"Modern İstanbul'u Sultan 2. Abdülhamid kurdu"

"Modern İstanbul'u Sultan 2. Abdülhamid kurdu"

İstanbul Tarih ve Kültür Derneği Başkanı Akkurt:- "Dersaadet Belediye Kanunu ile çağdaş normlarda belediyecilik hizmeti tüm İstanbul'a verilmeye başlanmıştır. Yani, modern İstanbul'u, Sultan 2. Abdülhamid Han kurdu aslında. Bu kanunla şehrin her yerine hi

İSTANBUL (AA) - İstanbul Tarih ve Kültür Derneği Başkanı İbrahim Akkurt, Dersaadet Belediye Kanunu ile çağdaş normlarda belediyecilik hizmetinin tüm İstanbul'a verilmeye başlandığını belirterek, "Yani, modern İstanbul'u, Sultan 2. Abdülhamid Han kurdu aslında. Bu kanunla şehrin her yerine hizmet götürülmesi hedeflenmiştir." dedi.

Dernek tarafından Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Dersaadet Sohbetleri"nin konuğu olan Akkurt, "Sultan 2. Abdülhamid Han'ın Payitahtı" başlıklı sunum yaptı.

Akkurt, 2. Abdülhamid Han'ın İstanbul vizyonundan bahsettiği sunumda, Abdülhamid Han'ın İstanbul ile ilgili eserleri, siyaseti, projeleri ve hizmetlerini anlattı.

İstanbul'un zaman içinde kimliksizleştiğine ve bakımsız bırakıldığına işaret eden Akkurt, Abdülhamid Han'ın, İstanbul'a dair raporlar hazırlattığını aktardı.

İbrahim Akkurt, 2. Abdülhamid Han'ın İstanbul ile ilgili planlarını ikiye ayırmak gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Sultan, mevcut düzensizliğin önüne geçmeye ve yeni yatırımlar yaparak şehri geliştirmeye çalışıyordu. Dersaadet Belediye Kanunu ile çağdaş normlarda belediyecilik hizmeti tüm İstanbul'a verilmeye başlanmıştır. Yani, modern İstanbul'u Sultan 2. Abdülhamid Han kurdu aslında. Bu kanunla şehrin her yerine hizmet götürülmesi hedeflenmiştir. Kurduğu Hamidiye Suları, Darülaceze, Haydarpaşa Tren Garı, Hamidiye Etfal Hastanesi gibi müesseselerle Sultan Abdülhamid Han adeta günümüzde de yaşamaktadır."


- Kuduz aşısına 10 bin Frank

Padişah'ın, yatırımlarla devleti güçlendirdiğine dikkati çeken Akkurt, şöyle devam etti:

"Sirkeci Garı Avrupa'dan gelenleri bir şark havası içinde ağırlarken, Haydarpaşa Garı ise Asya'dan gelenlere Avrupai yüzünü gösteriyor. Böylece Osmanlı başkentinin doğu ile batının kesiştiği imajını veriyordu. Bilime önem veren Sultan, 1885 yılında kuduz aşısının bulunmasına sevindi. Pasteur'e 'İnsanlığın hayrına iş yapmıştır.' diyerek, devlet nişanı ile 10 bin frank yardımı bir sağlık heyetiyle Paris'e göndermiştir. Bu heyet 6 ay Paris'te kalarak yeni bilgiler öğrenmiştir."

İbrahim Akkurt, hanedan içerisinde en hayırsever padişahlardan birinin 2. Abdülhamid Han olduğuna vurgu yaparak, "Şehzadeliğinde kazandığı paraların bir bölümünü hastalara, fakir talebelere, askere, toplu sünnet şölenlerine, evi olmayanlara tahsis etmiştir. Günümüzdeki birçok yüksek okul, fakülte ve üniversitelerin temeli Sultan 2. Abdülhamid döneminde atılmıştır. Sultan'a ciddi muhalefet eden Tevfik Fikret ve Namık Kemal, 'Sultan Abdülhamid olmasaydı bu gemi çoktan batardı.' diyerek saygılarını ifade etmişlerdir." şeklinde konuştu.

Yazar İbrahim Akkurt, Abdülhamid Han'ın, başkentin İstanbul'dan Konya'ya taşınmasına karşı çıktığını kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Sultan, 'Ben, dedem Sultan Fatih'in torunuyum. Hiçbir vakit Bizans İmparatoru Konstantin'den aşağı kalamam. Dedem İstanbul'u alırken, Konstantin askerinin başında savaşa savaşa ölmüştür. Biraderim nereye giderse gitsin fakat o ve hükümet, İstanbul'dan ayrılırlarsa bir daha dönemezler. Ben, Beylerbeyi Sarayı'ndan ayağımı dışarıya atmam. Son nefesime kadar dedem Fatih'in emaneti İstanbul'u savunurum.' diyerek İstanbul'un elimizde kalmasını sağlamıştır."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :