"O an aklınıza habercilik gelmiyor"

"O an aklınıza habercilik gelmiyor"

Halep'in Raşidin bölgesinde tahliye konvoyuna düzenlenen bombalı saldırılarda, kamerasını bir kenara bırakarak yaralanan çocukların yardımına koşan gazeteci Habak:-"O an aklınıza habercilik ve patlama anını görüntülemek gelmiyor. O an çocukları daha güven

İDLİB/ANKARA (AA) - Suriye'de kuşatma bölgelerinden sivil ve askeri unsurları tahliye eden konvoyların kontrol noktalarında bekleyişi sırasında meydana gelen bombalı saldırıda gazetecilik yerine çocukları kurtarmayı seçen Abdülkadir Habak, saldırı anlarını hatırladığında dehşete düşüyor.

Gazeteci Abdülkadir Habak, muhalifler ve rejim arasında varılan tahliye anlaşması kapsamında, 15 Nisan'da Halep'in batı kırsalındaki Raşidin'de gazetecilik görevini yerine getirmeye çalışırken tahliye konvoyuna düzenlenen bombalı saldırıya tanıklık etti.

Bombanın infilak etmesinin ardından can pazarına dönen Raşidin kontrol noktasında olanlar kameralar tarafından görüntülendi. Habak'ın elinde kamerası, kucağında bir çocukla koştuğu görüntüler, olayın sembol karelerinden biri oldu.

Patlama sonra sırada yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Suriyeli gazeteci Habak, saldırı anından yaşadıklarını dile getirmenin çok zor olduğunu söyledi.

Saldırının düzenlendiği yere çok yakın olduğunu ifade eden Habak, "Patlama sonrası bir baktım kameram yanımda değildi, aramaya başladım, kamerayı bulduğum yerde bir çocuk cesedi vardı, maalesef paramparça olmuştu. Çocuğu kurtarmak istedim ama ölmüştü. O çocuğu gördükten sonra kamerayı ve çekimi tamamen unuttum." diye konuştu.

4 Nisan günü Han Şeyhun'da bombalanan hastane bulunan genç gazeteci, "Açıkçası bizler gazeteciler olarak, böyle bir olay ilk defa karşılaşmıyoruz, daha önce de çok sayıda hava saldırılarına ve patlamalara maruz kaldık." ifadeleriyle zor çalışma şartlarını hatırlattı.

- “Tek düşüncemiz yaralı çocukları kurtarmaktı.”

Tahliye konvoyunu hedef alan saldırıda diğer meslektaşları ile birlikte kameralarını bırakarak insanların yardımına koşan Habak,“İlk olarak diğer arkadaşımla birlikte 3 yaralı çocuğu kurtardık” dedi.

Habak şöyle devam etti:

“O sırada yaralı çocuklara yardım etmemek ve çekim yapmak imkansızdı. Bir diğer arkadaşım koşarak iki çocuğu olay yerinden alarak ambulansların olduğu yere gitti, ben de diğer çocuğu kucakladım ve onun peşinden koştum. O an aklınıza habercilik ve patlama anını görüntülemek gelmiyor. O an çocukları daha güvenli yerlere nasıl götürürüz çabası içindeydik. Tek düşüncemiz yaralı çocukları kurtarmaktı. O an insanlığınız size başka düşünceleri unutturuyor."

Çocukları ambulanslara bıraktıktan sonra, eski durdukları yere hareket ettiği sırada yerde yatan başka bir yaralı çocuk gördüğünü belirten Habak, yüzünün yarısı örtülü çocuğa yardıma koştuğunu aktardı.

"Birden birisi bağırarak yerde yatan çocuğun öldüğünü söyledi. Ama ben o adamın sözlerine kulak asmadım, çocuktan gözlerimi alamıyordum. Bir anda çocuğun ellerini hareket ettirdiğini gördüm. Hemen yanına yaklaştım, yaşıyordu ama zor nefes alıyordu.” ifadelerini kullanan Habak, durumdan çok etkilendiğini ifade etti.

Habak, "Kurtarmaya çalıştığım yaralı çocuk bana Han Şeyhun’daki kimyasal saldırıda boğularak ölen çocuğu hatırlattı." dedi.

O an, tek amacının o yaralı çocuğu hayatta tutabilmek olduğunu söyleyen Abdülkadir Habak, "Hemen çocuğu kucaklayıp ambulans aracına koştum. Ambulans aracına vardığımda çocuk bana bakıyordu, ellerimden sımsıkı tutuyordu. O anki duygularım tarifsiz.” diye konuştu.

Diğer gazeteci arkadaşı ile birlikte en az 8 yaralı kişiyi ambulanslara taşıdıklarını bildiren Suriyeli gazeteci, sivil savunma ekiplerinin ve Suriye Kızılayının olay yerine ulaşması ile birlikte kameralarını alıp çekimlere başladıklarını söyledi.





AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :