Prof. Dr. Ali Akpınar

Prof. Dr. Ali Akpınar

ORTAK AKLIN KARARI: FTÖ BİR DİNÎ HAREKET, LİDERİ DE BİR DİN ÂLİMİ OLAMAZ

Din şurası tarihinde ilk kez, olağanüstü olarak 3-4 Ağustos 2016 tarihinde Ankara’da toplandı. Toplantıya Diyanet İşleri Başkanı ve eski başkanları (Lütfü Doğan, Tayyar Altıkulaç, Sait Yazıcıoğlu, Ali Bardakoğlu), din işleri Yüksek Kurulu başkanı ve önceki başkanları, kurulun hali hazırdaki ve önceki üyeleri, kurul uzmanları, İlahiyat Fakültesi Dekanları, Büyükşehir il Müftüleri ve seçkin ilim adamları katıldılar. Şuranın tek gündem maddesi vardı.15 Temmuz Darbe Girişimi ve Din İstismarına Karşı Birlik, Dayanışma ve Gelecek Perspektifi.

Açılış programında Diyanet İleri Başkanı, Diyanetten sorumlu Devlet Bakanı, Meclis Başkanı ve Cumhurbaşkanı birer konuşma yaptılar. İki gün yoğun bir şekilde çalışmasını sürdüren Şura ittifakla aldığı kararları 20 madde halinde kamuoyuna açıkladı. Kararlarda özet olarak şu hususlara vurgu yapıldı:

FETÖ/PDY dinî bir yapı olarak nitelendirilemez.

FETÖ/PDY’nin liderine atfedilen sıfatlar İslam ile bağdaştırılamaz.

FETÖ/PDY açık bir din istismarı hareketidir.

FETÖ/PDY din kisvesi altında bir güç ve çıkar hareketidir.

FETÖ/PDY sahte bir mehdi hareketidir.

FETÖ/PDY’nin dini bilgi kaynakları şaibelidir.

FETÖ/PDY İslam Ümmetinin vahdetini parçalayan bir tefrika hareketidir.

FETÖ/PDY içinde ahlak barındırmayan bir sır hareketidir.

FETÖ/PDY gayr-i ahlakî bir harekettir.

FETÖ/PDY dinlerarası diyalog adına din mühendisliği yapan ve kelime-i tevhidi parçalayan bir harekettir.

FTÖ yapılanması, bir vaiz emeklisinin önderliğinde bir din hareketi olarak ortaya çıktığı için; hareketin kurulması ve palazlanması için cami, kürsü, minber, Kur’ân Kursları, dinî kavramlar ve müminler kullanıldığı için elbette Din Şurasının onunla ilgili olarak toplanması ve aldığı kararlar büyük önem arz etmektedir.

Şimdi bütün bunlardan sonra FTÖ lideri ve yapısı hakkında hala zihninde bir kısım şüphe ve tereddütleri olanlar bir kere daha başlarını ellerinin arasına alıp düşünmelidirler. Şimdiye kadar bu yapıya doğrudan yahut dolaylı destek olmuşlarsa istiğfar etmeli, bir daha benzer yapılar içerisinde yer almama konusunda karar vermelidirler. İyi niyete yahut bir takım beklentilerle, bu yapının içerisinde yer almış olanlar; haklı haksız bir şekilde bu yapı vesilesiyle bir yerlere gelmiş olanlar, zerre kadar hayrın da şerrin de Yüce Rabbin katında hazır olacağı ve tüm gizliliklerin bir bir ortaya döküleceği ahiret günü bilincinde dünya ve ahiretleri için hayırlı olacak kararı vermelidirler.

Ölen bir kişinin arkasında kırk kişilik bir müminler topluluğunun hüsn ü şahadeti ne kadar önemlidir! Bunun için cenaze namazları kılınırken, bu kişiyi nasıl bilirsiniz sorusuyla müminlerden hüsn ü şahadet alınır. Cenaze namazı öncesinde şahadeti alınan kimseler, cenazeyi tanıyan ve tanımayan sıradan müminlerdir.

Din Şûrasında bu kararlara imza atarak çökmüş-çürümüş-ölmüş bu yapı hakkında şahadette bulunan kimseler ise, her biri yıllarını İslamî ilimlere ve İslam’a hizmete vermiş seçkin ve saygın kişilerdir. Elbette onların ortak akıl ürünü olarak oybirliği ile aldıkları kararlar, dünya ve ahiret için son derece önemli ve anlamlıdır. İbret alınız, Ey akıl ve anlayış sahipleri!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum