Müslümanlar kimliklerini sahip çıkmalı

Müslümanlar kimliklerini sahip çıkmalı

İnanç Özgürlükleri Platformu 422. hafta basın açıklaması Kayalıpark Meydanı'nda gerçekleşti.

Platform adına basın açıklamasını Musa Kazım Yılmaz yaptı. Rusya'nın Suriye saldırılarını eleştiren Yılmaz, "Son zamanlarda gelişen dış ve iç olaylar Türkiye'nin de içinde bulunduğu büyük bir savaşın ön hazırlıkları gibi bir görüntü vermektedir. Rusya'nın Suriye'ye müdahalesi, Rus uçaklarının Türkiye sınırını ihlali, aynı ülkenin Hazar sınırında fırlattığı füzelerin Türkiye üzerinden geçmesi NATO güvenlik şemsiyesi oluşturmak maksadıyla Patriot füze kalkan sistemlerinin bir kısmının sökülmesi geriye kalan kısmının ise Rus uçakları ve Rus füzelerinde karşı herhangi bir şekilde kullanılmıyor olması ve caydırıcılık etkisinin bulunmaması akıllarda bir çok soruyu beraberinde getirmektedir. Rusya'nın yeni görüntüsüyle çift bloklu bir dünyada gidilen dünyada müslümanlarm kendilerini bu bloklardan birinde görmeleri ne kötü bir durumdur. Tevhid ve adaletin bayrağını yükseltecek olan toplulukların bu iki bloğun savaş alanlarında savaşın bir parçası haline gelmeleri ne üzücüdür. "Doğuya da hayır Batıya da hayır! Ancak İslam!" diye bağıranların bu iki bloktan birinde yer alıyor olmaları hayret verici bir durumdur. Topraklarımızın iki bloklu dünyanın çatışma sahası haline getirilmesi kabul edilemez bir durumdur" dedi. Müslümanların kimliklerine sahip çıkmaları gerektiğini savunan Yılmaz, "Müslümanlar bu savaşta taraf olmaktan bir an önce uzaklaşıp kendi kimlikleri, üzerinde yepyeni bir konum belirlemeli Tevhid adalet ve Allahın hâkimiyetini önceleyen şiarları yeniden yükseltmelidir. Siyonist İsrail çetesinin Kudüs'te Mescidi Aksa'da gerçekleştirdiği vahşi ve alçakça saldırılar Müslümanların dağınıklığı basiretsizliği doğru hedeflerden uzaklaşmış olmalarından dolayıdır. Siyonist çetenin azgınlığı Mescidi Aksanın suni sebeplerle Müslümanların gündeminden uzak tutulması nedeniyledir. İslam ümmeti biran önce ihtilaflardan kurtulup Mescidi Aksa davasını öncelemelidir. Ankara Tren Garı civarında yapılacak olan bir gösteriye hazırlık için toplanan kalabalıkta patlayan bombalar ikinci bir Suruç vakası mıdır? Terörün ülkenin geneline yayılmasını isteyen bir akıl mı bunları tezgahlamaktadır.

Varsa güvenlik ihlalleri tezgâhlanan bu oyunda ne kadar etkilidir? Daha ne kadar bu tezgâhın tutması için dökülecektir? Bundan sonra hangi şehirlerde patlamalar olacaktır. Bu patlamaların Türkiye'nin dış politikasıyla ilişkileri nedir? Varsa yapılan hataların ceremesini halk mı çekmek zorundadır? Olayın üzerine ivedilikle gidilmeli ihmaller ve ihlaller ortaya konulmalı olayın en derin asli sebepleri araştırılıp bu sorunlar çözüme kavuşturulmalıdır. Müslüman halkımız ülke içerisindeki olaylara daha basiretli bakıp olayları daha hassasiyetti değerlendirip gerekli ve lazım olan duruşunu netleştirip bir an önce ortaya koymalıdır. Ülkenin gitmekte olduğu karanlık yol ancak Müslüman halkın aktif bir çaba göstermesi ile aydınlanacaktır. Bu olaydan dolayı Müslüman halkımıza baş sağlığı diliyor ve onları geçmişten ders alıp gelecek için daha aktif olamaya davet ediyoruz" diye konuştu.Ferit Hepokur-Memleket