Salih Sedat Ersöz

Salih Sedat Ersöz

Neden Recep Tayyip Erdoğan?

Cumhurbaşkanı’nın ilk defa halkın oyları ile belirleneceği seçimlere 3 gün kaldı. 

Cumhurbaşkanlığı için halkın karşısında 3 aday var. Adaylar arasında ön plana çıkan, halkımız tarafından çok iyi tanınan, fikriyatı, siyaseti ve yönetim anlayışı yakından bilinen aday Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Diğer 2 adaydan biri siyasetten ve devlet yönetiminden uzak, devleti tanımayan, halk tarafından bilinmeyen Ekmeleddin İhsanoğlu, diğeri de siyasetini Kürtçülük üzerine kuran Selahattin Demirtaş’tır. Öyle görünüyor ki, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ilk turda rahatlıkla Cumhurbaşkanı seçilecektir.

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun, çatı aday olarak ilk açıklandığı zaman yazdığım yazıda, bu adayın Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısında çok zayıf kalacağını beyanla, Başbakan’ın Cumhurbaşkanlığı şimdiden hayırlı olsun demiştim.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığından itibaren girdiği bütün seçimlerde gittikçe artan bir oy oranı ile sürekli zafer kazanan, halkımızın gönlünde büyük bir taht kuran, bir zamanlar “muhtar bile olamaz” dedikleri Recep Tayyip Erdoğan’ı, halkımız Türkiye Cumhuriyeti’nin en yüksek makamına taşıyacaktır.

Recep Tayyip Erdoğan’a yıllardır eksilmeyen tam tersine gittikçe büyüyen bu sevgi selinin sebebi ne olabilir?

Halkımızda Recep Tayyip Erdoğan sevgisi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde yaptığı olumlu ve hayırlı faaliyetleri ile başlamıştı. Tayyip Erdoğan; halkın bu sevgisini gördüğü için, okuduğu şiir yüzünden mahkûm olup cezaevine giderken şu cümleleri kullanmıştı: “Bu şarkı burada bitmez.”

Şarkı gerçekten de bitmedi, cezaevinden Başbakanlık makamına oradan da Cumhurbaşkanlığına kadar uzadı.

Başbakan olarak görev yaptığı 12 yıl boyunca içeride ve dışarıda yine çok hayırlı icraatlar ve hizmetler birbirini takip etti.

12 yıl içinde bazı hatalı icraatlar olsa bile ki –insan hatadan beri değildir ve bunları zaman zaman kaleme almışımdır- genel olarak halkımızın benimsediği olumlu faaliyetler yapıldı.

En önemli faaliyetleri de  bana göre; Türkiye’de askeri vesayeti sona erdirmesi, halkımızın değerlerine uygun atımlar atması, 12 Eylül ihtilalini yapanlara ceza verilmesinin sağlanması, bin yıl sürecek denilen 28 Şubat yasalarını tamamen sona erdirmesi, bilhassa yeni neslimize en büyük manevi darbe olan kesintisiz eğitimi kaldırarak, yerine 4+4+4 eğitim sistemini getirmesi gibi adımları olmuştur. Maddi anlamdaki hizmetleri zaten malumdur.

Dışarıda da, ülkemizi onurla  temsil eden, milletimizin başını eğdirmeyen Tayyip Erdoğan; bilhassa Müslüman coğrafyanın bütün mazlumlarına sahip çıkan, zalimlerin zulmünü her fırsatta dile getiren, üyesi olduğumuz halde BM’in adaletsiz yapısını çekinmeden sürekli eleştiren, hele hele terör devleti Siyonist İsrail’i her gün yerden yere vuran söylemleri ile gönlümüzün aynası, yüreğimizin sesi, inancımızın tecellisi olmuştur. İsrail’in, Gazze katliamı karşısında bütün İslâm ülkeleri ve bütün dünya susmuş, gür sesle haykıran sadece Türkiye olmuştur. 

Ayrıca, halkımız Recep Tayyip Erdoğan’da kendisini görmüş, kendi değerlerinin yönetimde olduğu inancı içinde olmuştur. Tayyip Erdoğan; halktan kopuk olmamış, sürekli halkın içinde olmuş, fakir sofrasına oturmaktan çekinmeyen, bir çocuğun davetini kırmayarak evine kadar gidip o ailenin çayını yudumlayan bir lider olmuştur. 

Konuşması, kızması, kabadayılığı, yürüyüşü, bakışı, gülüşü, söylemleri, çocukla çocuk, büyükle büyük oluşu ile halk onda hep kendinden bir şeyler bulmuştur. Bütün bunlar, halkımızın yıllardır beklediği ve arzu ettiği bir Başbakan imajıdır.

Bu sebeple halkımız bu seçimlerde de, çok büyük bir oy oranı ile Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığı makamına taşıyacaktır. Öyle tahmin ediyorum ki, 10 Ağustos’taki oy oranı, Tayyip Erdoğan’ın şimdiye kadar aldığı en yüksek oy oranı olacaktır. Artık bundan sonra gündem, kimin Başbakan olacağı üzerine yoğunlaşacaktır.

Halkımız; Recep Tayyip Erdoğan varken, adı Ekmel olduğu halde zayıf, aciz, silik ve zavallı bir görüntü veren adaya yönelecek değildir. Milletimiz, etkisiz, cansız, tesirsiz bir Cumhurbaşkanı değil; Tayyip Erdoğan gibi canlı, diri, güçlü ve etkili bir Cumhurbaşkanı görmeyi arzu eder.  

Recep Tayyip Erdoğan’ı yetiştirerek Türkiye’ye hediye eden merhum Necmettin Erbakan hocamızı da anmak ve ruhuna bir Fatiha göndermek boynumuza borçtur.

Böyle bir yazıdan sonra benim kime oy vereceğimi belirtmeye gerek yok sanırım. Seçimlerin ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini Rabbimden niyaz ediyorum. Mutlu yarınlar efendim.

Önceki ve Sonraki Yazılar