NASREDDİN HOCA ŞENLİĞİ

50. ULUSLARARASI AKŞEHİR NASREDDİN HOCA ŞENLİĞİ

 

Bir şenliği başlatmak, onu uluslar arası hale getirmek ve bunu elli yıldır sürdürmek dile kolay. Bunu ancak Nasreddin Hocanın çocukları yapabilirdi, yapıyorlar da.

Onlarce sergi, tiyatro ve film gösterileri, halk dansları toplulukları, konferans, konser, insan hangi birine gideceğini, hangisini tercih edeceğini şaşırıyor.

Akşehir şenliklerine ilk defa 1969 yılında gitmiştim, henüz yetişmekte olan bir muhabir olarak.

Geçtiğimiz hafta yine şenlikteydim.

Akşehir Kültür Merkezine vardığımda Belediye Başkanı Op.Dr.Mustafa Baloğlu tesbih koleksiyonunu düzenliyordu. Kendisini ve ekibini kutluyorum.

Aslında bu yıl Akşehir’e değil de başka yerlere niyetliydim ama şenlik programında onlarca tanıdık isimle karşılaşınca gitmemezlik edemedim. Fotoğraf sanatçısı İsa Çelik, tiyatrocu dostlarım Fikriye ve Hüseyin Hilmi Bulunmaz, Çanakkale Amatör Kadın Fotoğrafçılar gurubu, yazar dostlarım Muzaffer İzgü ve Sezer Odabaşıoğlu, Eşi rahatsız olduğu için bu yıl gelememiş Muzaffer abi.

Akşehir’de açtığım fotoğraf sergisi sırasında belediyenin kültür servisinde çalışan arkadaşlara Hıdırlık’ta bir şiir dinletisi yapmalarını önermiştim. Sağolsunlar önerimi yabana atmamışlar. Ben kaçırdım bu dinletiyi. Dinletiye Mustafa Özçelik, Vural Kaya, Ahmet Efe, Tayyip Sağ, M.Ali Köseoğlu ve Atilla yaramış katılmışlar.

Çanakkaleli kadın fotoğrafçılar illerini tanıtan güzel bir sergi açmışlar. Başta arkadaşım Ferhan Akdağ olmak üzere hepsini kutluyorum. Onlar da bizim gibi yakınıyorlar. Biz, Konya’da sadece Mevlana değil başka güzellikler de var diyorsak onlar da Çanakkale’de sadece şehitlik değil, başka güzellikler de var, diyorlar.

Çağlar Kadıoğlu Akşehirli genç bir amatör fotoğrafçı. Kendisi gibi öğrenci olan arkadaşı Özlem Merve Şeboy ile bir sergi açmışlar. Güzel fotoğrafları vardı ve ikisi de ilk sergileri olması nedeniyle çok heyecanlıydılar. İsa Çelik’in sergisini gezmeye birlikte gittik. Gençler bir usta ile tanışmanın heyecanı içindeydiler. Fahrettin Şankaynağı da İsa Çelik fotoğraflarından oluşan belgesel bir sergi açmış, birlikte gezdik onu da.

Hıdırlık’ta Gürcistan, Acaristan, Macaristan ve Akşehir halk dansları topluluklarının gösterileri vardı. Temmuz sıcağına karşılık ulu çınarların koyu gölgesinde onları izlemek bir başka güzeldi.

Şenliklere karikatürcülerin büyük ilgisi olur her yıl. Bu yıl da İzmir’den ve Mimar Sinan Üniversitesinden arkadaşlar vardı. Resim bölümü öğretim görevlisi Umut Germeç ile tanıştık. Kaşıkla baskı resim yapıyorlardı. “Nasreddin Hocanın göle maya çaldığı kaşıkla biz de sanat çalmaya geldik” diyordu, Umut Germeç. Umarım tutar.

Sezer Odabaşıoğlu Akşehirli ama İzmir’de yaşayan bir yazar. Özellikle çocuk kitapları yayınlıyor. Pek umduğunu bulamamış şenlikten. Günümüzde kitap okuyan kaç kişi kaldı ki şurada. Hilal Gürensoy ondört yağlıboya tablosunu sergiliyordu. Rugeş Güllü Sakarya Üniversitesi Güzel Sanatlar mezunu. El emeği, göz nuru ürettiği tezhip ve minyatürlerini sergilemiş.

Sergi ve gösterilerden çaldığımız birkaç saat içinde bir de Sultandağı kaçamağı yaparak Akşehir’in ünlü Napolyon kirazını yedik ve serin bir Sultandağı akşamında dostlarla muhabbet ettik. 5-10 Temmuz tarihleri arasında bir günü kendinize ayırın ve Akşehir’e yolunuzu düşürün. Hocanın torunları güleryüzle karşılayacaklardır sizi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.