MHP TBMM Grup Toplantısı

MHP TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan Bahçeli: (1)"AK Parti başkanlık sistemiyle ilgili inadını sürdürecekse, Anayasa taslağını TBMM'ye getirmelidir"- "Bizim tercihimiz parlamenter sistemin devamı, güçlendirilmesi, reforma tabi tutulmasıdır. Ancak milletimiz aksini söylerse buna

TBMM (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "AK Parti başkanlık sistemiyle ilgili inadını sürdürecekse, Anayasa taslağını TBMM'ye getirmelidir. Bizim tercihimiz parlamenter sistemin devamı, güçlendirilmesi, reforma tabi tutulmasıdır. Ancak milletimiz aksini söylerse buna da diyeceğimiz herhangi bir şey doğal olarak bulunmayacaktır. Türkiye'nin nasıl ve hangi sistemle yönetileceğiyle ilgili muamma bize göre kapanmalı, bu iş kökünden bitirilmelidir." dedi.

Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, sistem tartışmalarının siyaseti tıkaması durumunda, rejim krizine dönüşebileceği uyarısında bulundu.

Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesiyle birlikte anayasal yetki ve sınırlarının devamlı tartışma konusu yapıldığını anımsatan Bahçeli, "Türkiye, bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğü herkes, her mevki ve makam sahibi için bağlayıcı, kapsayıcı ve zorlayıcı niteliktedir. Ve de Cumhurbaşkanı yasalara ve Anayasaya uymak mecburiyetindedir. Hiç kimse kendisini hukukun önünde ve üstünde göremeyecektir." diye konuştu.

"Türkiye’nin yeni bir toplum sözleşmesine ihtiyacı vardır ve sorumluluk hepimizin sırtındadır." diyen Bahçeli, şunları söyledi:

"Bize göre, bilhassa 15 Temmuz’dan sonra bu ihtiyaç acil bir hal almıştır. Türkiye’de hiçbir şey, 14 Temmuz’daki gibi olmayacak, olamayacaktır. Milletimizin yeni bir soluğa, yeni bir hukuki mutabakata yönelik çağrı ve talebi hissedilir ölçüde fazladır. Bunu görmezden gelemeyiz, kulağımızın üstüne yatamayız.

MHP, anayasanın tadilatına veya yeniden yazımına başından beri sıcak ve olumlu bakmaktadır. Bizim anayasaya bakışımız da herhangi bir değişiklik, bir sapma veya farklı bir anlayışa savrulma yoktur. Dün ne söylemişsek bugün de aynı çizgideyiz. Dün nerede duruyorsak bugün de aynı noktadayız. Özellikle Anayasanın ilk 4 maddesinin değişmemesi, değiştirilmesinin dahi teklif edilmemesi hususundaki ısrarımızı kayıtsız şartsız muhafaza ediyoruz.

15 Temmuz’dan sonra oluşturulan komisyon 7 maddelik mini anayasa değişiklik paketini hazırlayarak genel başkanlara sunmuştur. Daha önce üzerinde uzlaşılan 60 maddelik değişiklik de dikkate alındığında yeni bir anayasa çerçevesinde önemli ve kayda değer bir aşamaya gelindiği görülebilecektir. MHP, millet yararına olduktan sonra her zaman, her zeminde uzlaşmadan, konuşmadan yanadır."

- "Anayasa çiğnenmekte ve suç işlenmektedir"

Cumhurbaşkanı'nın seçildiği andan itibaren "Anayasanın amir hükümlerini özüne ve ruhuna aykırı olarak yorumladığını; Anayasanın vermediği yetkileri kendisinde hak gördüğünü; partili Cumhurbaşkanı gibi davrandığını; tarafsızlığına gölge düşürecek şekilde hareket ettiğini ve yetkisini aştığını; siyasi propagandalara katıldığını, AK Parti lehine oy istediğini; siyasi polemiklere katılmış, fiilen hükümet başkanı gibi hareket ettiğini" öne süren Bahçeli, "Şu anda Anayasa çiğnenmekte ve suç işlenmektedir. Fiili durumla hukuki gerçek taban tabana zıtlık içermektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Ülkede hukuksuz, kanunsuz ve Anayasaya tamamen aykırı bir yönetim modelinin tecelli ettiğini" öne süren Devlet Bahçeli, Türkiye’nin mukavemetinin bu nedenle esneyip, zayıfladığını vurguladı.

Bahçeli, "Anayasanın nasıl değiştirileceği, anayasal hükümlerle belirlenmiştir ve bu kesindir. Filli durum ve dayatmalarla Anayasanın değişeceğini iddia etmek, Anayasayı rafa kaldırmak eğer gaflet değilse vahim bir art niyetlilik ve sinsi bir tezgahtır." dedi.

- "Bizce en doğru olanı..."

"Türkiye Cumhuriyeti’nin beka mücadelesi verdiği bugünlerde, siyasi iktidarın ve devletin en tepesinde bulunan Cumhurbaşkanının hukukla ters düşmesi geleceğimiz açısından çok mahsurlu, çok tehlikelidir." ifadesini kullanan Bahçeli, bu açık tehlikenin bertaraf edilebilmesi için iki alternatif yol bulunduğunu dile getirdi. MHP Genel Başkanı Bahçeli, şunları kaydetti:

"Bunlardan birincisi ve bizim açımızdan da en doğru, en sağlıklı olanı, Sayın Cumhurbaşkanı’nın fiilli başkanlık zorlamasından vazgeçmesi, yasa ve anayasal sınırlarına çekilmesidir. Şayet bu olmayacaksa, ikinci olarak, fiili durumun hukuki boyut kazanabilmesinin süratle yol ve yöntemlerinin aranmasıdır.

Dünyanın hiçbir medeni ve demokratik ülkesinde her gün suç işleyen bir yönetim ve iktidar yapısı görülemeyecek, bundan bahsedilemeyecektir. Bu durum karşısında, AKP başkanlık sistemiyle ilgili inadını sürdürecekse yine karşımıza iki seçenek çıkacaktır: İlk olarak AKP, hazırda tuttuğu veya üzerinde çalıştığı bir anayasa hazırlığı varsa, mutabık kalınan daha önceki maddeleri de ihtiva etmek kaydıyla TBMM’ne getirmelidir. Milletvekilleri, ilkeleri ve inançları doğrultusunda vicdanlarının sesini dinleyerek oy kullanacaklar, bir karara varacaklardır. İkinci olarak bu anayasa değişiklik teklifi TBMM Genel Kurulunda ya 367 sınırını aşarak kanunlaşacaktır ya da 330 eşiğinin üstünde kalarak referandum yoluyla milletin kararına sunulacaktır. MHP, Türk milletinin vereceği her karara saygılı ve bağlıdır. Bizim tercihimiz her zaman olduğu gibi parlamenter sistemin devamı, güçlendirilmesi, reforma tabi tutulmasıdır. Ancak milletimiz aksini söyleyecek olursa buna da diyeceğimiz herhangi bir şey doğal olarak bulunmayacaktır.

Türkiye’nin yasa ve Anayasaya uymayan yönetim yapısının derhal düzeltilmesini, hukukun tam manasıyla egemen kılınmasını öncelik görüyoruz. Egemenliğin sahibi aziz milletimiz aynı zamanda son sözün de sahibidir. Buna inancımız tamdır. Millet ne derse odur, neye karar verirse boynumuz kıldan incedir. Bizim başkanlık sistemine yönelik kuşku, eleştiri, çekincelerimiz bilinmektedir. Merhum Başbuğumuz Türkeş Bey’in Dokuz Işık isimli eserinde dile getirdiği görüşleri de ortadadır. Elbette dönemsel şartlar gereğince başkanlık sistemini savunması, konjonktürel gelişmelerin, stratejik düşüncesinin ve toplumsal ihtiyaçların doğal bir yansımasıdır. Ancak daha sonra da parlamenter sistemle ilgili görüşe dönüş yaptığı bilinmektedir. Türkiye’nin nasıl ve hangi sistemle yönetileceğiyle ilgili muamma bize göre kapanmalı, bu iş kökünden bitirilmelidir.

Bugün milletimizle ve siyasi muhataplarımızla paylaştığımız değerlendirmelerimizin tüm yönleriyle tartışılmasını, ortak akıl ve sağduyunun rehberliğinde başkanlık mı parlamenter sistem mi sorusunun kalıcı şekilde cevaplandırılmasını diliyorum."

(Sürecek)



AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :