Oraya gitmeden önce darbe girişimine ilişkin bir şey konuşulmadı. Öyle bir şey olsa komutanın kafasına sıkardım." iddiasında bulundu.

Kışlaya döndükten sonra olaydan haberdar olduklarını ifade eden Kurt, "Sabaha karşı eniştemle telefonda konuştuğumuzda darbe girişimi olduğunu söyleyip, bana video gönderdi. Olayı bu şekilde öğrendim." dedi.

- "Burası düğün salonu değil"

Kurt, bir müşteki avukatının sorusu üzerine askerlerin üstlerinin emirlerine uyma zorunluluğunu düzenleyen kanun maddesini okudu. Sanık yakınlarının, Kurt'un sözlerini alkışlaması üzerine Mahkeme Başkanı Zikrullah Özbağ, müdahale ederek, "Alkış yok. Burası duruşma salonu, düğün salonu değil. Yoksa dışarı çıkarılırsınız." diye uyarıda bulundu.

Sanık Erdinç İnanır ise içtima sonrasında nöbetçi subaya sosyal medyada gördükleri Genelkurmay Başkanının kaçırıldığı iddiasını sorduklarını, onun ise bu haberlerin asılsız olduğunu söylediğini aktardı.

Babasıyla da bir telefon görüşmesi yaptığını belirten İnanır, şarjının azalması nedeniyle kısa konuştuklarını, konuşmalarında darbeye ilişkin bir ifade geçmediğini savundu.

Sanık Ferhat Karakurt da "Darbe teşebbüsü olduğunu anlasaydım kışladan dışarı çıkmazdım." ifadelerini kullandı.

Avukatların darbe girişimini anlayıp anlamadığı yönündeki soruları üzerine Karakurt, "Ben bölük komutanını da tabur komutanını da tanımam. FETÖ'cüyseler, darbeciyseler bunu nereden bilebilirim? TSK, devlet, MİT bunu bilmiyorsa ben nasıl bileyim? Bende ByLock çıkmadı, kriminal raporu da temiz." diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Özbağ'ın arkadaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde arkadaşının "Genelkurmay Başkanı kaçırılmış, darbe söylentileri var." yönünde ifadeler kullandığını hatırlatması üzerine Karakurt, konuşmayı doğruladı ancak darbe girişimi olduğunu muhakeme edemediğini savundu.

- "Hepinizin de şarjı bitmiş"

Sanık Gökhan Doğan da gece yaşananları anlattı. Doğan'ın telefonunun şarjının bittiğini ve bu nedenle kimseyle görüşemediğini söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Özbağ, "Hayret, hepinizin de şarjı bitmiş." karşılığını verdi.

Sanık Kaan Enes de içtima sonrasında silah dağıtıldığı sırada astsubay gazinosundaki televizyonda alt yazı olarak "Genelkurmay Başkanı Akar kaçırıldı" ifadesini gördüğünü söyledi.

Gittikleri Polatlı Merkez Camisinde 5-6 dakika kaldıklarını anlatan Enes, "Önce 'En büyük asker, bizim asker' diye slogan atıyorlardı. Sonra başka bir grup geldi. Üzerinde cübbe olan birisi, gömleğini yırtarak, 'hadi vursana beni, vursana' diye bağırmaya başladı. Ondan sonra halk silahımızı almaya çalıştı. Yüzbaşı 2-3 el ateş etti. Ara sokaklardan geri döndük." dedi.

Ara sokakta alkollü kişilerin kendilerine saldırdığını, kafasına bir bira şişesinin geldiğini ileri süren Enes, kışlaya döndüklerinde Yarbay Abdülkerim Ceyhan'ın geldiğini ve gözünün şişmiş olduğunu gördüklerini belirtti.

Enes, camilerden sela sesleri geldiğini ve "Cumhurbaşkanımız halkı sokağa davet ediyor" şeklinde anonslar yapıldığını ifade ederek, silahları teslim ettiklerini ve sabaha kadar dinlendiklerini söyledi.

Sanık Enes, ertesi gün internetten Yarbay Ceyhan'ın camiye girdiği görüntüleri izlediğini kaydetti.

Sanık Serkan Yayman ise sosyal medyada İstanbul Boğaz Köprüsü'nde askerlerin olduğunu gördüğünü, bunun üzerine bilgi almak için aradığı İstanbul'da askerlik yapan akrabasının "Bir şey yok, komandolar şov yapıyor herhalde." dediğini anlattı.

Yayman, akrabasının darbeyle ilgili bir şey söylemediğini, bunun kendisinin aklına da gelmediğini savunarak, "Terör saldırısına karşı harekete geçtiğimizi sandığımız için yolda arkadaşlarımızla helalleştik." iddiasında bulundu.

- "Karışırsa karışsın"

Sanık Seyit Oral da Tabur Komutanı Yarbay Ceyhan ile bölük komutanı Yüzbaşı Özgür'ün kışladan çıkmadan önce konuştuklarını, Özgür'ün "Komutanım çıkmayalım, ortalık karışık." sözlerine Ceyhan'ın "Karışırsa karışsın." karşılığını verdiğini söyledi.

Sanık Volkan Hamedi de önceki savunmalarını tekrarladı. Gözaltına alındığında üzerinde çıkan 1 doların sorulması üzerine Hamedi, "Arkadaşımın düğününde oynarken atılan paraydı. Hatıra olsun diye saklıyorum." dedi.

Aynı zamanda para koleksiyonu yaptığını savunan Hamedi, 1 doların "B" serisi olduğunu kaydetti.

Tutuklu sanıklardan Yasin Bala da savunmasında önceki beyanlarını tekrar ederek, "Başımızdaki amir vasıflı kişileri devlet tanıyamamışken benim tanımam mümkün değil. FETÖ ile bağım olmadığı yapılacak araştırmayla ortaya çıkacaktır." diye konuştu.

Sanıklar Emrullah Ergen, Enes Eruslu, Furkan Dulkadir, Halil İbrahim Erim, Hamza Aydın, Murat Yeşilyaprak, Harun Kuru, Hasan Eren, Mesut Üstündağ, Metin Çetinkaya, Murat Durmuş, Murat Kahraman, Murat Özdemir, Musa Çetin, Orhan Polat, Ömer Barut, Sedat Çala, Tolga Zöngür, Ümit Ülker, Vasfi Dursun, Yasin Ayaz, Yasin Özkara, Yıldıray Tekir, Yunus Emre Doğan ve Yusuf Söken de savunma yaptı.

Böylece davanın ilk gününde olay tarihinde kursiyer uzman onbaşı olarak görev yapan 48 sanık savunmasını tamamladı.

Duruşmaya yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :