Onbirinci Cumhurbaşkanı Gül, Londra'da

Onbirinci Cumhurbaşkanı Gül, Londra'da

Gül, Chatham House düşünce kuruluşunda konuştu (2):

LONDRA (AA) - Onbirinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Parlamenter sistemin daha uygun olduğunu düşündüğümü herkes biliyor ama tabii ki başkanlık sisteminin de demokratik olmadığını söyleyemezsiniz. Bir ülkenin demokratik olması sağlandığı sürece, o artık halkın tercihidir, başkanlık sistemi olur veya parlamenter sistem olur" dedi.

Gül, İngiltere’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Chatham House’da düzenlenen konferansta, Türkiye ve geniş coğrafyasıyla ilgili Chatham House Direktörü Robin Niblett ile katılımcıların sorularını yanıtladı.

"Türkiye'nin 7 yıl boyunca cumhurbaşkanıydınız. Türkiye'nin daha güçlü bir cumhurbaşkanlığı makamına ihtiyacı olduğunu düşünüyor musunuz? Bunun Türkiye için daha iyi olacağını düşünüyor musunuz?" sorusuna Gül, şu yanıtı verdi:

"Parlamenter sistemin daha uygun olduğunu düşündüğümü herkes biliyor ama tabii ki başkanlık sisteminin de demokratik olmadığını söyleyemezsiniz. Önemli olan 'check-balance', sistem. ABD'ye demokratik değil diyebilir miyiz? Fakat check-balance'ları yerli yerinde, kurumlar yerli yerinde. Bir ülkenin demokratik olması sağlandığı sürece, o artık halkın tercihidir, başkanlık sistemi olur veya parlamenter sistem olur."

- "Türkiye'ye karşı haksızlık olduğu kanaatindeyim"

"Türkiye'nin IŞİD'i yenmek için aktif olarak ne yapabileceğinin" sorulması üzerine Gül, bu konuyla ilgili Türkiye dışındaki algılamaları takip ettiğini ve biraz olumsuzluklar olduğunu kaydederek, "Burada Türkiye'ye karşı bir haksızlık olduğu kanaatindeyim. Suriye’de bu kadar büyük olaylar, katliamlar yaşanırken, bu ülkeden kaçan 2 milyon insanın geldiği yerlerden birisi Türkiye. Bunu hiçkimsenin görmemezlikten gelmemesi gerekir" dedi.

Musul halkının IŞİD'i kurtarıcı gibi gördüğünü, çünkü Irak ordusunun kaçıp gittiğini kaydeden Abdullah Gül, Türkiye'nin sınırından geçmek isteyenleri havaalanlarında ve sınırında durdurduğunu kaydetti. Gül, "Türkiye daha az yapıyor demek, biraz Türkiye'ye haksızlık olur. Bunu yapacaksak hep beraber yapacağız. Bu işin Türkiye-Suriye meselesi haline çevrilmesini açıkçası ben istemem. Çünkü Türkiye ile Suriye çıkar çatışması içerisinde değil ki. Suriye'de yaşanan bir insanlık faciasına karşı, hep beraber mücadele etmek gerekiyor. Türkiye komşu olduğu için katkısı her bakımdan daha çok olacaktır" diye konuştu. 

 Suriye'yi angaje ederek dönüştürmeye çalıştıklarını, yoksa oradaki rejime hiçbir zaman sempati duymadıklarını ve yakın olmadıklarını vurgulayan Gül, "Komşu olunca, ilişkilerle bu ülkede bir değişimin gerçekleşmesine katkı sağlayacağımıza inandık. Angaje etmeye çok çalıştık onları" dedi. 

Gül, Beşşar Esed ve Suriye rejimiyle ilgili, "Bu kadar kendi ülkesinin harap olmasına sebep olmasına neden olan bir insanın o ülkeyi yönetiyor olması düşünülemez. Bu konuda İran ve Rusya'yı dengeleyecek, karşı bir güç başından beri hiç görmedim" ifadelerini kullandı.

Mülteciler konusunda Türkiye'nin daha fazla maddi yardım beklentisi olduğunu belirten Gül, Türkiye'nin üzerindeki yükün biraz olsun hafifletilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye'ye Suriyeli mülteciler konusundaki en büyük maddi yardımın Suudi Arabistan'dan geldiğini dile getiren Abdullah Gül, Avrupa ülkelerinden gelen yardımın oldukça düşük olduğunu ifade etti. 

- "Eşit statüde olmaları lazım"

"Türkiye, Irak'ta bağımsız bir Kürt devletini kabul eder mi?" sorusuna karşılık ise Abdullah Gül, şu yanıtı verdi:

"Irak'ta Kürt bölgesinin bağımsızlığını ilan etmesinin, bölgeyi ayrı bir istikrarsızlığın içerisine sokacağı kanaatindeyiz. Referandum yapma kararının şimdilik gündemden düşmüş olmasını da olumlu bir gelişme olarak görüyorum. Çünkü Iraklılar'ın bir kısmı, yani Kürt olmayanlar, sadece Sünni Araplar değil, Şii Araplar da 'ülkemiz bölünecek, bölünüyor' diyorlar. Burada olması gereken şey, sadece Irak'ta değil, hangi ülkede olursa olsun bütün Kürtler'in o ülkenin eşit vatandaşı statüsünde, herhangi bir eksikliğin olmaması. Herkes hangi ülkedeyse oranın eşit vatandaşı olması lazım. Irak'ta federal bir yapı olduğu için, Irak'ın Kürdistan bölgesinde zaten anayasaya göre yeni yapılanmalar söz konusu. Burada da petrol, gaz konusundaki anlaşmazlığın son dönemde aşılıyor olması memnuniyet verici."

- "Hükümetler bir yana Türk halkı ile Mısır halkı kardeştir"

Türkiye-Mısır ilişkilerinin geleceğine dair bir soruya karşılık olarak da Abdullah Gül, iki ülke ilişkilerinin halktan halka olan ilişkiler olduğunu belirterek, "Rejimler ve hükümetler bir yana, Türk halkı ile Mısır halkı kardeştir" dedi.

Mısır'ın her zaman güçlü olmasını ve Mısır halkının her zaman mutlu olması arzu ettiğini söyleyen Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Maalesef son yıllarda Mısır’da çok üzüntü verici gelişmeler söz konusu oldu. Hiç kimse askeri müdahaleleri tasvip edemez ama en kısa zamanda buradan çıkıp ülke nasıl demokrasiye ulaşır, nasıl her bakımdan kendi vatandaşlarını kucaklar ve nasıl siyasi mahkumlar bir an önce serbest kalırlar, bütün bunlara bakmak gerektiğine inanıyorum. Bütün bunlara yapıcı bir şekilde destek olmanın doğru olduğunu hep bildim. Geçici bir dönem içerisindeyiz, halkların kardeşliği varsa, inanıyorum ki gün gelecektir hükümetler de çok daha yakın bir işbirliği içerisinde olacaktır. Ekonomik ilişkilerimiz de gelişti. Kahire ile İstanbul arasında çok sayıda uçuş yapılıyor. Ben bu durumu geçici olarak görüyorum."

"Kadınların ve kızların eşitliği konusu, AK Parti hükümeti döneminde daha iyi hale mi geldi ?" sorusuna karşılık da Abdullah Gül, demokrasinin bir mükemmelleşme süreci olduğunu ve Türkiye'nin de böyle bir süreç içerisinde bulunduğunu belirtti. Türkiye'nin Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerine başlamış bir ülke olduğunu anımsatan Gül, "Standartların yükseltilmesi için hala yapmamız gerekenler var. Bunun farkındayız. Bu çerçevede gayet kararlı bir gidiş var. İnanıyorum ki Türkiye önümüzdeki dönemde bu istikamette güçlü şekilde devam edecektir" dedi.

(Bitti)

 

Kaynak:Haber Kaynağı