İSTANBUL (AA) - AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, "Maalesef çok büyük sıkıntı çekiyoruz. Şu anda dünyada okunan bir gazetemiz, takip edilen bir televizyonumuz, merak edilen bir köşe yazarımız ve ünlü bir gazetecimiz de yok. Kendimizin söyleyip, kendimizin dinlediği bir medyaya sahibiz" dedi. 

Öztürk, Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) İstanbul Şubesi tarafından Cerrahpaşa'da düzenlenen "Modern Dünyada Medyanın Önemi" konferansına konuşmacı olarak katıldı. Konuşma öncesi Anadolu Ajansı'nın tarihini anlatan bir video gösterildi.  

Konferansa katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Öztürk,  MTTB'nin, Türkiye'nin tarihinde önemli yeri bulunan bir kurum olduğunu söyledi. MTTB'nin, çeşitli siyasi fikirlere beşiklik yaptığını kaydeden Öztürk, "MTTB, siyasi hareketleri doğurmuş bir kurum. Yeniden canlanmasını anlamlı buluyorum. Genç arkadaşlarımızın buna önayak olmasını ayrıca anlamlı buluyorum. Umarım eski gücüne kavuşur" diye konuştu.

"Anadolu Ajansı 100. Yıl Vizyonu"nu slayt eşliğinde anlatan Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Milli mücadelenin bütün dünyaya duyurulması için 1920'de kurulmuş bir ajansız. O tarihte Fransızca, İngilizce, Osmanlıca yayın yapan ve gerçekten sesimizi dünyaya duyuran bir kurum. Fakat zaman ilerledikçe ajans neredeyse aynı yaştaki diğer rakipleriyle maalesef rekabet edememiş ve oldukça geriye düşmüş. Diğer yayın dilleri kapatılmış, sesimizi dünyaya duyurmaktan ziyade, sesimizi kendi içimize duyurmayla sınırlı bir kurum olmuş. Bizler, günlük 600 haber yayınlarken AP ve AFP'nin yayınladığı günlük haber sayısı 3-5 bin civarındaydı. Bunlar, 2011'de biz göreve gelirken karşılaştığımız tabloydu. Eğer dünyanın en önemli 17'nci ekonomisi ve Avrupa'nın 7'nci büyük ülkesi iseniz medyanızın buna paralel hareket etmesi lazım. Güçlü bir medya için Anadolu Ajansı'nın öncülük etmesi gerektiğini düşündük ve '100. Yıl Vizyonu' diye bir proje hazırladık. Dünyanın en etkili 5 ajansından biri olmaya karar verdik. Biz bu hedefi koyduğumuzda dünya sıralamasında yer almıyorduk. Projelerimizi hazırladık, hükümete sunduk ve destek aldık. 3 yıllık sürede haber sayımız 600'den 2 bine çıktı. 600 fotoğraf yayınlarken günlük bin 900 fotoğraf yayınlar hale geldik. 120 video yayınlarken günde artık 250 video yayınlıyoruz." 

- "72 farklı uyruktan 2 bin 300 çalışanımız var"

Göreve geldiklerinde ajansın tek dilde yayın yaptığını anlatan Öztürk, ajansın şu anda 8 dilde yayın yapmaya başladığını ifade etti. 

Öztürk, çok dilli yayıncılığın uluslararası etki için önemli olduğuna dikkati çekerek, "Dünyada etkin bir ajans olmak istiyorsanız çok dilli yayın yapmanız lazım. Bazı alanlarda rakipleri yakaladık ancak bazı alanlarda halen gerideyiz. Global bir network kurduk, bu networkta New York Amerika kıtasını, Brüksel Avrupa'yı, Kahire Afrika ve Ortadoğu'yu, Bakü ve Moskova Yakın Asya ve Kafkasya bölgesini, Pekin de Asya Pasifik bölgesini yönetiyor. Dünyada 86 ülkede temsilcimiz bulunuyor, 32 ülkede ofisimiz var. 72 farklı uyruktan 2 bin 300 çalışanımız var. En önemli merkezimiz ve ajansın en güçlü olduğu yer Ortadoğu. Burayı Kahire'den yönetiyoruz. Kahire'deki ofiste 70 çalışanımız var. Senegal ve Güney Afrika'da ofisler açacağız" diye konuştu.  

Anadolu Ajansı'nın dünyada en çok Arapça haber yapan ajans olduğunu vurgulayan Öztürk, AA'nın Arapça'daki etkinliğinin birçok Arap ülkesinin ajansından daha güçlü olduğunu bildirdi. 

Öztürk, Bosna Hersek'teki ofisin hem Boşnakça hem de Arnavutça'nın yayın merkezi olduğunu dile getirerek, 1 Ekim'de başladıkları Arnavutça yayına 12 gazete ve televizyonun abone olduğunu söyledi. 

Öztürk, Kürtçe'nin şiveleri olan Kurmanci ve Soranice'de yayın yapan tek ajansın Anadolu Ajansı olduğunu belirterek, "Erbil'deki ofisimizde Arap harfleriyle Soranice yazılıyor. Ankara'daki ofisimizde Kurmanci şivesiyle yazılıyor. Fransızca yayınımız da Tunus'ta. Türkiye'de Fransızca gazetecilik yapan insan sayısı neredeyse yok denecek kadar az. Türkçe'den Fransızca'ya çevirerek haber yapacak insan bulamadığımız için Arapça'dan Fransızca'ya çevirerek yapıyoruz. Sanırım dünyada ilk kez bir Türk ajansı Tunus'ta ofis açarak Arapça'dan Fransızca'ya yayın yapıyor" ifadelerini kullandı. 

Projelerini gerçekleştirmek için Haber Akademisi'ni kurduklarını anlatan Öztürk, "Türkiye'nin en etkili akademisidir. Burada gazeteci yetiştiriyoruz. İngilizce haberleri, finans haberlerini ve İngilizce enerji haberlerini yazan uzmanları yetiştiriyoruz. Savaş muhabirlerini yetiştiriyoruz. Kamera ve fotoğraf makinesini kullanan, haber yazan, sosyal medyada aktif olan, teknolojiye alışkın ve bir yabancı dili iyi bilen yeni nesil gazeteciler yetiştiriyoruz. Dünyada da İngiltere ve Amerika'dan sonra savaş haberciliği eğitimi veriyoruz" şeklinde konuştu. 

Öztürk, dünyanın en önemli fotoğraf dağıtıcısı Getty İmages'in partnerleri olduğunu belirterek, bu ajans sayesinde fotoğraflarının başta Amerika olmak üzere Avrupa'nın önemli ülkelerine ulaştığını ve dünyadaki 60 ayrı ajansla anlaşmaları olduğunu söyledi. 

- "Gazeteci yetiştiren tek kurum Anadolu Ajansı kaldı"

Türkiye'de dijital devrime ve uluslararası gazeteciliğe kendisini uyumlayan medya kuruluşu bulunmadığına dikkati çeken Öztürk, şunları kaydetti:

"Maalesef çok büyük sıkıntı çekiyoruz. Şu anda dünyada okunan bir gazetemiz, takip edilen bir televizyonumuz, merak edilen bir köşe yazarımız ve ünlü bir gazetecimiz de yok. Kendimizin söyleyip, kendimizin dinlediği bir medyaya sahibiz. Kendine döndüğü için, sürekli kendi kendini, devletini, milletini, toplumunu eleştiren bir medya var. Dünyanın diğer taraflarını merak etmeyen ve orada da gazeteci bulundurmayan, bana göre 10 yıl öncesine oranla daha da gerilemiş bir medya var. Anadolu'nun hemen hemen her yerindeki ofislerini kapattılar. Ajanslara mahkum olmuş, ajansların geçmediği bir haberi alamayan bir Türk medyası var. Bu da beraberinde sıkıntı getiriyor. İşten çıkartmalar yaşanıyor. Türkiye'de 50'ye yakın iletişim fakültesi var, buralardan mezun olanlar iş bulamıyor. Mesleğimizde insan yetiştiren kurumlar vardı. Bunlar da bu üretimi durdurdular. Gazeteci yetiştiren tek kurum Anadolu Ajansı kaldı. Bu geleneği sürdürmezsek gelecek yıllarda medya sektörü çok büyük sıkıntılarla karşılaşır." 

 Gençlere tavsiyelerde bulunan Öztürk, mutlaka en az bir yabancı dili iyi öğrenmelerini, bol bol kitap okumalarını, genel kültür bilgilerini geliştirmelerini, teknolojik gelişmeleri ve sosyal medyayı takip etmelerini önerdi. 

Konferansın sonunda Öztürk'e teşekkür plaketi verildi.