İSTANBUL (AA) - HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Son dönemde muhalif basın kuruluşlarına dönük kapatma, ekran karartma ve devre dışı bırakma operasyonlarının bir sonucu olarak TV 10'un da ekranı karartıldı." dedi.

Yüksekdağ, 29 Eylül'de 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kapatılma kararı alınan TV 10'un Başakşehir Organize Sanayi Bölgesi'ndeki merkezini ziyaret etti.

Kanalın Yönetim Kurulu Başkanı Veli Büyükşahin ve çalışanlarıyla görüşen Yüksekdağ, burada yaptığı açıklamada, iktidarın; basın ve demokratik özgürlükler alanındaki politikasını terk etmesi gerektiğini savundu.

Yüksekdağ, "Bizim bildiğimiz ve tanıdığımız muhalif medya, daima aydınlıktan beslendi. Daima aydınlık yürekli, bilinçli insanların hareketinden, eyleminden ve düşüncesinden beslendiler. O nedenle bu son dönemdeki ekran karartma, televizyon ve radyo kapatma operasyonunun her birini, aslında bir muhalif kuruluşun kapatılmasından ziyade, bunu aydınlık ve karanlığın mücadelesi olarak değerlendiriyoruz." diye konuştu.

TV 10'nun büyük bir manevi gücünün olduğunu söyleyen Yüksekdağ, şöyle devam etti:

"TV 10'nun ekranının karartılmasını, basın kuruluşlarına ve radyolara yönelik kapatma ve yayın durdurma cezalarının her birini, siyasi iktidarın kendi suçunu örtme operasyonlarının bir parçası olarak görüyoruz. Gerçeğin gücüne yaslanan ve gücüne inanan basın kuruluşları da asla karartılamaz, geriye itilemez.

TV 10, Alevi toplumunun sesini, sözünü, kültürünü ve varlığını temsil ediyor. Alevi toplumunun tarihsel var olma mücadelesini temsil eden yayın kuruluşlarından biridir TV 10. Bugün 3-4 televizyon kurumunu ziyaret ettik. Bunların hepsi binbir emekle kurulan yapılardır. Bu çok büyük bir emeğe yapılmış bir saldırıdır. Bu televizyonlar emek emek oluşturuldu."

Kürtlerin, Alevilerin önceden bu kadar çok televizyon kanalının bulunmadığını, örgütlenmesinin de eskiye göre artığını aktaran Yüksekdağ, "Bugün artık Alevi toplum da dünden çok daha fazla örgütlüdür. Kendi kendisini idare edebilen, kendi kurumsal varlık mevzilerine sahip çıkabilen bir toplumdur. İnanıyorum ki bütün Alevi toplumu, kendi ekranının kapatılmasına çok daha güçlü bir tepki verecektir. Bir demokratik Alevi duyarlılığı ve demokratik halk duyarlılığı geliştirecektir. Biz bütün bir Türkiye olarak sesimize, sözümüze sahip çıkmak zorundayız. İzleyenlerin ve izlemeyenlerin de bütün güçleriyle TV 10'u sahiplenmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

TV 10 Yönetim Kurulu Başkanı Büyükşahin ise destek ziyaretinden dolayı Yüksekdağ'a teşekkür etti. Kapatma kararının basın-yayın özgürlüğüne vurulan bir darbe olduğunu ileri süren Büyükşahin, bu uygulamayla Alevi toplumunun sesinin kısılmak istendiğini iddia etti.

Alevi toplumunun kendini ifade etme, sesini duyurma imkanlarının kısıtlı olduğunu anlatan Büyükşahin, "Tabii ki yolumuza devam edeceğiz. Tam da Muharrem ayının başlangıcı arifesinde kanalımız kapatıldı. Bunu ayrıca manidar buluyoruz. Hükümet sesimizi duysun istiyoruz." dedi.

AK Parti hükümetinin kurulduğu yıllarda, Alevi toplumunun sorunlarını tartıştığını, çalıştaylar düzenlediğini ve iktidarın önemli şahsiyetlerini, cemevlerini ziyaret ettiklerini dile getiren Büyükşahin, "Basın ve medyanın sesinin kapatılması, TV 10'un ekranının karartılması, bugüne kadar yapılanların yalan olduğu şeklinde okunmasına yol açıyor. Aleviler bunu böyle okuyor, böyle yorumluyor. Geçmişte bizim televizyonlarımız, basınımız yoktu. Ama bir şekilde ayakta duran bir toplumuz. Biz elbette ayakta kalmaya devam edeceğiz. Bizim birbirimize daha çok ihtiyacımız var. Çok yoğun tepkiler var. Alevi önderlerimizin yürüteceği çalışmalar var." ifadelerini kullandı.

Açıklamaların ardından bir süre çalışanlarla sohbet eden Yüksekdağ ve beraberindeki heyet, daha sonra TV 10 merkezinden ayrıldı.

Milli güvenliği tehdit eden yapı, oluşum ve gruplar ile terör örgütlerine aidiyeti bulunan 12 televizyon ile 11 radyo kanalının yayınları, 29 Eylül'de 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında sonlandırılmıştı.

AA