"Önceliğim İİT'nin reform süreci"

"Önceliğim İİT'nin reform süreci"

İİT Genel Sekreter Yardımcılığına seçilen SESRIC Genel Direktörü Büyükelçi Musa Kulaklıkaya, yeni görevini AA'ya değerlendirdi- Kulaklıkaya: - "İdari konular içerisinde en önemli konu Türkiye'nin ısrarla gündeme getirdiği, 'teşkilatın reform edilmesi'. İd

ANKARA (AA) - NAZLI YÜZBAŞIOĞLU - İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC) Genel Direktörü Büyükelçi Musa Kulaklıkaya, gelecek yıl temmuz ayında başlayacağı İİT Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde önceliğinin teşkilatın reform süreci olduğunu belirterek "İdari konular içerisinde en önemli konu Türkiye'nin ısrarla gündeme getirdiği, 'teşkilatın reform edilmesi'. İdari ve mali işlerin başında Türk bir genel sekreter yardımcısının olması, o süreç başladığında işlerin takibini açısından önemli." dedi.

Bangladeş'in başkenti Dakka'da düzenlenen 45. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısında yapılan seçim sonucunda, 54 ülkeden 28'inin oyunu alarak İİT'nin İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcılığına getirilen Büyükelçi Kulaklıkaya, yeni görevinde öncelikle ele alacağı konuları AA muhabirine değerlendirdi.

Türkiye'nin adayı olarak girdiği seçimde elde edilen başarının arkasında Türkiye'ye duyulan güvenin yattığını belirten Kulaklıkaya, "Bu başarının İİT ülkelerinin Türkiye'ye yönelik güveni, Türkiye'nin teşkilata olan katkısına verilen önemi gösterdiğini düşünüyorum. Bu başarıyı şahsıma verilmiş bir oy olarak değil, daha çok ülkemize verilmiş bir destek olarak görüyorum." diye konuştu.

İİT'de 6 genel sekreter yardımcılığı kadrosu olduğunu ve her bir kadronun kendine özgü süreçlerle belirlendiğini vurgulayan Kulaklıkaya, kendisinin seçildiği İİT'nin İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcılığı pozisyonunun üye ülkelerin hepsinin adaylığına ve oy kullanımına açık bir pozisyon olduğuna dikkati çekti.

Kulaklıkaya, "Diğer genel sekreter yardımcılıkları ya rotasyonla belli bölgelere tahsisli veya doğrudan ilgili coğrafyadaki ülkelere tahsisli. Rotasyonla tahsisli genel sekreter yardımcılıklarında örneğin bir dönem sadece Arap grubuna tahsis ediliyor ve sadece Arap grubu oy kullanıyor, bir diğer dönem ise aynı süreç sadece Afrika grubu için geçerli oluyor." ifadelerini kullandı.

Teamül gereği politik konularla ilgili genel sekreter yardımcılığının da genellikle seçim yapılmadan Suudi Arabistan'dan olduğunu söyleyen Kulaklıkaya, Filistin işleriyle ilgili genel sekreter yardımcısının da Filistinli olması gerektiği kuralının bulunduğunu belirtti.

Kulaklıkaya, ekonomik işlerden, insani işlerden, bilim ve teknolojiden sorumlu genel sekreter yardımcılıklarının da bulunduğunu hatırlatarak Asya grubunda olan Türkiye'nin bu dönem İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcılığına aday olduğunu belirtti.

- "İdari konular içinde en önemli konu, İİT'de reform"

Kulaklıkaya, İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcılığının, İİT'nin personelle ilgili konularını mevzuat ve uygulama açısından ele aldığını, teşkilatın mali düzenlemelerini, bütçesinin idaresini, üye ülkelerin zorunlu ödemeleri gibi konuları takip ettiğini söyledi.

Yeni görevinde öncelik verilecek konuları anlatan Kulaklıkaya, "İdari konular içerisinde en önemli konu Türkiye'nin ısrarla gündeme getirdiği, 'teşkilatın reform edilmesi'. Tabii ki üye ülkelerin iradesi olmadan bu reformun gerçekleşme şansı yok. Ama idari ve mali işlerin başında Türk bir genel sekreter yardımcısının olması, o süreç başladığında işlerin takibini açısından önemli." diye konuştu.

