Doç. Dr. Murat Kayacan

Doç. Dr. Murat Kayacan

Okullarda şiddet nasıl önlenir?

Erkek öğrencilerin okul çıkışlarından birbirlerini bıçaklamalarına dair haberlerin ardından bir de kız öğrenci gruplarının birbirlerinin saçlarını başlarını yolduklarına ve bu olayın “ilgiyle” izlendiğine dair görüntülerin sonrasında gündeme gelen “okullarda şiddet” sorunu gündemdeki yerini koruyor.

Tabii ki bu durum bir sonuç. Geçim sorunu yaşayan aileler şiddete meylediyor. Hanımına, çocuğuna söz geçiremeyen aile reisleri şiddete meylediyor. Öğrenci de şiddete meylediyor.

Sınıfta otorite kuramayan öğretmen söz geçirebilmek için şiddete meylediyor. Öğrenciler ne yapacak onlar da şiddete meylediyor.

Şiddete teşvik bununla da sınırlı kalmıyor. Şiddet içeren filmler “aksiyon filmi” adı altında meşrulaştırılıp gözlerdeki damar tabakalarına itina ile zerk ediliyor. Öğrenci şiddete meylediyor.

Öğrenciler haberleri seyrediyor. Haberlerde bir “kuvvet komutanı”nın Şemdinli’deki skandal saldırıyı yapan askere “iyi çocuk” diye sahip çıktığını görüyor. Öğrenci şiddete meylediyor.

Mafya filmlerine milyon dolarlar harcanıyor bu filmler seyirci rekorları kırıyor ve bu filmler milletvekilleri tarafından seyrediliyor, alkışlanıyor, büyüklerini örnek alan öğrenciler şiddete meylediyor.

İnsanın fıtratında var olan zulumâta meyil de bu saydığımız problemlere eklenince öğrenciler kontrolden çıkıyor. Veli ve öğretmenler takibi azalttıkça öğrenciler gruplaşmaya ve incir çekirdeğini doldurmayan meselelerden birbirlerine girmeye meylediyor.

“Elimizde böyle bir toplum var. Bun nedenle okullarda şiddetten kaçamayız mı diyeceğiz?” Hayır! Bunun için birtakım tekliflerde bulunmak istiyorum:

Sınıf ve rehber öğretmenlerin okul yönetimiyle bir ekip çalışması içinde bu konuya eğilmelidir.

Problemsiz ve çoğunluğu oluşturan öğrencilere değil de şiddete meyilli öğrencilere “takip altında” olduğunu hissettirilmelidir. Bu amaçla kameralar da kullanılabilir. Bu ayırım sayesinde problemsiz öğrencilerde paranoyak eğilimlere kapı aralanmamış olacaktır.

Okulun aile ile irtibatlı olup öğrenciye “Bak çift taraflı takip ediliyorsun.” mesajı vermelidir.

Okullarda abla-ağabey ilişkisi harekete geçirilmeli, üst sınıftaki öğrencilerin alt sınıftakiler “uyarabilmeleri” ve “iyiliği hakim” pozisyona getirmeleri sağlanmalıdır.

“Çevre Koruma Timi” adı altında öğrencilerin (en azından) bir kısmına kimlik kazandırılıp, ses, görüntü ve çevre kirliliği konusunda duyarlılıkları artırılmalıdır. Öğrenciler birbirlerini “hayra çağırmayı” öğrenmelidir.

Beden eğitimi derslerini sayısı fazlalaştırılmalıdır.

Allah’tan korkan, kuldan utanan bir nesil yetiştirmeleri için Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi Din Eğitimi adı altında, hayat ve cami ile irtibat kurularak anlatılmalıdır.

Yılgınlık yok, henüz geç değil, yeter ki ıslah ve inkılap (değişim) ruhumuzu kaybetmeyelim.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum