Ohri Çerçeve Anlaşması'nın 15. yılı

Ohri Çerçeve Anlaşması'nın 15. yılı

THP Genel Sekreteri ve Milletvekili İbrahim: - "Anlaşmadan 15 yıl geçmesine rağmen Türklerin kamudaki yeri istenilen seviyeye ulaşmadı. Devlet memuru olup işe giremeyen birçok gencimiz var"- Çayır Belediye Başkan Yardımcısı ile TDP Meclis Üyesi Baki:- "He

ÜSKÜP (AA) – Makedonya hükümeti ile ülkede yaşayan Arnavut temsilcileri arasında imzalanan Ohri Çerçeve Anlaşması'nın (OÇA) 15. yılında, ülkedeki Türklerin anlaşmadan olumlu yönde faydalanmadığı belirtildi.

13 Ağustos 2001 tarihinde ülkede yaşanan etnik çatışmaları sona erdirmek amacıyla imzalanan OÇA'yı, ülkede faaliyet gösteren Türk parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri AA'ya değerlendirdi.

Türk Hareket Partisi (THP) Genel Sekreteri ve Milletvekili Enes İbrahim, OÇA'nın ruhunu kaybettiğini belirterek, Makedonya'daki Türklerin üçüncü sınıf vatandaş muamelesi gördüklerini savundu.

Makedon ve Arnavut temsilciler arasında imzalanan OÇA'da Türklerin unutulduğunu ifade eden İbrahim, "OÇA, iç savaşa doğru giden ülkede siyasi ve toplumsal krizi sonlandırmak amacıyla imzalanmıştı, ancak anlaşmanın esas amacı birlikte yaşama ve demokrasi kültürünü geliştirmekti." dedi.

İbrahim, Türklerin merkezi yönetimde yer aldığını, ancak yerel yönetimlerde çok az sayıda temsilcilerinin bulunduğunu aktararak, "Anlaşmadan 15 yıl geçmesine rağmen Türklerin kamudaki yeri istenilen seviyeye ulaşmadı. Devlet memuru olup işe giremeyen birçok gencimiz var." diye konuştu.

Genç neslin ilerlemesinin durdurulduğunu dile getiren İbrahim, "Bu uygulama en ağır rejimlerdeki 'Sen maaşını al, sus, karışma, halkına hizmet etme' yöntemine benziyor." değerlendirmesinde bulundu.

- "OÇA Türkleri de kapsayacak şekilde revize edilmeli"

Başkent Üsküp'teki Çayır Belediye Başkan Yardımcısı ve Türk Demokratik Partisi (TDP) Meclis Üyesi Süleyman Baki de OÇA'nın ülkede siyaset, insan hakları, adalet ve birliğin temellerinin daha sağlam zemin üzerine kurulmasına katkı sağladığını ifade etti.

Anlaşmanın imzalanma sebeplerinin iyi araştırılması gerektiğine ve ülkenin o dönem "kaos" içinde olduğuna dikkati çeken Baki, "Her ne kadar Türkler konusunda anlaşmada yasal düzenlemeler ve iyileştirme yapılmışsa da Türkler bu anlaşmanın ruhu ve özünden saf dışı kalmış veya bırakılmıştır." görüşünü bildirdi.

Baki, anlaşmanın Makedon ve Arnavut temsilciler arasında yapıldığını anımsatarak, "O yıllarda Türk toplumu siyaset ve sivil toplum hayatında yeterince yer almamış ve temsil edilmemiştir. Sorunların sadece Makedon ve Arnavutlar arasında varmış gibi algılanmasıyla uluslararası yapının bu bağlamda davranması Türklerin ilgili süreçte muhatap alınmamasının nedenleri olduğu kanaatindeyim." diye konuştu.

OÇA'nın Makedonya'nın üçüncü büyük topluluğu Türkleri de kapsayacak şekilde revize edilmesi gerektiğinin altını çizen Baki, Türklerin Makedonya'nın "kurucu unsurlarından" birisi olduğunu vurguladı.

Baki, Türk kamuoyunun konu hakkında bilinçlendirilmesi gerektiğini söyleyerek, "Biz Türkler bu ülkenin kurucu vatandaşlarıyız. Başkalarının bize lütuf vermelerini bekleyecek durumda değiliz. Tarihimiz bunun örneğidir." diye konuştu.

- Anadilde eğitim

Makedonya Türk Sivil Toplum Teşkilatları Birliği (MATÜSİTEB) Başkanı Tahsin İbrahim ise anlaşmaya dahil edilmeyen Türklerin birçok uygulamada bürokratik engellere takıldığını kaydetti.

Anlaşmanın son derece yavaş uygulandığını belirten İbrahim, “Eğitim, kültür, dil, seçim ve benzeri konularda Türkler hakettiklerini alamadı. Nüfusun yüzde 20'sini oluşturan topluluklara resmiyet verilmesi ve barajın getirilmesi hiçbir mantığa sığmayan ve demokrasiyle bağdaşmayan bir husustur." ifadelerini kullandı.

İbrahim, ülkede yaşayan Türklerin anadilde eğitim görmesi gerektiğini vurgulayarak, "Ülkede ilkokul, ortaokul ve lise seviyesinde bulunan binlerce öğrenci anadilde eğitim alamıyor. Doğu Makedonya'da bulunanlar ise ilkokulda Türkçe eğitim gördükten sonra eğitim hayatlarına Makedonca devam etmek zorunda kalıyor." dedi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :