PKK'ya silah bırakma çağrısı

PKK'ya silah bırakma çağrısı

Bitlis Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tezcan: "Ülkenin bütün eforunu bölgedeki şiddet olaylarına değil de ülkenin geleceği, ekonomisi, özgürlüğü ve hukuku için sarf etselerdi, ekonomide dünyanın birinci ülkesi olurduk. O yüzden bu çözüm sürecinde tarafla

BİTLİS (AA) - Bitlis Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Tezcan, PKK'ya silah bırakma çağrısına ilişkin, "Ülkenin bütün eforunu bölgedeki şiddet olaylarına değil de ülkenin geleceği, ekonomisi, özgürlüğü ve hukuku için sarf etselerdi, ekonomide dünyanın birinci ülkesi olurduk. O yüzden bu çözüm sürecinde tarafların mutlak suretle samimi olması gerekiyor" dedi.

Tezcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgede yaklaşık 35 yıldır şiddet atmosferinin içinde demokrasinin, hukukun ve evrensel hukukun hiç işlemediğini savunarak, bu süreçte bölgede kimsenin özgürlüğün ve demokrasinin ne olduğunu bilmediğini söyledi.

"Ülkenin bütün eforunu bölgedeki şiddet olaylarına değil de ülkenin geleceği, ekonomisi, özgürlüğü ve hukuku için sarf etselerdi, ekonomide dünyanın birinci ülkesi olurduk. O yüzden bu çözüm sürecinde tarafların mutlak suretle samimi olması gerekiyor" diyen Tezcan, bölge insanının her zaman barış ve çözüm istediğini belirtti.

Yaşanan olaylardan dolayı yıllarca Bitlis'te saat 15.00'te yolların kapatıldığını ve ilçelere bile gidemediklerini anımsatan Tezcan, çözüm sürecinden dolayı bölgede bir rahatlama yaşandığını vurguladı.

Tezcan, çözüm sürecinin sadece bölgenin değil, ülkenin geleceği, birliği, beraberliği ve kardeşliği için olmazsa olmazlardan olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:

"Atılan adımların mutlak suretle devam etmesi gerekir. Eğer çözüm süreci yanlış bir yola saparsa taraflar ne halka ne Allah'a ne de dünyaya hesap verebilir. Bunu bozanlar da Allah'a hesap veremeyecek. Bu çözüm sürecini bozmaya çalışanlar olacak. Rant elde edenler ve kan üzerinden para kazananlar sürece müdahale ederek, bozmaya çalışacak ve sisli hava yaratacak. Buna kimsenin müsaade etmemesi gerekir. Bu çözüm sürecini sadece taraflar değil, bütün halk ve bireylerin desteklemesi lazım. Ülkenin bölünmez bütünlüğü çerçevesinde, demokratik hakların eşitlik ilkesinde verilmesiyle sorunların çözülmesi gerekir."

- "Şiddetin olduğu yerde sermaye filizlenemez"

Yatırımcıları bölgeye çekmekten ziyade yetişmiş beyin göçünün durdurulması gerektiğini vurgulayan Tezcan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ağır sanayi hamlesinin olmadığını ifade etti.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ağırlıklı olarak orta ölçekli işletmelerin bulunduğunu anlatan Tezcan, "Dünyada şiddetin olduğu hiçbir yerde sermaye filizlenemez ve sermaye oraya gitmez. Çünkü sermaye ürkektir. Burası organik tarım ve hayvancılık için olmazsa olmaz bir yer. Burada yıllarca mera hayvancılığı yapılmadı. Özellikle dağlar milli servetti, buradaki meralar da bitti. Bütün araziler yok olup gitti. Araziler ekilip biçilmedi, göçlerden dolayı meyvecilik sektörü de bitti" dedi.

Tezcan, 6-7 Ekim olaylarının tekrar insanları endişeye sevk ettiğini, söz konusu hadiselerin bölgeye ve ülkeye sıkıntı yaşattığını ve insanların sıkıntının tekrar dönmesinden korktuğu için göç olmaya başladığını vurguladı.

Artık bölgenin ve hiçbir bireyin, barut ve kan kokusu istemediğinin altını çizen Tezcan, 30 yılda bölgedeki bitkilerden, kuşlara kadar her canlının kimyasaldan zarar gördüğünü söyledi.

Tezcan, "Bölgenin huzuru olmadığı sürece ülkenin huzurlu olması mümkün değil. Biz burada huzursuz olduğumuzda, İstanbul'un ve Ankara'nın huzurlu olduğuna inanmıyorum. Bu bağlamda bu çözüm süreci için PKK'nın mutlaka silahsızlanması gerekir. Aynı zamanda koruculuk sisteminin de silahsızlanması kaçınılmaz bir durum" dedi.

Kaynak:Haber Kaynağı