Mısır Dişişleri Bakanlığının iddiaları

Mısır Dişişleri Bakanlığının iddiaları

Dışişleri Bakanlığı: "Bu iddiaların ne ciddiye alınması ne de kabul edilmesi mümkündür"

ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanlığı, Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan basın açıklamasında yer alan iddiaların gerçekdışı olduğunu belirterek, "Bu  iddiaların ne ciddiye alınması ne de kabul edilmesi mümkündür" değerlendirmesinde bulundu. 

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Türkiye'nin Mısır’da istikrarın ancak kapsayıcı bir siyasi süreç neticesinde, halk iradesine dayalı ve demokratik meşruiyeti haiz bir yönetimle sağlanabileceği yönündeki tutumunun bilindiği anımsatılarak, bu konudaki ilkeli tutumunun gereği olarak, Mısır’da halkın iradesi doğrultusunda demokrasiye bir an önce geçişin sağlanmasına yönelik çağrıların da sürdürüldüğü belirtildi.  

Açıklamada tüm bu çağrıların temelinde kardeş Mısır halkının esenliğinin sağlanması, özgür iradesinin siyasi ve toplumsal hayata tam olarak yansıtılması arzusunun yattığı vurgulanarak, şu ifadeler kullanıldı:

"Hal böyle iken, Mısır Dışişleri Bakanlığının 29 Eylül 2014 tarihli basın açıklamasında da görüleceği üzere, Mısır’daki yönetimin bu konudaki samimi çağrıları dikkate almaktan ziyade, gerçekleştirilen hukuk dışı eylemin getirdiği suçluluk psikolojisinin yansıması ve içine düşülen aczin bir göstergesi olarak ülkemiz aleyhinde kabul edilemez iddialarda bulunduğu müşahade edilmektedir. Tabiatıyla bu iddiaların ne ciddiye alınması ne de kabul edilmesi mümkündür."

Açıklamada Mısır'da insan onurunu, Mısır halkının iradesini ve egemenliğini ayaklar altına alan bu uygulamalara yönelik tepkilerin "içişlerine müdahale" olarak nitelendirilmesi de mümkün olamayacağı kaydedilerek, "İçişlerine karışmama ilkesi, insan hakları ihlallerine ve Mısır halkına yönelik keyfilik ve zorbalığa meşruiyet kazandırma aracı olarak kullanılamaz" denildi. 

Konunun insan hakları ve anayasal meşruiyet olduğunda, uluslararası toplumun diğer sorumlu üyeleri gibi Türkiye’nin de kardeş Mısır halkının en temel haklarının teminine yönelik ahlaki, vicdani ve hukuki sorumluluğunun bulunduğu anımsatılarak, siyasi katılımcılıktan uzak, demokrasiye aykırı uygulamalar sürdükçe Mısır yönetiminin "uluslararası toplumun eleştirilerinin son bulmasını beklemesinin hayalcilik olacağı" belirtildi. 

Açıklamada, Türkiye'nin Mısır halkının demokrasi, eşitlik, özgürlük ve refah gibi meşru taleplerinin karşılanmasına yönelik samimi çağrılarının, bu konuda somut ilerlemeler kaydedilmediği sürece devam edeceği ve Mısır’da insan hakları ihlallerinin sona ermesi ve kardeş Mısır halkının özgür iradesine saygı duyulması hususlarında bundan sonra da gerekli hassasiyetin sergilenmekten geri durulmayacağı vurgulandı. 

Açıklamada ayrıca şu ifadeler yer aldı: 

"Güvenlik kuvvetlerinin orantısız güç kullanımı nedeniyle yakın tarihte tek bir günde çok sayıda göstericinin öldürüldüğü, 3 Temmuz askeri müdahalesinden bu yana ölü sayısının binlere, tutuklu sayısının onbinlere vardığı, yaşananların bağımsız insan hakları örgütleri tarafından ‘insanlığa karşı suç’ olarak değerlendirildiği, yüzlerce masum insanın gülünç davalarla idam cezasına çarptırıldığı, siyasi partilerin, demokratik hareketlerin ve gençlik gruplarının keyfi gerekçelerle kapatıldığı, aralarında yabancıların da bulunduğu onlarca gazetecinin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmayan kararlarla hüküm giydiği, en temel demokratik hakların hiçe sayıldığı Mısır’da, malesef dışlayıcı ve demokrasi dışı uygulamalar aralıksız  devam etmektedir."

Kaynak:Haber Kaynağı