Osmanlı’nın bîçare Padişahı Vahideddin

Osmanlı’nın bîçare Padişahı Vahideddin

HİSDER’de Son Padişah Vahideddin’i anlatan Araştırmacı Yazar Volkan Erikçi, “Osmanlı’nın bîçare padişahı Vahideddin’dir. Sultan Vahideddin dindar, yardımsever ve bestekâr bir padişahtı” dedi.

 

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nde ‘Osmanlı’nın Son Padişahı Vahideddin’i gündeme getiren Araştırmacı-Yazar Önder Volkan Erikçi, “Osmanlı’nın en dahi padişahı Fatih, en muktedir padişahı Yavuz, en şanslı padişahı Kanuni, en şansızı II. Abdülhamid, ve en çaresizi de Vahdeddin’dir” dedi.

Sultan Vahdeddin’in çok bîçare bir padişah olduğunu ve nedeninin de Osmanlı çınarının kendi üzerine yıkıldığı bir zaman diliminde tahta çıktığını belirterek “Devletin yıkılması ve gerilemesiyle hiçbir alakası ve sorumluluğu olamamasına rağmen, devleti bir çınara benzetirsek içten ve dıştan bütün kurtlar devleti yemiş bitirmiş, ve artık devlet yıkılmak üzereyken tam Vahdeddin’in üzerine yıkılmış. Vahdeddin’in tekrar o ağacı dikmesi, tekrar ayağa kaldırması, tekrar yaşatması istenmiş ve bunu da yapamayınca hain ilân edilmiş.” diye konuştu.

osmanli’nin-bîcare-padisahi--(2).jpg

4 Ocak 1861 İstanbul’da dünyaya gelen ve “dinin biriciği” anlamını taşıyan Vahideddin’in henüz 6 aylıkken babasını veremden, 4 yaşında iken de annesini koleradan kaybettiğini ifade eden Erikçi, diğer özellik ve hobileri hakkında şu bilgileri verdi: “Dindardır, Nakşi, Kur’an okur, okutur. Hayırseverdir. Beykoz köşkü İzmir yetimlerine, Kasrı Hümayun ziraat okulu için, Kâğıthane sırtlarındaki 130 bin lira değerindeki arsayı Ermeni yetimlere veriyor. “Bunlar kâfi gelmezse ben Yıldız’a (Sarayı’na) çekilir, Dolmabahçe Saray’ı binası da bu işe tahsis olunur.” diyor. II. Abdülhamid gibi Vahdeddin de kahve ve sigara tiryakisiydi. İyi bir silahşör, hattat, atlara hayran ve iyi bir binici, resim yapıyor, fotoğrafa meraklı, bahçe ve çiçek ile mimariye aşina. Yabancı dil olarak Arapça, Farsça, Fransızca biliyor. Ama Türkçe konuşmayı tercih ediyor.”

osmanli’nin-bîcare-padisahi--(4).jpg

VAHİDEDDİN BESTEKÂR BİR PADİŞAHTI

Sultan Vahideddin’in “Nimet-i İslam” diye bir ilmihal kitabı yazdığını ve bu eserinin de “Hacı Zihni Efendi” adı altında çıktığını kaydeden Erikçi, musikişinas ve bestekâr olan Vahideddin’in “42 bestesi var. Bütün sazları çalardı” dedikten sonra dinleyicilere, sanatçı Ahmet Özhan’ın sesinden bir bestesini dinletti. Almanlar ile İttihatçılara karşı olan Vahdeddin’in, tahta çıkmadan önce;  “Allah İttihatçıların elinde perişan hale gelen bu vatanı bir harp tehlikesinden korusun ve böyle bir harp zamanında milletin başına geçecek padişaha acısın.” şeklinde kendisine duası bulunduğunu da kaydeden Erikçi, Sevr Antlaşması’nı Vahdeddin’in değil, Sadrazam Damat Ferit Paşa, Şura-yı Devlet Reisi Rıza Tevfik, Maarif Nazırı (milli eğitim bakanı) Hadi Paşa, Almanya’nın Bern Elçisi Reşat Halis Beyheyetin imzaladığını söyledi.

osmanli’nin-bîcare-padisahi--(5).jpg

VAHİDEDDİN MİLLÎ MÜCADELE’YE DESTEK VERDİ

Vahdettin’in “Biz yandık amma onu Anadolu’ya göndermekle vatanı kurtardık” sözüne dikkati çeken Erikçi,  M. Kemal Atatürk’ü milli mücadele için Anadolu’ya Sultan Vahideddin’in gönderdiğini belirtti. Erikçi, 16 Mayıs 1924 tarihinde vefat eden son Osmanlı Padişahı Vahideddin için M. Kemal’in son sözünü ise şöyle hatırlattı: “Çok namuslu bir adam öldü. İsteseydi Topkapı’nın bütün cevahirini (değerli taşlarını) götürür ve öyle bir ordu kurup geri dönerdi ki…” Meram Uluslararası Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirilen sohbetin sonunda Volkan Erikçi’ye, dernek adına teşekkür plaketini HİSDER Genel Sekreteri Mehmet Altuntaş, bir talebeyle birlikte takdim etti.

Etiketler :