Prof. Dr. Ali Akpınar

Prof. Dr. Ali Akpınar

Peygamberi selamlamak

Yüce Rabbimiz Kur'ân'da şöyle buyurur: "Doğrusu Allah ve melekleri peygambere salat ederler. Ey inananlar, siz de tam bir teslimiyetle peygambere salat ve selam edin." (33/56)Yüce Rabbimiz, kullarına pek çok emirler verir, örneğin namaz kılın, oruç tutun, hac yapın buyurur, ama ihtiyacı olmadığı için kendisi bunları yapmaz. Fakat O'nun öyle bir emri var ki, kullarına emretmeden önce onu önce kendisi yapıyor, melekleriyle birlikte. Peygamberine salat etmek. Evet, peygambere salat işte bu kadar muhteşem bir şey. Allah peygambere salat eder, yani onu sever, onu över, meleklerin yanında onu anar, ona rahmet eder. Melekler de öyle. Onlar da onu över, onu tebrik eder, ona dua ve istiğfar ederler. Biz Müslümanlara düşen de peygambere içtenlikle salat ve selam etmektir.Peygambere salat ve selam etmek, onu saygıyla anmak, onu sevmek, onu tanımak, ona bağlı olmak ve ona dua etmektir. Bunlara onun ihtiyacı yoktur, bunlara ihtiyacı olan biziz. Zira onu Yüce Allah seçmiş, övmüş ve sevmiştir. "Senin ününü/şanını biz yücelttik." (94/4)Ona salat selam ederken, biz sözlerimize ve kendimize değer kazandırmış oluyoruz, onu selamlamakla sevap kazanıyoruz. Nitekim kutlu divanda/namazda "Esselâmü aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullahi ve berakâtüh" (Ey Peygamber, Allah'ın selam, rahmet ve bereketi üzerine olsun) diyoruz. Ardından salavât dualarını okuyarak "Allahım, Muhammed ve âline/onun yakınlarına selam olsun.. Allahım, Muhammed ve âlini/yakınlarını bereketli kıl" diye onu, onun cümleleriyle selamlıyoruz.Peygamberi selamlamak, ona olan bağlılığımızı yenilemek ve perçinlemektir. Hal böyleyken, diliyle peygambere salavat okuyanların, söz ve davranışlarıyla ona ters düşmeleri ne kadar yakışıksız ve anlaşılmaz bir durumdur.O halde Peygamberi selamlamanın ne demek olduğunu bir kere daha hatırlayalım ve ona verdiğimiz her selamla bir adım daha ona yaklaşmaya gayret edelim. Günlük olarak namazda ve namaz dışında getireceğimiz salat selamlarla bir kez daha kendimizi ve davranışlarımızı test edelim, peygambere ne kadar benziyoruz, ne kadar onu yaşıyoruz sorularına cevap arayalım. Onda olmayıp bizde olan çirkinliklerden kurtulmaya vesile olsun salavatlarımız. Onda olup da bizde olmayan güzelliklere tanışmamıza sebep olsun selamlarımız. Yoksa peygamberi selamlamak, kuru kuruya dilin methiyelerde bulunmasından ibaret değildir.Bu vesileyle salavatla ilgili şu hadisleri bir kez daha hatırlayalım. Peygamberimiz buyuruyorlar:"Biriniz dua ederken, Allah'a hamd ederek başlasın, sonra peygamberine salat okusun, sonra da dilediğini istesin." (Tirmizî, Ebu Davûd, Nesâî)"Bana melek geldi ve şu müjdeyi verdi: Ey Muhammed! Rabbin diyor ki: Sana salavat okuyan herkese benim on rahmette bulunmam, sana selam okuyan herkese de benim on selam okumam, sana ikram olarak yetmez mi?" (Nesâî)"İnsanların en cimrisi, yanında ismim anıldığında bana salat etmeyendir." (Tirmizî)"Cuman günü ve gecesi, bana çokça salat edin.""Bana salat edin, nerede olursanız olun, bana salat ettiğinizde, salatınız bana ulaşır." (Ebu Davûd, Ahmed)Selam olsun tüm peygamberlere ve salat ü selam olsun son peygambere. Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.