Kulaklıkaya, İİT'nin gelecek yıl 50. yılını kutlayacağını belirterek teşkilata üye ülkelerin genel sekreterlik ve İİT kuruluşlarının bütçelerine belli oranlarda katkı sağladığını ancak bazı ülkelerin bugüne kadar hiç ödeme yapmadığını dile getirdi.

Bazı ülkelerin uzun yıllar ödemeleri biriktirdiğini, bazılarının ise sadece teşkilatın bütçesine ödeme yaptığını ancak kurumlara ödeme yapmadığını vurgulayan Kulaklıkaya, zorunlu olan bu ödemelerin yapılmaması durumunda bir yaptırımın uygulanmamasının eksiklik olduğuna dikkati çekti.

Teşkilatta çalışacak profesyonel kadrolara adil bir dağılım yapılması gerektiğine işaret eden Kulaklıkaya, "Belli ülke gruplarının öne çıkması, diğer ülkelerin teşkilata verdiği önemi azaltıyor. Bu, teşkilatın İslam ümmetinin tamamının sesi olması idealini zedeleyen bir şey." diye konuştu.

Kulaklıkaya, İİT üyesi ülkelerin beklentilerini gerçekleştirirken Türkiye'nin genel sekreter yardımcılığında etkinlik ve kalite açısından fark yaratmayı hedeflediklerini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

"En önemli konu, İİT'nin reform edilmesi konusu. İkincisi, mali olarak teşkilata borcu olan ülkelerin borçlarını nasıl ödeyecekleri konusunda fikir yürüteceğiz, alternatif üreteceğiz. Üçüncüsü, personellerin adil bir şekilde dağılımı ve temsiline yönelik ne tür tedbirler almamız gerektiğine bakacağız. Dördüncüsü, teşkilatın günlük rutin işleri, toplantılar, bütçenin idaresi gibi konularda modern tekniklerin kullanımı konusunda bizim katacağımız çok şey olduğunu düşünüyorum."

- "Türkiye'nin İslam ümmetine ilgisi diğer ülkelerin dikkatini çekiyor"

Kulaklıkaya, İİT'ye bir Türk genel sekreter yardımcısı seçilmesi konusunda Türkiye'ye gösterilen teveccühün haklı gerekçeleri olduğunu söyledi.

Türkiye'nin 2016'dan bu yana "İİT Zirve Dönem Başkanı" olduğunu vurgulayan Kulaklıkaya, Türkiye'nin inisiyatifiyle gündeme getirilen çok ciddi toplantılar düzenlendiğini, en son ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs kararının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla İstanbul'da bir araya gelindiğini söyledi.

Türkiye'nin ortak polis eğitim merkezi, medya merkezi, kadının statüsüyle ilgili danışma kurulu kurulması gibi önemli konularda inisiyatif alarak İİT'nin gündemine getirdiğini ve bu konuların çoğunda sonuç alındığını kaydeden Kulaklıkaya, "Türkiye'nin İslam ümmetinin sorunlarına olan bu ilgisi diğer ülkelerin dikkatini çekiyor." diye konuştu.

Kulaklıkaya, Afrika ve Ortadoğu gibi sıkıntılı coğrafyalarla da Türkiye'nin ilgilendiğini, çözümün bir parçası olduğunu ve mazlum halkların sesi olmaya çalıştığını vurgulayarak 2011 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Somali'ye ziyarete kadar ülkenin kaderine terk edilmiş halde olduğunu ve ziyaretin ardından diğer ülkelerin de ilgisinin arttığını hatırlattı.

Beş yıllık yeni görevine 1 Temmuz 2019'da başlayacağını belirten Kulaklıkaya, "Her şeyden önce bana güvendikleri için cumhurbaşkanımıza, hükümetimize, dışişleri bakanımıza ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum. O güveni boşa çıkarmamaya çalışacağım. Ülkemi en iyi şekilde temsil etmeye çalışacağım." dedi.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :