MHP TBMM Grup Toplantısı

MHP TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan Bahçeli: (1)- "FETÖ’nün son mensubu, en son ferdi yakalanıp adalete teslim edilesiye kadar durmak, beklemek, gecikmek, hafife almak, 'dün yanımızdaydı, yakınımızdı, arkadaşımızdı, vefaydı, şuydu buydu' demek haramdır, bunlara karşı mücadele i

TBMM (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "FETÖ’nün son mensubu, en son ferdi yakalanıp adalete teslim edilesiye kadar durmak, beklemek, gecikmek, hafife almak, 'dün yanımızdaydı, yakınımızdı, arkadaşımızdı, vefaydı, şuydu buydu' demek haramdır, bunlara karşı mücadele ise sonuna kadar helaldir." dedi.

Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, bugünkü ortam ve süreçte Türkiye’nin önünde beş aşamalı ve birbiriyle bağlantılı gündemi bulunduğunu, bunların üstesinden gelmenin "artık milli sorumluluk" olduğunu ifade etti.

Devlet Bahçeli, birinci gündemin, terörle mücadelenin çok etkin, çok acımasız, çok kararlı ve milli güç unsurlarının çok yoğun katılımıyla icra ve devamı; ikincisinin, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine istikrar içinde geçebilmek amacıyla uyum yasalarının uzlaşmayla çıkarılması; üçüncüsünün, gecikmiş, ihmale uğramış, vatandaşların umutla beklediği sosyal ve ekonomik iyileştirmeleri ve yapısal reformların gerçekleştirilmesi olduğunu kaydetti.

Dördüncü gündemin, dış politikadan kaynaklanan zincirleme açmaz ve kördüğümler olduğunu belirten Bahçeli, "AB ile ilişkiler yay gibi gerilmiştir ve kopma an meselesidir." dedi.

Bahçeli, Türkiye'nin yalnızlığa itildiğini, milli onurunun incitildiğini belirterek, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin (AKPM) Türkiye'yi siyasi denetim sürecine dahil edilme kararının skandal nitelikte olduğunu söyledi. Bahçeli, "Türk milleti tahakküm altına alınamaz. Aba altından sopa göstererek Türkiye’ye parmak sallamak hiç kimsenin harcı olamaz. Terör örgütlerine kucak açan, 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsünü göz ardı ederek ülkemizi karalayan, demokrasi ve özgürlük alanında çoktan dibi boylayan Avrupa önce kendi işine bakmalı, kendi derdine yanmalıdır." diye konuştu.

AKPM'de oy kullanan HDP’li iki üyenin ise Türkiye’nin siyasi denetime alınmasına destek vermelerinin bir diğer alçaklık ve ahlaksızlık olduğunu ifade eden Bahçeli, "PKK aparatı HDP’nin Türkiye muhalifleriyle aynı karede poz vermesi, aynı hizada bulunması bir kez daha melanet ve musibetin geldiği aşamayı göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Terör örgütlerine methiye düzenler, Türk milletine akıllarınca kefen biçenler HDP’li ortaklarını da yanlarına alarak haçlı kafilesinde buluşmuşlardır. Bunların ar damarı çatlamış, şeref ve haysiyet ölçüleri kaybolmuştur. Türkiye’ye meydan okumak, aşağılamak, suçlamak terörist sevicilerin asla haddi değildir, olamayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

-"Henüz hatırlı ve imtiyazlı isimlere dokunulamamıştır"

Bahçeli, bir diğer gündemin ise adalet ve ahlaki alanda yapılması gereken kalıcı ve kapsayıcı düzenlemeler olması gerektiğini dile getirerek, "Hiçbir şart altında hukuk dairesinden çıkmamak, ahlak ilkelerinden ayrılmamak devlet olmanın gerek ve kaçınılmaz sonucudur." dedi.

15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sonrası Türk devletinin doğal olarak savunma refleksine geçtiğini, her alana yuvalanan hainleri temizlemeye koyulduğunu anlatan Bahçeli, bu konuda epey mesafe alındığını söyledi.

