"Milletimizle Birlikte Daha Yeşil Türkiye" buluşması

"Milletimizle Birlikte Daha Yeşil Türkiye" buluşması

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (4) "Türkiye, Münbiç başta olmak üzere sınırları boyunca kendisine saldırmak üzere hazır bekleyen terörist tehdidi tamamen ortadan kalkana kadar durmayacaktır. Hep söylüyorum, biz bu yola baş koyduk. Varsa cesareti olan buyursun, ho

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye, Münbiç başta olmak üzere sınırları boyunca kendisine saldırmak üzere hazır bekleyen terörist tehdidi tamamen ortadan kalkana kadar durmayacaktır. Hep söylüyorum, biz bu yola baş koyduk. Varsa cesareti olan buyursun, hodri meydan diyoruz." dedi.

Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca "21 Mart Dünya Ormancılık Günü" dolayısıyla düzenlenen "Milletimizle Birlikte Daha Yeşil Türkiye" buluşmasında konuştu.

Geçmişte ABD eski Başkanı Obama'ya, bölgedeki terör örgütlerini Fırat'ın doğusuna göndermesini söylediğini hatırlatan Erdoğan, "Biz stratejik ortak olarak bunları Fırat'ın doğusuna gönderelim ve buranın halkı yüzde 90 Araplar. Araplara da diyelim 'Gelin yerleşin topraklarınıza.' Biz onların güvenliğini sağlayalım. 'Tamam göndereceğiz' dediler, o gün bu gün göndermediler." ifadelerini kullandı.

Aynısını ABD'nin şimdiki başkanı Donald Trump'a da söylediğini ve ondan da 'Göndereceğiz' yanıtını aldığını ifade eden Erdoğan, "O da göndermedi. Şimdi daha başka tekliflerle bize geldiler. DEAŞ'ın hiçbir faaliyetinin kalmadığını söylediler. 'Artık burada DEAŞ yok' dediler. Peki siz niye duruyorsunuz orada? Bu sefer başka teklif yaptılar; 'Yarısında siz olun, yarısında biz olalım' dediler. Kendilerine dedim ki 'Ne siz olun, ne biz olalım.' Buranın sahibi kimse onlar burada olsun. Çünkü biz adil bir yönetim istiyoruz. Adil bir anlayışla yaklaşıyoruz." diye konuştu.

Hiçbir yere işgal için gitmediklerinin altını çizen Erdoğan, sadece istikrar ve teröristleri kovmak için gittiklerini vurguladı.

ABD'nin istikrarı sağlayarak, bölge halkının yeniden kendi yurtlarına dönmesini temin gibi bir çabasının da olmadığına işaret eden Erdoğan, "Tam tersine koruyup kolladıkları terör örgütü, bölgenin demografik yapısını değiştirmeye yönelik çabalarıyla sürekli yeni huzursuzluklara, yeni çatışmalara zemin hazırlıyor." değerlendirmesini yaptı.

Terör örgütünün adının sürekli değiştirildiğini anlatan Erdoğan, "En son buna yeni bir isim ilave ettiler; Suriye demokratik güçleri. Siz sadece kendinizi kandırırsınız, bizi kandıramazsınız. Kalkıp da terör örgütünün mensuplarıyla kucaklaşarak, onlarla öpüşerek, onların kollarında Amerika'nın kokartlarıyla dolaştıklarını biz görüyoruz. Hepsinin video çekimleri bizde var. Bütün dünya orada oynanan oyunun çok iyi farkında." ifadelerini kullandı.

Obama döneminden beri görüştükleri tüm ABD yetkililerinin, "DEAŞ tehdidinin ortadan kalkmasıyla terör örgütünün Münbiç'ten çıkarılacağı" garantisini verdiğini hatırlatan Erdoğan, hatta bunun için birkaç haftayla sınırlı tarih verildiğini, aradan neredeyse birkaç yıl geçtiğini ancak değişen bir şey olmadığını dile getirdi.

"Üstelik bu teröristlerin bugün Afrin'de, yarın kim bilir nerede bize karşı savaşmak için hazır bekletildiği anlaşılıyor." diyen Erdoğan, bu kadar silahın buraya neden geldiğini sordu.


- "Trump'ın bunlara bir ayar vermesi lazım"

Yahya Kemal Beyatlı'nın, "Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi, Senin uğrunda ölen ordu, budur ya Rabbi, Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın, Galip et, çünkü bu son ordusudur İslam'ın" dizelerindeki gibi yürüdüklerini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"911 kilometre sınırımız var. 350 kilometre de Irak sınırı var. Bu silahlar buraya niye geliyor? Demek ki bu sınırın ötesinde Türkiye var, bunu Türkiye'ye karşı kullanacaksın veya İran'a karşı kullanacaksın. Başka yok. Rusya ile böyle bir şeye giremez. Girdiği anda 3. Dünya Savaşı patlak verir. Bu, budur. Ne olursa olsun Amerika Başkanı Sayın Trump'tan ülkemize yönelik politikalardaki bu kafa karışıklığını giderecek, artık hadsizlik boyutuna varan açıklamaların önünü kesecek bir tavır ortaya koymasını bekliyoruz. Sayın Trump adına konuşanlar ne dediklerinin farkında değiller. Sayın Trump'ın bunlara bir ayar vermesi lazım. Hele hele Türkiye aleyhine açıklama yapmak için adeta sıraya girmiş izlenimi veren sözcülerin, yalana ve yanlışa dayalı fikirler beyan eden stratejistlerin, kin kusan medya mensuplarının gölgesinde biz bu işi sürdüremeyiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile çok geniş bir zeminde, derinlikli siyasi, diplomatik, ekonomik çıkarların bulunduğunu belirterek, "Paramızla bize silah vermeyen Amerika, teröristlere ücretsiz olarak bu kadar silah vermesini bize izah etmelidir. Neden veriyorsun?" ifadelerini kullandı.

Salondakilerin "petrol" diye seslenmeleri üzerine Erdoğan, "Ne petrolü canım, teröristin petrolü nerede? Topraklarda petrol var. Orayı da işgal. Başka bir şey yok." dedi.


- "Varsa cesareti olan buyursun, hodri meydan"

Bugüne kadar kendi hak ve menfaatleri doğrultusunda bu ilişkilerin korunmasına özen gösterdiklerini vurgulayan Erdoğan, "Ancak milli güvenliğimiz söz konusu olduğunda bizim tercihimiz bellidir. Türkiye, Münbiç başta olmak üzere sınırları boyunca kendisine saldırmak üzere hazır bekleyen terörist tehdidi tamamen ortadan kalkana kadar durmayacaktır. Hep söylüyorum, biz bu yola baş koyduk. Varsa cesareti olan buyursun, hodri meydan diyoruz." çağrısını yaptı.

Erdoğan, Türk milletinin 15 Temmuz'da "ölümü öldürmüş" bir millet olduğuna dikkati çekerek, bu saatten sonra kimin ne dediğiyle değil, sadece kimin ne yaptığıyla ilgilendiklerini söyledi.

Türkiye'nin istiklal ve istikbali söz konusu olduğunda ne yapabileceklerini; Afrin, Cerablus ve El Bab'da gösterdiklerine işaret eden Erdoğan, gerisinin de aynı şekilde geleceğini ifade etti.

Vatan topraklarını, üzerindeki insanını, semalarında yankılanan ezanını, göğsünde dalgalanan bayrağını, ağacını, havasını ve suyunu ayrı ayrı sevdiklerini vurgulayan Erdoğan, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" düsturuyla gece gündüz çalıştıklarını kaydetti.

Milletin desteğiyle çıktıkları hizmet yolculuğunda aldıkları mesafeyi anlatan Erdoğan, "Bugüne kadar ecdadın emanetini yere düşürmedik, tam tersine yükseltebildiğimiz kadar yükselttik. İnşallah yeni nesillere aldığımızdan çok daha güçlü, çok daha büyük, çok daha müreffeh bir Türkiye'yi miras bırakacağız." değerlendirmesini yaptı.

Orman ve Su İşleri Bakanlığına programdan dolayı teşekkürlerini ileten Erdoğan, toprağa bırakacakları tohum ve dikecekleri fidanlarla 'Daha yeşil bir Türkiye'yi birlikte inşa edelim' seferberliğine katılan tüm vatandaşlara, çiftçi ve ormancılara şükranlarını sundu.


- Notlar

Program, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seslendirdiği, şair-yazar Abdurrahim Karakoç'un "Vatan ve Biziz" şiirinin yer aldığı tanıtım filmi gösterimiyle başladı.

Konuşmalar sonrasında, "23 Milyon Eve Mektup Kampanyası" kapsamında, ilk mektup, sahneye getirilen posta kutusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atıldı.

Erdoğan, ilk mektubu, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığını (ÖKK) ele geçirmek isteyen cuntacı general Semih Terzi'yi vurarak girişimin seyrini değiştiren şehit Astsubay Ömer Halisdemir'in ailesine gönderdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özellikle Halisdemir kardeşimizin ailesine bunu gönderiyorum. İnşallah onun kabristanında en uygun yere dikilmesi temennisiyle...Rabb'im mekanını cennet eylesin." diye konuştu.

İkinci mektup da Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Suriye'nin Afrin bölgesinde yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı'nda 15 Mart'ta yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede şehit düşen Piyade Binbaşı Mithat Dunca'nın ailesine Başbakan Yıldırım tarafından gönderildi.

Yıldırım, "Mithat Dunca, Afrin Harekatı'nın ilk günlerinde kahramanca mücadele etmiş ve şehit olmuş binbaşımız. Allah mekanını cennet eylesin, milletimizin başı sağolsun. Onun hatırasını millet olarak yaşatmaya devam edeceğiz." dedi.

Üçüncü mektup ise Konya Akşehir'de ağaçlandırma yapan Fadime Ünal'a, Bakan Eroğlu tarafından gönderildi.


- Erdoğan: "Tuğba Hanım'ı Afrin'e gönderelim"

Mektup gönderimi sonrasında ağaçlandırma etkinlikleri kapsamında Van, Giresun, Hatay ve Yalova'ya canlı bağlantılar yapıldı.

Okul bahçesi ağaçlandırması için Van'daki Tuşba Şehit Çetin Aysan Ortaokulu'na, ibadethane ağaçlandırılması için Giresun'daki Bulancak Sarayburnu Camisi'ne ve gelir getirici tür zeytin ağaçlandırılması için Hatay'daki Bakras Orman Mahallesi'ne video ile canlı bağlantılar yapılarak fidanlar dikildi.

Karayolu ağaçlandırması için Yalova'daki Osmangazi Köprüsü'nün Orhangazi çıkışına yapılan canlı bağlantıda, Yalova Valisi Tuğba Yılmaz, şöyle konuştu:

"Zeytin Dalı Harekatı'nda 18 Mart günü Afrin şehir merkezine girmek suretiyle teröristlere, hainlere, zalimlere korku; mazlum sivil halka ise güven veren kahraman askerlerimize, güvenlik kuvvetlerimize şahsım ve tüm Yalova halkının selam ve dualarını iletiyor, aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, yöremiz için de önemli olan zeytin ağacımızın fidanını şehit yakınlarımız, gazilerimiz ve burada bulunanlarla dikmek istiyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Tuğba Hanım'ı Afrin'e gönderelim" demesi üzerine Yılmaz da "Emredersiniz Sayın Cumhurbaşkanım" karşılığını verdi.

Programda Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen orman köylüleri de hazır bulundu. Erdoğan, konuşmasını yapmak için kürsüye çıkarken, köylülerin kendisine hediye ettiği yöresel şalı boynuna takarak, onlarla beraber hatıra fotoğrafı çektirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Al-i İmran Suresi'nin 173. ayetinin son kısmının işlendiği ahşap tablo takdim edildi.

(Bitti)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :