Serpil Yalçınkaya

Serpil Yalçınkaya

Mevlâna Güldestesi

“Bilemezsiniz, bir gözde nemlenen neyin hikâyesi?

Mutlaka bir ayrılıkla başlar herşeyin hikâyesi.

N’olur, tatlı gizemleri varsayımlarda aramayın,

Sonsuzluğa taşıdı Mevlâna’yı, ney’in hikâyesi.”

                                                       Feyzi Halıcı

Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın  adını koyduğu , altmış yıldır yayın hayatına devam eden Çağrı Dergisi ile tanıdığımız Bahar Gökfiliz Halıcı ile kıymetli şairimiz, ilim adamı Feyzi Halıcı’nın Mevlana Güldestesi adlı çalışmaları, ilgilileri adına oldukça faydalı bir eser niteliğinde.

            Bahar Gökfîliz duygularını şiirlerinde yaşayan bir şair. "Baştacım" adlı şiir kitabında, tadı damağınızda kalacak anlatımıyla, sizi kendi dünyasına misafir ederken,

 “Sevgiliye” şiirinde;

“Işkın ezelden gelin bu sevdaya

 Öylesine bağlıyım kutsal mânaya

 Dönüşler bitimsiz, adımlar sonsuz.

 Yol alalım dost, Şems'e, Mevlâna'ya..” der; Konya’nın kadim değerlerine sahip çıkar ve mısralarında dile getirir.

 

     

 

 “İmbikten geçirircesine bir seziş, bir duyuş ve değerlendiriş…Gittikçe büyüyen bir coşku.Aklın ötesinde doyumsuz bir aşk; yanış, yakılış…Birice oluş, bir oluş…Alev salkımı notalar, Gök-yüzlerini pergel pergel çevreleyen yusyuvarlar adımlar. Ve yalınca şiirden kurulu bir dünya. Sersebil bir akvaryum…İnancın mutlu sonucu.İyilik adına, güzellik adına, doğruluk adına, anlayış adına, bilgi adına salkım-saçak müjde çiçekleri…

İlk 18 beyiti yazılan ve sonrası, devamlı sona sonsuzluğa- değin, gönül diliyle söylenen bir güneş, bir nurdan arzuhâl.

Gerçeği bilme, bulma yolu. Din kurallarının yediveren gülü. Sevginin dalbudak sarmaşığı. Kainatın yaratıcısı Allah katında, gönül- erlerinin, ermişlerin duru durağı, Hak-erlerinin büyüyen, şavkıyan soluğu…

Gönüllere mut, hüznün giderilmesine bir umut olan Mesnevî, Kur’an-ı Kerim’i ayet ayet açıklar; okuyana, dinleyene, hak dilince özden öze bir yenice duyurur….”

Mevlâna diyarında bulunmak, onun soluduğu havayı solumak, onun himmetiyle büyümek belki de bu kadar güzel hissettirip yazdıran onu….Değerli, usta şair Feyzi Halıcı ne kadar da güzel ifadeler kullanmış Mevlâna Güldestesi’nin giriş kısmında…

“Mevlâna Güldestesi’nin ana kaynağı altmış yıllık çalışmalarımdır. Çağrı dergimizde, yurdumuzda ve dünyada Mevlâna’yı konu alan her türlü faaliyetten ve yayınlanan dergilerden, kitaplardan bahsetmakteyiz. Bu Güldeste’de ilk defa okuyacağınız şiirlerle karşılaşacaksınız. Yabancı şair bilim adamlarından çeşni olsun diye bir iki örnek aldım.

Bu Güldeste’yi Mevlâna törenlerini, yıllardır Mevlâna sevgisiyle yaşayan ve çevresine yaşatan Bahar Gökfiliz’le birlikte hazırladık.”

Kimler yok ki Güldestede;

Yunus Emre, Padişah Ahmed Han, Şair Nabî, Nefî, Şeyh Galib, Kuddusi, Elmalılı Hamdi Yazır, Hz. Mevlâna 21nci kuşak torunu Celâleddin B. Çelebi, Arif Nihat Asya,Halide Nusret Zorlutuna, Melih Cevdet Anday, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Aşık Veysel, Kanada Büyük Elçisi James George, Yavuz Bülent Bakiler, Cenap Kendi, Aşık Efkâri, Aşık Uhrevî,

Ve Feyzi Halıcı’nın kendi şiirleri ile adını burada sayamayacağım kadar çok kişilerin şiirleri…

Aşık İlhami ile Aşık Reyhani arasındaki Ekim 1978 Aşıklar Bayramı’ndaki atışma da esere farklı bir güzellik katmış.

Kitabın son şiiri de Feyzi Halıcı’dan;

“Yardan ayrı dostu ney dost kıldı hem,

Perdesinden perdemiz yırtıldı hem.

Kanlı yoldan ney sunar hep arzuhal.

Hem verir mecnûn’un aşkından misal.

Ney zehir, hem panzehir, âh nerde var,

Böyle bir dost, böyle bir özlemli yar?

Sırrı bu aklın bilinmez akl-ile,

Tek kulaktır müşteri ancak dile.

Sırf keder, gam, gitti kaç gün, kaç gece,

Geçti yanlişlarla günler, öylece.

Geçse günler, korku yok, her şey masal

Ey temizlik örneği, sen gitme kal!

Kandı her şey, tek balık kanmaz sudan,

 Gün uzar, rızkın eğer bulmazsa can.

Anlamaz olgun adamdan bil ki, ham,

Söz uzar, kesmek gerektir vesselâm!”

TEBRİK…

 

1952 yılından beridir faaliyet göstermekte olan Konya Turizm ve Kültür Derneği başkanlığına, geçtiğimiz ay, duayen gazeteci Seyit Küçükbezirci getirilmişti. İlk olarak Halıcı Ailesi’nin yoğun çabalarıyla kurulmuş olan dernek, diğer pek çok derneğe de örnek teşkil edecek pek çok faaliyetlere imza atmış, pek çok ilkleri başarmıştır. Bu konuya kendi köşesinde de değinen Usta;

“Tarih ve Kültür Şuuru”nu yaşatmaya, gelecek kuşaklara iletme misyonu 56 yıldır diri tutmaya çalışan Konya Kültür ve Turizm Derneği’nin “Efsane Başkan” Fevzi Halıcı’ya, O’ndan sonra “Başkanlık Bayrağı”nı taşımayı sürdüren Hasan Halıcı ile Nevin Halıcı’ya “Şükran Borçları”mız var. 

Konya'da kültür ve turizmle ilgili bir derneğin eksikliğini hisseden birtakım aydının girişimleriyle 1952 yılında bir turizm kongresi yapılır. Vali Kemal Hadimli, Belediye Başkanı Rüştü Özal ve altmıştan fazla aydının katıldığı toplantıda Konya Turizm Cemiyeti kurulur. Derneğin kurucu üyeleri Tevfık Ceylani, Şadan Dinçer, Celalettin Kişmir, Sofu Tuğrul, Mehmet Önder ve Dr. Fethi Ferit Uğur'dan oluşmaktadır. Devletin maddi ve manevi desteğini de alan cemiyet, öncelikle, yurt içi ve dışından katılan bilim adamlarının da katkısıyla Mevlâna'yı anma faaliyetleri düzenler.

 

 

Konya Turizm Cemiyeti 1959 yılında Konya Kültür ve Turizm Derneği adına alır, başkanlığına da Feyzi Halıcı getirilir. Kamu yararına çalışan dernek statüsünü alan dernek, 1977 yılında aynı adlı vakfın da kuruluşunu sağlar. Dernek ve vakıf, 1984 yılına kadar aralıksız başkanlık görevini yürüten Halıcı'nın koordinatörlüğünde, Konya'nın kültür ve turizmi adına pek çok hayırlı faaliyeti gerçekleştirir.

Faaliyetlerini yoğun olarak 1959 ila 2000 yılları arasında gerçekleştiren dernek ve vakıf, bu faaliyetleri şu ana başlıklar altında toplanabilir:

•          1.Mevlâna'yı Anma Törenleri

•          2.Türkiye Âşıklar Bayramı

•          3.Tarihî Yemek Yarışmaları

•          4.Uluslararası Folklor ve Yemek Kongreleri

•          5.Gül Bayramları

•          6. Rahvan At Yarışmaları ve Atlı Cirit Oyunları.

•          7.Geleneksel Satranç Yarışmaları

•          8.Kur'an-ı Kerim Tilavet Toplantıları

•          9.Güvercin Yarışmaları

•          10.Enformasyon Hizmetleri Konya Kültür ve Turizm Derneği ve Vakfı yaptığı bu hayırlı çalışmalardan dolayı birçok ulusal ve uluslararası ödüle layık görülmüştür.

 

Konya Kültür ve Turizm Vakfının yüze yakın da kitap yayını olmuştur. Yayınlarından bazıları şunlardır:

Mevlâna Celaleddin Rumi Kimdir? (Konya 1961), Mevlâna Güldestesi (1964-1977; on üç kitap), Uluslararası Folklor ve Halk Edebiyatı Semineri Bildirileri (Ankara 1976), Türk Sanat Musikisi Beste ve Saz Eserleri Yarışması: Ödül Kazanan Eserler (Ankara 1977), Uluslararası Yunus Emre, Nasrettin Hoca, Karamanoğlu Mehmet Bey ve Türk Dili Semineri Bildirileri (Ankara 1977), Feyzi Halıcı, Mevlâna ve Yaşama Sevinci (Ankara 1978), Feyzi Halıcı, Struga Şiir Akşamlan (Konya 1981), Nevin Halıcı, Ege Bölgesi Yemekleri (Ankara 1984), Birinci Milletlerarası Yemek Kongresi (Ankara 1988), İkinci Milletlerarası Yemek Kongresi (Ankara 1989), Üçüncü Milletlerarası Yemek Kongresi (Ankara 1992), Dördüncü Milletlerarası Yemek Kongresi (Ankara 1994), I. Folklor ve Halk Edebiyatı Kongresi (Konya 1998), II. Folklor ve Halk Edebiyatı Kongresi (Konya 2001), III. Folklor ve Halk Edebiyatı Kongresi (Konya 2002). “ şeklinde bilgilendirmişti okuyucularını.

 

 

Dün akşamki görüşmemizde, Konya Kültür ve Turizm Derneği’nin yapacağı pek çok proje ve etkinliği aramızda paylaşırkenki heyecan ve şevki, Seyit Küçükbezirci’ye karşı hissettiğim takdir ve hayranlığımı bir kez daha  arttırdı.Bu vesile ile usta gazeteciyi tebrik ediyor, daha nice güzel faaliyetlerde ismini duyma arzumu buradan dile getiriyorum.

Selametle, ihsanla kalınız.

 

 Bahar Gökfiliz Halıcı

1955 de İstanbul'da doğdu; 1972 de Mecidiyeköy Lisesini bitirdi, 1982 de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nden mezun oldu. Bir çocuk annesi: şiirlerinde "uhrevi"mahlasını kullanır.

1994'de Eskişehir Yunus Emre Vakfı Şiir ödülünü aldı. Şair Feyzi Halıcı'nın eşi.

Kitapları: Mevlana Güldestesi , 1999; Baştacım Şiir Kitabı 2000.

 

Feyzi Halıcı

1924 Konya doğumlu. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü'nü 1950 yılında bitirmiştir. Konya'da ticaretle uğraşmıştır. Çağrı adlı bir kültür sanat dergisi çıkarmıştır. 1968 yılında Konya senatörü seçilmiştir. Fezai mahlasıyla Yedigün ve Çınaraltı dergilerinde saz şiirleri yazmış, çeşitli şiir antolojileri hazırlamıştır. Ulusal ve uluslararası birçok sempozyum, kongre, toplantı, aşıklar festivali düzenlemiştir.

Şiirleri Almanca, İtalyanca, Fransızca ve Urduca gibi dillere çevrilmiştir.

Konya Selçuk Üniversitesi’nin hem açılmasında hem isim verilmesi konusunda etkili olan birinci isimlerdendir.

"Candan Öte" adlı şiirini Selahattin İçli, "Günaydınım, Nar Çiçeğim" adlı şiirini Cinuçen Tanrıokur bestelemiştir .

Eserleri

Bir Aşkın şiirleri, Masmavi, İstanbul Caddesi, Günaydın, Dinle Neyden, Gecenin Bir Yerinde İki Ceylan, Selçukya'da Aşk, Bizim Şairler, İstanbul ve Fetih şiirleri, Saz şairlerinin Diliyle Atatürk


image002-006.jpg

image004-004.jpg

image008.jpg

image010.jpg

image012.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum