Mevlâna ve Oruç

Mevlâna ve Oruç

Mübarek Ramazan ayının sonlarına doğru yaklaşıyoruz.

Dr. Aziz AYVA

Değerli okuyucular,
Mübarek Ramazan ayının sonlarına doğru yaklaşıyoruz. Başta yüce kitabımız Kur’an ve Peygamber efendimizin hadisleri olmak üzere; birçok âlim, din adamı, Ramazan ayının süsü/kalkanı diyebileceğimiz orucun, insanın fiziksel ve ruhsal gıdası olduğunu belirtmişlerdir. İnsan ruhunun manevî gıdası olan oruç aynı zamanda insan sağlığı üzerinde de olumlu etkilere sahiptir.

Hz. Mevlâna Celâleddin-i Rumî de başta Mesnevi olmak üzere eserlerinde oruçla ilgili görüşler bildirmiştir. Mevlâna, bu özlü sözlerinde orucun insanın kurtuluş vesilesi olduğunu vurgulamıştır. Yine; insanın, Rabb’ine ulaşması için bir merdiven, Miraç etmek isteyenler için de bir binek olarak tasavvur etmiştir. Aşağıda, Türk İslâm Edebiyatı içerisinde, eserleriyle çığır açan Hz. Mevlâna’nın eserlerinde yer alan oruçla ilgili tespitleri derledik. Bu sözlerin her biri orucun bir başka yönüne işaret etmektedir. Mevlâna’nın, şiir tadındaki bu sözlerinden orucun, karanlıklar içinde kalmış insanın önünü aydınlatan bir çerağ olduğunu anlıyoruz. Şimdi, Mevlâna’nın oruçla ilgili incilerini okuyalım:
§ İçinde ab-ı hayatın gizlendiği bir karanlıktan bahsederler. Aklı başında olanlara o karanlık, oruçtur.
§ Âşıkların hayatı, beden matbahı yüzünden kararmıştı. İşte oruç, o matbahları aydınlatmak için çıktı geldi.
§ Dünyada şeytanın karnını deşen bir bıçağa benzeyen oruçtan daha fazla şeytan öldürücü, nefsin kanını dökücü bir şey var mı?
§ Oruç, insana can bağışlar. Gönül lütfeder. Sen, şaşılacak bir şey görmek istersen, oruca şaş!
§ Sen, göklere çıkmak, Mi’raç etmek sevdasındaysan, şunu bil ki, oruç, senin önüne getirilmiş bir Arap atıdır.
§ Oruç, can gözünün açılması için bedenleri kör eder. Senin gönül gözün kör de, o yüzden kıldığın namazlar, yaptığın ibadetler sana o aydınlığı vermiyor, hakikati göstermiyor.
§ Sen, orucu, şaşılacak acayip meziyetleri bulunan bir şey olarak bil!
§ Oruç, insan seklindeki hayvanın hayvanlığını giderir. Bu yüzdendir ki oruç, insanın insanlığını olgunlaştırmaya mahsustur.
§ Padişahlar padişahının kapısında kendisine gizli, özel bir vazife verilmiş, çabucak faydalı olan, kar bağışlayan kim var? Kim olacak? Oruç!
§ Oruç, özlem çekenlerin gönüllerini, canlarını öyle tazeleştirir ki, zavallı balığı bile su o kadar tazeleştiremez.
§ Nefis ile savaşa girişen mücahidin, gönül maksadına ulaşma yolunda oruç, yüz binlerce yardımcı canın yaşayışından daha da iyidir.
§ İslâm'ın binası şu beş direk üstüne kurulmuştur: “Kelime-i Şehadet, Zekat, Haç, Oruç, Namaz.” Allah’a yemin ederim ki, bu direklerin en kuvvetlisi, en büyüğü oruçtur! Cenâbı Hakk, bu beş direğin her birinde orucu, orucun kaderini gizlemiştir. Zaten oruç kadir gecesi gibi gizlidir.
§ Sen farkında değilsin ama yemek yediğin vakit, için pislikle dolar. Oruç hamama benzer. Seni maddî ve manevî kirliliklerden, bütün kötülüklerden temizler.

Sen, hiç bilgi nuruyla nurlanmış bir hayvan gördün mü? Beden de bir hayvandır. Hayvanın ardına düşüp de orucu bırakma!
§ Sen vahdet denizinden ayrı düşmüş bir damla gibisin. Sen aslına nasıl ulaşacaksın? İşte oruç, sel gibi, yağmur gibi seni alır, denize ulaştırır.
§ Nefsinle savaşa girişince; “Ben orucu öyle ucuza satmam!” diye kendini yere at, ellerini çırp, ayaklarını vur, diret!
§ Nefsin gönlüne musallat olmuş bir Rüstem’dir ama oruç, onu gül yaprağı gibi tir tir titretir.
§ Sen, canının içinde Kur’an nurunu istiyorsan, şunu bil ki, oruç bütün Kur’an’ın tertemiz nurunun sırrıdır.
§ Gök sofralarının, ruha mahsus sofraların başına tertemiz kişiler oturturlar. İste oruç, sana, onlarla bir kaptan yedirir.
§ Oruç seni gün gibi gönlü aydın, cani saf bir hâle kor. Sonra da padişahla buluşma bayram gününde varlığını kurban eder, seni varlıktan ve benlikten kurtarır.
§ Oruç ayına girdiğin zaman, o aya kavuştuğun için Hakk’a şükrederek, sevinerek, neşeli olarak gir! Çünkü Ramazan’ın gelişinden üzülenlere, gamlılara oruç haramdır. Onlar, oruca lâyık değillerdir.
§ Midesine düşkün olan, çok mide ağrısı çeker, sızlanır durur. Zaten midesine düşkün olanların talihlerinde oruç yoktur.
§ Oruç, Allah’ın has kullarına Hz. Süleyman’ın saltanatını bağışlayan bir yüzüktür, yahut da taçtır. Onu ancak seçkin kullarının başlarına giydirir.
§ Oruçlunun gülüşü, oruçsuzun secdedeki hâlinden iyidir. Çünkü oruç, o Rahman’ın sofrasına oturtacaktır.

Orucu aç susuz kalmak anlamının dışında, biraz da bu yönleriyle düşünsek ne güzel olurdu… Mevlâna’nın altın değerindeki bu sözlerini idrak edebilmemiz ümidiyle…