Özel Konya Model Öğrencileri Peygamber Efendimize (s.a.v) Mektup Yazdı

Özel Konya Model Öğrencileri Peygamber Efendimize (s.a.v) Mektup Yazdı

Özel Konya Model Koleji Müdürü Fehmi Adam, “Manevi değerlerimizin yaşanması ve yaşatılması, yeni nesillerin bu düstur üzere yetiştirilmesi temel ilkemizdir” dedi

Özel Konya Model Koleji, öğrencilerine peygamber sevgisini küçük yaşta aşılamak amacıyla “Peygamberimize(SAV) Mektup” etkinliği düzenledi. Peygamber Efendimize olan sevgi, saygı ve özlemlerini en güzel ve en kalbi duygularla kâğıda döküp, hislerini duyurulabilmelerini hedefleyen etkinliğe yoğun bir katılım oldu. Özel Konya Model Koleji Müdürü Fehmi Adam, “Manevi değerlerimizin yaşanması ve yaşatılması, yeni nesillerin bu düstur üzere yetiştirilmesi, mevzuya bahis konusu olan değerlerimizin özümsenmesi temel ilkemizdir. Bu ilkeden hareketle okulumuz; geçen yıl ve önceki yıl yapmış olduğu ‘Peygamberimize Mektup’ konulu mektup etkinliğini bu yıl da devam ettirmiştir. Etkinliğe katılan bütün öğrencilerimize teşekkür ediyorum. Gerçekten çocuklar kayda değer şeyler yazmış. Peygamber Efendimizi evine davet eden olmuş, mektubu Peygamber Efendimize gönderen olmuş, mektubu okula bırakıp cevap bekleyen bile olmuş. Bu çocuklarımızın ne kadar güzel duygular beslediğini gösteriyor. Böyle bir organizasyon içerisinde olmak gerçekten onur verici” diye konuştu. Fehmi Adam,  açıklamasının devamında  “Bugün halkı Müslüman olan ülkelerde yapılan zulmü ve insanlık dışı katliamları nefretle kınıyoruz. Müslümanların içinde bulunduğu bu zor durumun temel sebebi; Hazreti Peygamber’in (SAV.) rahmet yüklü mesajlarının, bugüne ve yarına bakışının doğru anlaşılamamasıdır.  Bugün insanlık olarak intikamı, nefreti, kan dökmeyi önceleyen çağrılara değil, Peygamber Efendimiz ’in (SAV.) merhamet, vicdan, adalet, hak ve hakikat yüklü çağrılarına ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.

ozel-model-(2).jpeg

*/*/*/*/

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…

Selam sana ya Rasulallah,

Ben Selman. Senin görmediğin ama bildiğin milyarlarca ümmetinden sadece biri. Sevgisini sana anlatmaya yüreği, kalemi, sözü yetmeyen ümmetinden biri.

Ya Rasulallah

Ben sana benzemeyi çok istiyorum, seni örnek almaya çalışıyorum. Annem adımı “Selman” diye koymadan önce senin arkadaşın Sahabe Selman’ın hayatını okumuş. Onun seni arayışı ve sana bağlılığı çok hoşuna gitmiş. O yüzden adımı “Selman” koymuş ya Rasulallah.

Ben küçük Selman. Sana Selman-ı Farisi gibi âşık ve sadık…

Ya Rasulallah senin gül yüzünü görmeyi nasıl istiyorum. Senin benim de elimi tutmanı, gözlerime bakmanı; elimde gül kokunu, gözlerimde kimseye verilmemiş siyah gözlerinin izlerini taşımayı. Benim gül kokulu Peygamberim, senin hayatını okurken cahiliye dönemine çok üzülüyordum. Biliyor musun biz gene cahiliye dönemini yaşıyoruz. Çocukların ölümlerini görüyoruz ve bu sefer sadece kız çocukları değil bütün çocuklar ölüyor. Sen bütün canlılara nasıl değer verirdin biliyorum ve çok üzülüyorum. Senin o çok sevdiğin çocukları nasıl da zehirliyorlar. Beni tek teselli eden şey onların senin yanında olduklarını bilmem. Onlara ve şehitlerimize iyi bak, çocukların başlarını babaları gibi okşa, mutlu et onları, onlar sana emanetler.Benim gül kokulu, nur yüzlü Peygamberim, dilerim ki rüyalarıma gelirsin ve beni de ümmetin olarak kabul edersin.

                                                                                              M. Selman ÇOKKAÇ 5/B

*/*/*/*/

 

Sevgili Peygamberim,

Bu mektubu yazarken çok heyecanlıyım. Ben seni görmeden seven ahir zaman ümmetinden bir öğrenciyim. Türkçe öğretmenimiz sana bir mektup yazmamızı istedi. Şu anda ödevimi yapıyorum. Hiçbir ödevimi yaparken bu kadar heyecanlanmamıştım. Peygamberim şu anda sesim titriyor, tüylerim diken diken oluyor, gözümden iki damla yaş akıyor ve seni sevdiğimi hissediyorum. Seni çok seviyorum Peygamberim.Senin sakalı şerifini çok gördüm, öptüm, kokladım. Seni salavatlarla andık ama sana layık ümmet olamadık peygamberim.

Bir tek beklentim ve umudum var Peygamberim dayım şehit oldu. “Asker ocağı, Peygamber kucağı” diyorlar. Dayım seninle komşu olacakmış. Bizlere de şefaat ederse buluşur muyuz Peygamberim! Allah’ın salat ve selamı senin üzerine olsun efendim. Ravzana gelip ziyaret etmek için dua ediyorum Peygamberim. Sana layık ümmet olamadık bizi affet Peygamberim.

Ümmetinden Samet KABAKÇI

*/*/*/*/

 

Sevgili Peygamberim,

Ben seni annemin babamın ve ablamın anlatmalarıyla tanıdım. Bana senin ne kadar güvenilir ve emin olduğunu, güzel ahlaklı olduğunu ve sevgi peygamberi olduğunu söylediler. Bunun ne anlama geldiğini seni anlatan kitapları okuduğumda daha iyi anladım. Senin çocukları ne kadar çok sevdiğini, onlara ne kadar çok değer verdiğini biliyorum. Evlatlarına olan sevgin, torunlarına olan merhametin, çocuklara olan şefkatin beni çok etkiledi. Hele kuşu ölen küçük bir çocuğa baş sağlığı dilemen, sen namaz kılarken sırtına çıkmalarına rağmen torunlarına kızmaman…

Peygamberim seni görmeyi çok isterdim. Yanında büyümek isterdim. O çocuklar çok şanslı, onların yerinde olmak isterdim. Şimdi her gece dua ediyorum, seni rüyamda görebilmek, sevgini doya doya hissedebilmek için. Ne olur Peygamberim benim de rüyama gel. Beni de yanında yetişen çocuklar gibi okşa, sev. Bana da onlara baktığın gibi sevgi dolu bak. Gözlerindeki o sevgi nehirleri benim de gönlüme aksın. Ben de o nehirlerle başkalarına sevgini akıtayım. Seni gören sahabelerin yaptığı gibi.

Canım Peygamberim bu isteğimin gerçekleşebilme ihtimali bile beni heyecanlandırıyor.

Sevgili Peygamberim, Ne büyük şeref Seni bilmek... Seni bize bildiren Rabbe şükürler olsun... Adını, konuşmaya başladığım zaman öğrendim. İlk ezberlediğim Senin ismindi...
Seni görmedim ama seni görmeden de çok sevdim. Nasıl sevmem? Bütün kalbimle nasıl bağlanmam sana? Kimler Seni ölesiye sevmedi ki? Hz. Bilâl’e kızgın kumlar üzerine dayanma gücü veren, Sana olan bağlılığı ve sevgisi değil miydi? Hz. Ebubekir’e, “Anam babam Sana feda olsun Ya Resulallah!” dedirten bu sevgi değil miydi? Ve daha binlerce sahabe Allah’a ve sana olan sevgilerini canlarını feda ederek göstermediler mi?  Elbette seni çok seviyorum ve seveceğim. En büyük dileğim senin de beni sevmendir.    Selam ve dua ile…

                                                                                                          Zeynep ÖZCAN 5/C

**/*/*/

 

Ey! İki Cihan Güneşim,

Sizi ne kadar çok sevdiğimi anlayamazsınız ama kalbime girip, kalbimdeki yerinize bakmanız mümkün olsa… O güzel ağzınızdan çıkan sözleri dinleyince veya okuyunca içimde bir kıpırdanma oluyor. Keşke bu güzel sözleri güzel ağzınızdan dinleseydim. Ama Rabbimiz öyle istemiş. Güzel sözlerinizi hocalarımızdan dinlememiz gerekiyormuş.

Canım Peygamberim, o zırh gibi sabrınıza çok hayran kalıyorum. Kâfirlerin yaptıkları eziyetlere dayanmak çok zor. Keşke eziyetler size değil de bana yapılsaydı da sizin o güzel kalbiniz incinmeseydi. En çok içimi acıtan da “Boykot Dönemi” Hem eziyet çekiyorsunuz hem de sevdiklerinizi kaybediyorsunuz. Bu çok üzücü.  O zamanki sabrınız, çocuklarınızı toprağa verirken ki sabrınız beni her zamanki gibi şaşırtıyor. Canım Peygamberim bu dünyada ne kadar üzüldüyseniz İnşallah öbür dünyada bin katı kadar mutlu olursunuz.

Siz dinimiz için ne kadar çaba gösterdiniz. Bazen öğretmen gönderdiniz bazen kendiniz gittiniz. Hiçbir zorluk sizi yıldırmadı. Asla vazgeçmediniz. Eğer siz vazgeçseydiniz bize İslam dini ulaşmaz ben size şu an bu mektubu yazamıyor olurdum. Haşa putlara tapıyor olurdum. Bu dünyam da ahiretim de rezil olurdu. Bunun için size trilyonlarca kez teşekkür ederim. İki cihan güneşim, sabrım, sevgim, öğretmenim, her şeyim.

                                                                                                          Merve Nur BİLEN 5/A

*/*/*/*/

GÖNLÜMÜN SULTANI

Sevgili peygamberim,

Kalbimde senin yerini, sana olan sevgimi anlatamam; ama insan sevdiğini sevdiğine söylemez ise bunun bir anlamı olur mu hiç? Sana olan sevgimi nasıl anlatayım. Benim seni sevdiğimi bilmeni o kadar çok isterdim ki, beni tanımanı; senin de beni sevmeni, benim varlığımı bilmeni. Bir bilseydin sana olan sevgimi; bir bilseydim senin de beni sevdiğini.

Senin sevgini kazanabilmek için ne yapabilirim efendim. Kendimi o kadar dünya işlerine kaptırmışım ki ben bile ne yaptığımın farkında değilim. Sanki sonbaharda ağaçta kalmış son bir yaprak gibi kendimi yalnız hissediyorum.  Rüzgâr beni almış, koparmış bilmediğim yerlere. Savruluyorum rüzgârın eline esir olmuşçasına, dünyanın zevklerine esir olmuşçasına. Sonra bir nur denizine düşüyorum. O sensin ya Rasullallah. Seni buldum ya Rasulallah Rüzgâr beni uçurmasın o nur denizinde boğulayım. Beni yanından hiç ayırma ya Rasulallah. Beni bırakma. Beni rüzgâra bir daha verme ya Rasulallah. Ağacıma dahi geri dönmek istemiyorum. Senin yanındayken bütün kötülüklerden uzak olurum. Senin yanında olmak sana kavuşmak, senin de beni sevdiğini bilmek. Başka ne isteyebilirim ki bütün insanlar senin sevgiyle yanarken, senin de beni sevdiğini bilmek.

Biliyorum ki senin bizi sevmen senin güzel ahlakına sahip olmamla mümkündür. Allah’ım bize Peygamber Efendimizin ahlakıyla yaşamayı nasip et ki, Peygamber Efendimizin sevgisine layık olalım. Bu dünyada göremedik nur yüzünü, olamadık yanında, savaşıp şehit de olamadık senin yolunda. Bu aciz ümmetini ne olur sev ya Rasulallah. Allah’ım ne olur affet bizi. Peygamber Efendimizin yüzü suyu hürmetine affet. Bu aciz kullarını ne olur yolundan ayırma, ayırma ki sana kavuşalım. Senin sevgini ver bize ver ki senin sevginle her şeyi unutup sadece senin için yaşayalım. Günahımız binlerce mağfiretine sığındık, mağfiret et ne olur ne olur Allah’ım!

 SARE ŞİMŞEK

 

/**/*/*/

EFENDİLER EFENDİSİNE

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla...

Selam sana,   kendisine gönderilen selamları işiten dost , “Sevgili, Ey Sevgili! En Sevgili!” Aşkımın tahtına oturan, naz makamının efendisi...

Sen yoktun!

İnsanların sana en muhtaç oldukları anlardı. Senin olmadığın iklimlerin yağmurları bulanıktı. Ötelerden bir rahmet düşmüyor, gönül yamaçları baharı bilmiyordu. Kâinata teşrifinle gönüller, cennet yamaçlarının rengini aldı ve hayat çeşmesinin ufukları damla damla görünmeye başladı Sen öyle bir iklimde geldin ki, Medine’deki çöl ortasında açan tek güldün. Gül kokulu ferah iklimler getirdin beraberinde ve bölük bölük melekler indiler yeryüzüne, senin yüzün suyun hürmetine.

Hoş geldin ey Allah’ın Resulü! Hoş geldin!
Kutlu bir gecede, şereflendi dünya… Mehtaplı bir gecede yanıp sönen ışıltılı yıldızlar gibi, daha da güzel, tarifsiz bir nurla, nurunla teşrif ettin yeryüzüne.

Senin nurunla aydınlandı dünya. Senin için söylendi en güzel şiirler, senin için yazıldı mevlitler, ilahiler… Ve seni seven insanlar en güzel zamanları yaşadılar bu dünya üzerinde. Ya şimdi?  Ümidimizi yitirmek hiç yakışmasa da bizlere, içimdeki vaveylalar artarken bir çığ gibi… Bazen ben de istemesem de düşüveriyorum, üzüntülere. Senin nurlu mekânın Kâbe’nin resimleri avutabiliyor zavallı kalbimi  ve belki de bir avuntuyu arıyorum resimlerde.

Dünya senin nurun olmadan daha ne kadar dönebilir yörüngesinde? Özledim seni, özledik seni ya Resul Allah!

Zulmün arşa değeceği zamanlarda senin merhametini özledik, zalimlerin başlarımıza kara bulutlar gönderdiği zamanlarda senin sabrını özledik. Zenginin fakiri gözetmediği zamanlarda senin cömertliğini özledik. Özledim seni, özledik seni ya ResulAllah!

Mavi Gezegen maviliğini siyaha devrediyor sanki ve gittikçe bir şeyler azalıp yitiyor, usulca ve dünya her zamankinden daha ağır ve daha miskin sanki şu zamanlarda…

Zor zamanlarda yaşıyoruz velhasıl! Ölesiye zor zamanlarda başladı sana olan sevdamız. Zor zamanlarda sürüp gidiyor sana olan yangınımız. Sevgiliyi unutmak üzere olan bir gezegende yeniden sevgi diyebilmek!  Acımasız yüzlere, merhametinin varlığını hatırlatabilmek, her şeye rağmen,  güzelden,  senden bahsedebilmek…

Ve tüm çirkinliğe inat senin o sonsuz güzelliğini, senin o Sonsuz Nur’unu düşünüp güzel görebilmek… Zor olsa da imkânsız olmuyor seni tanımakla,  seni hissetmekle ve Allah’ın lütfettiği güçle… Özledik seni ey Allah’ın Resulü. Özledik seni ama ne mutlu ki, özlemler bile en sonunda seni hissettiriyor bize. Zor zamanların aşılmazlarını aşabiliyoruz senden aldığımız güçle ve Rabbimizin ilham ettiği düşüncelerle. Senin teşrifinle aydınlandı dünya. Allah’ın izniyle senin nurunu yaşatmaya çalışan ışıl ışıl ve bir o kadar güzel gençlerle, devam edecek aydınlanmaya. Senden gelen gül kokulu ilhamlarla dağıtacağız elimizdeki kırmızı gülleri tüm evrene ve bir gün her şey güzele, Gül’e dönecek ve Allah nurunu tamamlayacak inşaallah…Seni düşünmek ve yeniden güzel ümitlerle dolmak... Dünyanın tüm çirkinliğine inat, yeniden ümitten, senden ve sevginden bahsetmek ne güzel. Ne büyük şeref Seni bilmek... Seni bize bildiren Rabbe şükürler olsun...

Selam ve dua ile…

                                                                                              Ahsen Nur ÖNGÖREN 6/A