MHP TBMM Grup Toplantısı

MHP TBMM Grup Toplantısı

MHP Genel Başkanı Bahçeli: (2)"ABD, anlık müdahaleyi, telefon diplomasisini bir kenara bırakmalı; samimiyse, Türkiye ile aynı ittifakın içindeyse, önce terör örgütlerinden elini ayağını çekmeli, ardından FETÖ'nün hain başını elleri kelepçeli şekilde ilk u

TBMM (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "ABD, anlık müdahaleyi, telefon diplomasisini bir kenara bırakmalı; samimiyse, Türkiye ile aynı ittifakın içindeyse, önce terör örgütlerinden elini ayağını çekmeli, ardından FETÖ'nün hain başını elleri kelepçeli şekilde ilk uçakla Türkiye'ye göndermelidir." dedi.

Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan merkezli olayların önünün ve arkasının iyi okunması gerektiğini söyledi.

Yaşananların hem Türkiye'yi hem de bölgeyi her açıdan tesir altına alabilecek mahiyette olduğunun altını çizen Bahçeli, "Kaldı ki Ortadoğu zaten sıkıntılıdır. Irak ve Suriye gerilim yüklüdür. Lübnan ise 1975-1990 arasında gömüldüğü iç savaşın hala ağır sancılarını çekmekte, dehşet verici sonuçlarıyla boğuşmaktadır." ifadesini kullandı.

Terör örgütlerinin, komşu coğrafyaların sosyal dokusunda, siyasal şablonunda bedeli uzun seneler ödenecek vahim hasarlar bıraktığını vurgulayan Bahçeli, DEAŞ ile sürdürülen mücadelede önemli mesafelerin alındığını dile getirdi. Bahçeli, şöyle devam etti:

"Batı imalatı, görev emri sınırlı süreli olan IŞİD'le sürdürülen mücadelede görünüşe bakarsak önemli mesafeler alınmaktadır. 9 Kasım'da Suriye rejimi, Irak'a geçiş bölgesi olan Ebu Kemal'i Bağdat yönetiminin desteğiyle almıştır. Telafer, Havice, El Kaim IŞİD'ten kurtarılmıştır. Bu terör örgütü, Suriye'deki Mayadin ve Deyrizor'da hakimiyeti kaybetmiştir. Anlaşıldığı kadarıyla IŞİD, Irak ve Suriye topraklarında işgal ettiği alanlarının büyük bir kısmını yitirmiştir. IŞİD'in çekildiği bölgeleri, başta Rakka olmak üzere, PKK-PYD-YPG terör öğütleri doldurmaktadır. Bu kabul edilemez bir komplo ve şiddetli bir tuzaktır. Katar'ın başkenti Doha'da, Anti IŞİD Koalisyon Merkezi varken, ABD, Rusya ve Ürdün arasında 8 Kasım'da imzalanan memorandumla Amman Gözlem Merkezi'nin kurulması dikkati çekici bir gelişmedir. Bu gözlem merkezine Türkiye'nin nasıl yaklaşacağı, bölge ülkelerinin tanıyıp tanımayacağı belli değildir. Ürdün'ü sivriltme çabalarının, Astana Zirvesi'ne mesafeli duruşun, Cenevre ruhunu sulandırma tutumunun hangi manaya geldiğini, sonuçlarının nelere mal olacağını yakın bir zamanda anlamak ve görmek mümkün olacaktır."

Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya, Kuveyt ve Katar ziyaretlerine değinerek Erdoğan'ın bu yaşananlara ilişkin bilgi alacağına, Türkiye'nin de tavrını göstereceğine inandığını söyledi.

Erdoğan'ın temaslarının Türkiye'nin yararına olmasını dilediklerini ifade eden Bahçeli, 'Dış politika evin içinde başlar, önce evin içerisi düzenli olması lazım ki dış politika da başarılı olsun' diyenlere, "Bu sözleri sarf edenler dürbüne tersinden bakan, davulun kasnağına vuran, atı arabanın ardına koşanlardır. Evimiz hamdolsun düzenlidir, aksini iddia edenler varsa, geçmişteki günahlarını affettirmek için özveri, özeleştiri yapacak cesareti gösterebilmelidir." diye konuştu.

- "ABD, PKK'ya silah vermeyi bıraksın"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye'nin arkasından iş çevirenlerin, terör örgütlerini açık ya da gizli destekleyenler, ince işçilikle ülkeler arasında nifak tohumu ekenlerin insanlık vicdanında her zaman mahcup ve mahkum olacağını aktardı.

Bunu özellikle ABD ve Rusya'nın bilmesinde fayda bulunduğuna dikkati çeken Bahçeli, şunları söyledi:

"Başbakan Binali Yıldırım'ın geçen hafta düzenlediği ABD ziyaretinin, taraflarca verimli geçtiğinin ifade edilmesi hiç kimseyi rehavete sürüklememelidir. Biz, elbette ABD'yle gevşeyen ilişkilerin düzelmesini, köklü dostluk ve müttefiklik hukukunun dengeye kavuşmasını arzular, bunu bekleriz. Fakat burada sorumluluğun esas itibarıyla ABD'de olduğunu da aklımızdan çıkarmayız. Çürük iple kuyuya inen dibe çakılır. Huylu huyundan vazgeçmez. Ihlamurdan odun, terör örgütleriyle düşüp kalkandan da dost olmaz. Şunu da biliyoruz ki hile ile iş görenin mihnet ile can vermesi kaçınılmaz bir akıbettir. Türkiye ile ABD, yapıcı diyalog temelinde yeni bir sayfa açılmasına karar vermişlerdir. İlk bakışta bu durum sevindiricidir. Ne var ki ayinesi iştir kişinin, lafına da bakılmayacaktır.

ABD, anlık müdahaleyi, telefon diplomasisini bir kenara bırakmalı; samimiyse, Türkiye'yle aynı ittifakın içindeyse, önce terör örgütlerinden elini ayağını çekmeli, ardından FETÖ'nün hain başını elleri kelepçeli şekilde ilk uçakla Türkiye’ye göndermelidir. Türkiye hukukunu koruyor, hakkını istiyor, hainlerin cezalandırılmasını bekliyor, suçluların derhal ve önşartsız iadesini talep ediyor. Sadece devlet olmaktan kaynaklanan haysiyetimize saygı duyulmasını, sadece milletimizin egemenlik ve tarihsel haklarına riayet edilmesini şart görüyoruz. ABD, PKK'ya silah vermeyi bıraksın. FETÖ'yü arkalamaktan vazgeçsin. Türkiye'yi küçümsemekten, küçük görmekten çok acil uzaklaşsın. Zira Türkiye büyüktür, söküğü varsa kendi dikebilecek, eksiği varsa kendi giderebilecek bir ülkedir."

- "MHP selin önündeki kütük değil, bizzat selin ta kendisidir"

Devlet Bahçeli, seçim barajına ilişkin değerlendirmesinin ardından çıkan tartışmalara da değendi.

Bir hafta boyunca çeşitli çevrelerin seçim barajına ilişkin tartışmayı sürdürdüğünü anımsatan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ne tuhaf ki kuyuya taş atmasam da kendilerini akıllı sanan bazı gafiller, olmayan taşı düştükleri çukurdan çıkarmak için adeta çırpınmışlar, ekranlarda, gazetelerde, buldukları kürsülerde seçim barajı kapsamında evlere şenlik hikayeler uydurmuşlar, MHP’yi çarpıtmak istemişlerdir. Dedim ki, 'yüzde 10 barajı Türkiye'de çok ağır bir barajdır.' Buna şimdiye kadar itiraz eden pek çıkmamıştır. Biz barajdan korktuğumuz için değil, Türkiye'nin 16 Nisan halk oylamasından sonra değişen hükümet etme sistemiyle beraber ortaya çıkan siyasal zaruretten, üstelik bağımsız adaylarla veya ittifaklarla barajın delinmesinden dolayı düşüncelerimizi paylaştık. Terör örgütü PKK'nın siyasi uzantılarının hülleyle Meclise geldiklerini ifade ettik. Bununla birlikte seçim barajının oransal bazda ne olması gerektiğini değil, tartışılarak sonuca ulaşılmasını önerdik.

Ama bildik koroda yerini alan müfteriler, gözlerini fal taşı gibi açarak, mal bulmuş mağribi gibi saldırmaya, MHP'yi karalamaya başlamışlardır. 'Ayvaz kasap hep bir hesap' Bunlarınki aynen böyledir. Alayı birden cürmü meşhut halde yakalanmışlardır. Şunu herkes bilsin ki MHP'nin baraj maraj sorunu asla yoktur, aziz milletimizin muazzam teveccüh ve desteği bunun en açık delilidir. Köpüren millet selinin önünde hiçbir baraj duramayacak, tutunamayacaktır. MHP selin önündeki kütük değil, bizzat selin ta kendisidir. MHP on yıllardır, yüzde 10'luk ülke barajının aleyhine kurgulandığını, önünün kesilmesi için 12 Eylül cunta yönetimi tarafından uygulamaya konulduğunu gayet iyi bilmektedir."

- "Gücümüz milletimizin tertemiz irade ve vicdanıdır"

Bahçeli, açıklamalarından MHP'nin inişe geçtiği, baraj telaşı yaşadığı sonucunun çıkarıldığını, bazı çevrelerin MHP'nin oy oranının yüzde 3, yüzde 5'lerde gezdiğini dillendirdiklerini söyledi.

Söz konusu çevrelerin hayasız ifadeler kullandıklarını vurgulayan Bahçeli, şöyle konuştu:

"Merak etmeyiniz, bunların dileği tutmayacak, gökten de kemik yağmayacaktır. Bozkurdun beğenmediğini çakallar kapışırmış, bunların alayının sıraya girmesi bu yüzdendir. Yüzde 10 barajına kafayı takanlar, haberiniz olsun; cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle artık baraj yüzde 50+1’e çıkmıştır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle yönetimde istikrar ilkesi sağlanacağına göre, temsilde adaletin temin edilmesine yönelik engel teşkil ettiği çok açık olan yüzde 10 ülke barajı tıkanmaya yol açmayacak şekilde yeniden yorumlanmalıdır. Uyum yasalarını düzenlerken ele alınmasını beklediğimiz husus ve demek istediğimiz de budur. CHP yüzde 3'e çekilsin diyor, itiraz eden çıkmıyor. Bu ne yaman bir çelişkidir? Acaba CHP siyasi varlığı ve geleceğiyle ilgili korku mu yaşıyor? Bunu soruşturan, buna kafa yoran ne hikmetse hiç kimse yoktur.

Vicdanına baraj yaptıranlar, ahlakına set çekilenler, şerefine mil çektirmişler, hele bir deyin, bize ne söylemeye çalışıyorsunuz? MHP barajları yıka yıka, manşetleri yara yara, iftiraları yene yene bugünlere gelmiştir. Tökezlememizi bekleyen, irademize pranga vurmaya çalışan odaklara rağmen yoluna da devam edecektir. Gücümüz milletimizin tertemiz irade ve vicdanıdır. Asıl değerlendirmemizi ısmarlama anket düzenleyen kiralık şirketler değil, bizzat Türk milleti yapmaktadır. CHP’nin müflis ve geveze sözcüleri unutmasınlar ki horozu çok olan köyün sabahı geç olurmuş. Ala keçi her vakit püsküllü oğlak da doğurmazmış. Önce sabaha çıksınlar, önce adam olsunlar, sonra yüzleri kalırsa bize laf yetiştirsinler. Eğer nefesleri elveriyorsa, tavsiyem gitsinler terör örgütlerine borazancı başı olsunlar, kendilerine yakışan da bu olacaktır."

- "AK Parti ile birlikte, yan yana..."

Bahçeli, CHP'nin, 16 Nisan halk oylamasından sonra bir karın ağrısı çektiğini, değişen hükümet etme sistemiyle, barajın aslında yüzde 50 artı 1'e çıkmasından dolayı kabuslar gördüğünü savundu.

CHP'nin 16 Nisan'da sandıktan çıkan yüzde 49'luk hayır blokunu derinleştirmek ve kendine mal etmek için İP'ten HDP'ye, Türkiye Komünist Partisi'nden diğer marjinal partilere kadar herkesten medet umduğunu belirten Bahçeli, şunları kaydetti:

"CHP bunların hepsine el uzatıyor. Biz de diyoruz ki alın birini vurun ötekine. Sayın Kılıçdaroğlu, geçen hafta bir yurt dışı ziyaretinden dönerken diyor ki '2019 seçimleri iki eksenli olacak. Tek adamdan yana olanlarla demokrasiden yana olanlar. Demokrasiden yana oy kullanacaklar, demokratik parlamenter sistem için özel çaba gösterecekler.' Şayet önümüzdeki siyasal süreçte bloklaşma sertleşir, cepheleşme keskinleşirse, CHP yanına HDP ve diğer yedeklerini alıp 16 Nisan’ın rövanşını almak için çalışmalarına hız verirse Milliyetçi Hareket Partisi buna duyarsız ve tepkisiz kalmayacaktır. Bu bloklaşmaya cevaben, 15 Temmuz'dan beri süregelen tutarlı ve kararlı duruşumuz korunacak, siyasi pozisyonumuz tartışmasız muhafaza edilecektir.

Bu durum karşısında partimiz, 7 Ağustos Yenikapı ruhu ve 16 Nisan halk oylaması şuurunun gereği olarak AK Parti ile cumhurbaşkanı hükümet etme sistemini 2019’da tam manasıyla tesis etmek maksadıyla, sonuna kadar birlikte ve yan yana mücadelesini sürdürecektir. Türkiye'nin demokratikleşme, normalleşme ve istikrar içinde bir yönetim yapısına kavuşabilmesi için 15 Temmuz'dan bu yana üstlendiğimiz sorumluluk aynen devam ettirilecektir. Geçim kapısı fitne olanlara karşı ülkenin geleceği için millet iradesiyle aynı hizada, aynı kümede, aynı safta duracağız. Bu Milliyetçi Hareket Partisi sözüdür. Bunun adına kim ne diyorsa desin, ne yorum yaparsa yapsın, hepsi kendi meseleleri, kendi bilecekleri iştir. İhanete karşı iman, ihtilafa karşı irade, ilkelliğe karşı itibar, iftiraya karşı ihtiram sağlam tercihimiz, şaşmaz teklifimizdir."

MHP Genel Başkanı Bahçeli, konuşmasının ardından TBMM Başkan adayı Celal Adan'a başarı dileğinde bulundu. Bahçeli ayrıca tedavisi halen süren Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu eski milli halterci Naim Süleymanoğlu'na şifa temenni etti.

(Bitti)





AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :