Prof. Dr. Ali Akpınar

Prof. Dr. Ali Akpınar

ONLAR, AZ GÜLSÜN, ÇOK AĞLASINLAR!

ONLAR, AZ GÜLSÜN, ÇOK AĞLASINLAR!

Böyle ferman buyur Rabbimiz: Artık kazandıkları işlere karşılık az gülsünler, çok ağlasınlar![1] Ve sizler gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz öyle mi?[2]

Gözyaşı, perdeli olmayan, körleşmeyen gözlerin, hakikati gördüğünün göstergesidir.

Günahları yıkayan, gönülleri temizleyen rahmet damlalarıdır.

İç dünyaya hapsedilen hüzünlerin dışa vurmasıdır.

Daralan bunalan gönüllerin, rahatlama aracıdır.

Kalemin mürekkebinin bittiği yerde imdada yetişen âşıkların mürekkebidir.

Dolan bedenin, dolduğunu gösterirken coşarak taşmasının adıdır.

Allah korkusundan akan gözyaşları gönüllere şifadır.

AĞLAMASI GÜLMESİNDEN ÇOK OLAN BİR PEYGAMBER!

Ağlaması, gülmesinden çok olan bir peygamberimiz var. Allah ’ı düşünen, ahret ve ölümü çokça tefekkür eden, Allah’ın davası için ağlayan bir peygamber.

Ağlayarak Kur’ân okuyan bir peygamberimiz var.

Ağlayın, ağlayamıyorsanız ağlar gibi yapın, buyuran bir peygamberimiz.

İki göze ateş dokunmaz. Nöbet tutan göz, Allah korkusundan ağlayan göz, diyerek Allah için ağlamaya teşvik eden peygamberimiz.

Kendinden çok ümmeti için gözyaşı döken insanlık sevdalısı bir peygamberimiz var. Onları düşünen, onların derdini dert edinen, onların yanlışları için üzülen bir peygamber.

Tebessümü sadaka görüp güler yüzlü olan, ancak çok gülmeyen bir peygamber.

Onun gülmesi ölçülüdür, ağlaması ise sesli ve gürül gürül. Rivayetlere göre onun en fazla gülmesi, azı dişleri görülecek kadardı. Ama o, namaz kılarken ağlar, ağlamasından dolayı da göğsünden değirmen sesi gibi gürül gürül sesler gelirdi.

Peygamberimiz buyuruyor: Hiçbir korumanın olmadığı bir günde Allah’ın koruması altında olacak yedi gruptan biri de Allah için ağlayan gözdür.

Ağlayabilmek peygamberlerin ve peygamber yolcularının şiarıdır:

İşte bunlar; Allah'ın ni'met verdiği peygamberlerden, Âdem, neslinden, Nûh ile beraber gemide taşıdıklarımızın neslinden, İbrahim ve Ya'kûb neslinden, yol gösterdiğimiz ve seçtiğimiz kimselerdendir. Onlara Rahmân'ın âyetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı.[3]

Elçi'ye indirilen(Kur'ân)ı dinledikleri zaman, tanıdıkları gerçekten dolayı gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Derler ki: "Rabbimiz, inandık, bizi şahitlerle beraber yaz!"[4]

Evet onlar, Yüce Rabbe karşı layıkıyla kulluk ve ibadet edemedikleri için mahcubiyetle ağlarlar, Allah’ın ayetlerini anlayıp tüm hücreleriyle O’na teslim olduklarını ispat etmek için ağlarlar, O’na karşı işledikleri günahları hatırlayıp ağlarlar. Çünkü gözyaşı, günahları yok eden en etkili silgidir.

Ağlayabilirseniz anlayabilirsiniz! Anlayabilirseniz ağlayabilirsiniz. Ağlayabilmek için derinlemesine düşünmek ve doğru anlamak gerekir.

Zira yalnız baştaki gözler kör olmaz; fakat asıl göğüslerdeki kalpler kör olur. [5] İşte gönül gözleri açık olanların, baş gözlerinden gözyaşı dökülür.


[1] 9 Tevbe 82.

[2] 53 Necm 60.

[3] 19 Meryem 58.

[4] 5 Maide 83

[5] 22 Hac 46

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.