"Fakat FETÖ’yle sürdürülen mücadelenin yeterli, doyurucu, tatmin edici seviyelere ulaşamadığı son gelişmelerden anlaşılmaktadır." ifadesini kullanan Bahçeli, "FETÖ virüsü her yere bulaşmıştır. Bu hain terör örgütü devlet ve toplum hayatının hücrelerine kadar sızmış, sirayet etmiştir. Karşımızda ki tablo dehşet vericidir." diye konuştu. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"FETÖ’nün ucu nereye dayanıyorsa oraya kadar gidilmeli ve kökü kazınmalıdır. Bu katil çetenin, bu Türkiye düşmanı yapılanmanın bulundukları her alandan tamamen sökülüp atılması milli beka meselesidir. Mücadeleden ödün verilmemelidir. Bu yapılıyorken adalete de yüz çevrilmemeli, dudak bükülmemelidir. Kim suçlu, kim suçsuz; kim mazlum kim melun iyi ve net olarak ayırt edilmelidir. Vebal hepimizin omuzlarındadır. Sorumluluk herkesindir. Ancak FETÖ’yle mücadelede ağaca bakarken ormanın gözden kaçtığına dair kanaat ve yorumlar da artmaktadır. Henüz tabandan tavana çıkılamamıştır. Henüz FETÖ’yle bağ ve bağlantısı olan makam ve mevki sahiplerine, hatırlı ve imtiyazlı isimlere dokunulamamıştır. Mesela zabit katibini, vaizi, teknisyeni, şoförü, odacıyı, işçiyi, uzman ve diğer görevlileri devletten atmakla hedefe varmak düşünülemeyecektir. Eğer bu saydıklarım suçlu ve FETÖ’nün yanında ise diyeceğimiz bir şey yoktur. Fakat mevzi başarılarla stratejik sonuçlara ulaşmak hayaldir. Ata binsek de ayağımız hala yerdeyse bir sorun var demektir. Davulun kasnağına vurmak, çalı dibi yoklamak, öküz altında buzağı aramak, iğneyle kuyu kazmak akla yatkın ve çıkar yol değildir. Çalımlarına bakılsa çırak durulacak, kirli çehre ve çevrelerine bakılsa buruşturulup atılacak isimler maalesef yerli yerindedir."

Bahçeli, kriptoların kademede ve kendilerini emniyete aldığına değinerek, şu ifadeleri kullandı:

"Soruyorum, FETÖ’yle irtibatı olanlar arasında memur var da meşhur siyasetçi, bürokrat yok mudur? Cebinde bir dolar taşıyan, bankada milyon dolarları barındıran çürümüşler nerededir? Sıradan insana güç yetiyor, hemen hukuk devreye giriyor da eğer varsa siyaset ve devlet yönetiminin tepesindeki kişilere sıra geldiğinde neden sessizlik, tepkisizlik ve hareketsizlik oluyor? Bunun sırrı nedir? Dahası neye yorulmalıdır? Telefonuna ByLock indirmiş, Pensilvanyalı iblisle irtibatı açık ve kesin olan FETÖ kalıntılarının, kılıktan kılığa giren kripto yüzlerin yakalarından ne zaman tutulacak, adalet yerini ne zaman bulacaktır? Hukukun karşısında herkes eşittir. Hiçbir sıfat, unvan, görev, mevki, şöhret suçu ve suçluyu gizlemeye yetmeyecektir. Türkiye’ye ihanet eden kimse hesabını vermelidir. Emniyet, TSK, medya, bürokrasi başta olmak üzere toplamda sekiz alanda temizlik sürerken, siyasete gelince duruluyor, bekleniyor, ağırdan alınıyorsa bir bit yeniği var demektir."

-"Mücadelenin tadı tuzu kaçmak üzere"

FETÖ’yle mücadelenin sulandırıldığını, sabote edildiğini dile getiren Bahçeli, "Kanaatimiz budur. Mahrem imamlar bulunuyor da devletin en mahrem kademelerinde kritik görevler üstlenmiş tanıdık simalar niye ortaya çıkarılamıyor?" diye sordu.

Sosyal medyadan herkesin birbirini suçladığını, mücadelenin tadı tuzu kaçmak üzere olduğunu belirten Bahçeli, "Toplumsal güven aşınmaktadır. Şüphe ve endişe yayılmaktadır. Birisi, 'TSK içinde 40-50 bin FETÖ’yle irtibatlı isim var', bir başkası 'MİT’de FETÖ’yle bağlantılı 400 kişi var' diyor. Yine bir diğeri diyor ki 'devletin en tepe makamında bulunan birilerinin eşi FETÖ ablası, oğlu da FETÖ imamı.' Bu iddiaların yenilir yutulur bir yanı yoktur." dedi.

Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı’nın FETÖ’cülere sığınma hakkı verilmesi konusunda kendi hükümetine rapor sunduğunun iddia edildiğini anımsatan Bahçeli, "Kokuşma her yere nüfus etmiştir. Ne var ki ülkemizde de FETÖ’ye son darbe indirilebilmiş değildir. Cumhurbaşkanı’nın koruma ekibinde görev yapan polisler açığa alınmaktadır. FETÖ hala ayakta, uyuyan hücreleri vasıtasıyla hala faaliyettedir. Türkiye bu kamburla daha fazla mesafe alamayacaktır." diye konuştu.

"Eğer ip inceldiyse kopsun diyoruz. Ak koyun kara koyun ortaya çıksın istiyoruz." diyen Bahçeli, "Sayın Cumhurbaşkanı’na, Sayın Başbakan’a çağrıda bulunuyorum: FETÖ’nün son mensubu, en son ferdi yakalanıp adalete teslim edilesiye kadar durmak, beklemek, gecikmek, hafife almak, 'dün yanımızdaydı, yakınımızdı, arkadaşımızdı, vefaydı, şuydu buydu' demek haramdır, bunlara karşı mücadele ise sonuna kadar helaldir." değerlendirmesinde bulundu.

Bahçeli, MHP'nin, FETÖ’yle mücadelede de önşartsız destek vereceğini, devlet ve millet bekasını korkusuzca, can pahasına müdafaa edeceğini bildirdi.

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :