MİT TIR'ları davasında yeni gelişme

MİT TIR'ları davasında yeni gelişme

MİT TIR'larıyla ilgili davada dosyası ayrılan Cumhuriyet Gazetesi Ankara temsilcisi Erdem Gül, "Devletin güvenliği gereği gizli kalması gereken belgeleri temin etmek ve siyasi ve askeri casusluk maksadıyla açıklamak" suçlamalarından beraat etti.

MİT'e ait yardım tırlarının durdurulmasına ilişkin  gizli kalması gereken bilgi ve fotoğraflara Cumhuriyet gazetesinde yer verdiği  gerekçesiyle "casusluk" suçundan yargılanan gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem  Gül, beraat etti.

  İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki kapalı duruşmaya, tutuksuz  sanık Erdem Gül ve tarafların avukatları katıldı.

Dosyayı karara bağlayan mahkeme, sanık Erdem Gül'ün üzerine atılı  "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği  itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk  maksadıyla temin etmek" suçunu işlediğinin sabit olmadığı kanaatine vararak,  Gül'ün beraatine hükmetti.

Heyet, sanık Gül'ün "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal  yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal  veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak" suçundan da beraatini kararlaştırdı.

Davanın geçmişi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında,  Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem  Gül, "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği  itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk  maksadıyla temin etmek", "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları  bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri casusluk  maksadıyla açıklamak" ve ''silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek  ve isteyerek yardım etmek" suçlarından tutuklanmıştı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, MİT'e ait yardım tırlarının  durdurulması olayına ilişkin gizli kalması gereken bilgi ve fotoğraflara  Cumhuriyet gazetesinde yer verdikleri gerekçesiyle yargılanan Dündar ve Gül  hakkındaki kararı, 6 Mayıs 2016'da açıklamıştı. Mahkeme, "devletin gizli kalması  gereken bilgilerini açıklama" suçundan Dündar'ı 5 yıl 10 ay, Gül'ü ise 5 yıl  hapisle cezalandırmıştı.

Yargıtay'ın kararı

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Can Dündar'a verilen 5 yıl 10 ay, Erdem  Gül'e verilen 5 yıllık hapis cezası kararlarını bozmuştu.

Daire, Dündar hakkında 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören  "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği  itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk  maksadıyla temin etmek" suçundan hüküm kurulması gerektiğine hükmetmişti.

  Kararda, Erdem Gül hakkında ise "Devlet sırrı niteliğindeki gizli  bilgileri hususi gayretle temin ettiğine veya sanık Can Dündar'ın eylemine  iştirak ettiğine dair cezalandırılmasına yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde  edilemediğinden ispat edilemeyen suçtan beraatine karar verilmesi gerekir."  denilmişti.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay'dan dönen davaya ilişkin 2  Nisan'da hazırladığı tensip tutanağıyla Dündar'ın kovuşturmanın sonuçsuz  kalmasını sağlamak amacıyla yurt dışında bulunduğu ve bu nedenle kendisine  ulaşılamadığını belirterek, bu kişiyle ilgili gıyabi tutuklama kararı çıkarmıştı.

Dündar hakkında kırmızı bülten çıkarılması talebinde de bulunan heyet,  Dündar'ın Belçika'dan iadesi prosedürüne esas olmak üzere Adalet Bakanlığı ile  yazışma yapılmasını karara bağlamıştı.

Heyet, 7 Mayıs 2018 günü yapılan duruşmada, sanık Erdem Gül'ün  dosyasını ise firari sanık Can Dündar'ın davasından ayrılmasına karar  vermişti.