"Metruk binalar başımıza bir musibettir"

"Metruk binalar başımıza bir musibettir"

İçişleri Bakanı Soylu: (2)- "Metruk bina hem asayiş hem de uyuşturucu açısından başımıza bir musibettir. Bunun üstüne gidiyoruz. Metruk binalar yıkılacak. Onun ötesinde okulların çevresinde önemli operasyonlar yaptık, yapamaya devam edeceğiz "- "Bazı yeni

TEKİRDAĞ (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Metruk bina hem asayiş hem de uyuşturucu açısından başımıza bir musibettir. Bunun üstüne gidiyoruz. Metruk binalar yıkılacak. Onun ötesinde okulların çevresinde önemli operasyonlar yaptık, yapamaya devam edeceğiz." dedi.

Soylu, Tekirdağ'daki bir otelde düzenlenen "Genel Güvelik ve Uyuşturucu ile Mücadele Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, ülke genelinde geçen yılki huzur uygulamalarında 1 ton uyuşturucu, 31 bin bin 542 uyuşturucu hap, bin 287 adet silah ele geçirildiğini, bu kapsamda arama kararı bulunan 23 bin 13 kişinin de yakalandığını bildirdi.

Bu yıl şu ana kadar 12 huzur uygulaması yapıldığını, burada da aranan 5 bin 608 kişinin yakalandığını belirten Soylu, "Son dönemdeki huzur uygulamalarımızda 4+1 sistemi uyguluyoruz. Bu sistemde risk analizi yapabilen ve suçlu profili konusunda deneyimli 1 personel gizleniyor, diğer 4 kontrol görevlisi de denetim yapıyor. Bu modelden de önemli faydalar elde ettiğimizi ifade etmek isterim." diye konuştu.

Bakan Soylu, karada ve denizde ciddi sorumluluk yüklendikleri bir diğer konunun da düzensiz göç olduğunu anlattı.

Masum insanların mağdur olmasının yanı sıra bu masum insanların arasında yabancı terörist savaşçılarının hatta FETÖ'cülerin karışmasının söz konusu olduğunu anlatan Soylu, şunları kaydetti:

"2017 yılında yakaladığımız düzensiz göçmen sayısı 175 bin 752 kişidir. 2018 yılında ise şu ana kadar ulaştığımız rakam 66 bin 222 kişidir. Sahil güvenlik komutanlığımız tarafından yakalanan göçmen sayılarında yüzde elli oranında azalma, yakalanan organizatör sayısında ise yüzde 50'lik bir artış söz konusu olmuştur. Özellikle denizlerimizde hayatını kaybeden göçmen sayısında yüzde 71'lik bir azalma yaşanmıştır. 2018 yılında 10 Nisan tarihi itibarıyla söylüyorum, 5 bin 696 düzensiz göçmen ve 18 göçmen kaçakçısı yakalanmış, 112 arama kurtarma görevi icra edilmiş, bin 33 kişi ise kurtarılmıştır. Bu yıl Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığının ortak operasyonlarında 170 kilo esrar ele geçirilmiştir."

Soylu, düzensiz göçle mücadelede alınan tedbirler noktasında özellikle sınır duvarları konusuna ağırlık verdiklerini, Ağrı ve Iğdır arasında 144 kilometrelik bir sınır duvarı yaptıklarını vurgulayarak, bunun 76 kilometresini tamamladıklarını, 68 kilometresinin eylül ayında biteceğini, Iğdır bölümünün tamamın ise mayıs ayı sonunda tamamlanmış olacağını bildirdi.

Düzensiz göç konusunda batı sınırlarında da üç proje yürütüldüğünü anlatan Soylu, "Birincisi, Türkiye-Yunanistan-Bulgaristan arasındaki polis ve gümrük iş birliği ortak temas merkezi kuruluşu ve işleyişi projesidir. İkinci proje; batı ve doğu sınırlarında sınır gözetleme kapasitesinin arttırılması projesidir. Üçüncü proje de sadece batı sınırlarını gözetleme kapasitesinin arttırılması projesidir. Bu projeler entegre bir sınır yönetiminin parçalarını oluşturan önemli bir teknolojik altyapı hamlesini içermektedir. Kule üstü termal kameralardan sensör sistemlerine kadar birçok teknolojik altyapı hamlesi bu projelerin içinde yer almakta ve AB fonları ile de desteklenmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

- "AB uyuşturucu konusunda gevşek davranıyor"

Soylu, 2017 Avrupa uyuşturucu raporuna göre AB erken uyarı sistemi tarafından tespit edilen yeni uyuşturucu maddelerin yüzde 70'inin son 5 yılda üretildiğinin belirlendiğini aktararak, şöyle devam etti:

"2013 yılında 299, 2014 yılında 365, 2015 yılında 423 yeni madde eklenmiş, Avrupa uyuşturucu pazarına. Bu ne demek biliyor musunuz? Geç kaldığımız her gün, listeye yeni bir zehir ekleniyor demek. Bir başka tehlike, bazı yeni maddelerin Avrupa'da açıkta, dükkanlarda ve çoğunlukla 'yasal keyif verici' olarak satıldığı, yine uluslararası uyuşturucu raporlarında geçiyor. Avrupa, maalesef bu konuda inanılmaz derecede gevşek davranıyor. Parada ve birçok konuda birlik olan Avrupa, ilginçtir, uyuşturucu ile mücadele konusunda birlik olamıyor. cezalar ve uygulamalar farklı farklı. Bir kilo eroin arzı için beklenen hapis süresi Hollanda'da bir yıl, Yunanistan'ta 20 yıl. Bir kilo esrar arzı için Yunanistan’da ceza 10 yıl, Hollanda, Fransa, Polonya, Lüksemburg ve diğer birkaç AB üyesi ülkede ise hapis cezası öngörülmüyor. Türk Ceza Kanunlarına göre ise uyuşturucu arzı suçunda 10 yıldan az olmamak üzere hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır. Satılan veya verilen kişinin çocuk olması durumunda ceza alt sınır 15 yıla kadar yükselmektedir. Ayrıca uyuşturucunun türüne göre, satıldığı, yakalandığı yere göre, yani okul, yurt, kışla, ibadethane gibi toplu bulunan yerlerde ele geçirilmesine göre cezalar artmaktadır."

Uyuşturucu konusunda bir başka tehlikenin de darknet üzerinden yapılan satışlar olduğuna dikkati çeken Soylu, "Darknet denilen internet ağı üzerinde kripto paralarla yapılan satışların 3'te 2'si uyuşturucu ile ilgilidir. Küresel uyuşturucu arzı içinde belki henüz çok büyük bir yer tutmuyor olabilir ama dağıtım noktasında dünya sağlığını tehdit edebilecek boyutta bir tedarik sunduğunu da gözden kaçırmamak ve şimdiden tedbir almak gerekir." dedi.

Bakan Soylu, Türkiye'nin dünya uyuşturucu rotasının tam üzerinde bulunduğunu, batıdan doğuya sentetik, doğudan batıya ise doğal uyuşturucunun gittiğini ve bu trafiğin tamamının Türkiye üzerinden gerçekleştiğini, bu trafiği önlemek için emniyet, jandarma ve sahil güvenlik ekiplerinin uyum içinde çalışmalarını sürdürdüğünü anlattı.

- "Uyuşturucu satıcısı neyse, bizim için terörist de odur"

Üç kurumun, aynı zamanda terörle de mücadele halinde olduğunu, terörün aynı zamanda uyuşturucudan beslendiğini belirten Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yani uyuşturucu artı terör, terazinin bir kefesinde, bizim üç kurumumuz da diğer kefesinde. Bu 3 kurumun 15 Temmuz sonrasında tek çatı altında toplanmasının nasıl kritik bir hamle olduğu öyle zannediyorum ki bu denklemden daha iyi anlaşılacaktır. 10 Nisan itibarıyla 40 bin 704 operasyon yapılmış, 35 ton uyuşturucu, 4,8 milyon hap, 32 bin 304 kök kenevir ele geçirilmiştir. 2017'nin tamamında ise toplam 118 bin 264 operasyon yapılmış, 193 ton uyuşturucu, 29,7 milyon hap ele geçirilmiştir. Uyuşturucu ile mücadelede 2016 ile 2017'nin ilk 3 ayları kıyaslandığında operasyon sayısında yüzde 63 gözaltı sayısında yüzde 45 artış elde edilmiştir. Ele geçen esrar miktarı yine ilk 3 ay kıyaslamasında 2016 ile 2018 arasında yüzde 77, eroin miktarı aynı dönemde yüzde 104, bonzai yüzde 341, metamfetamin yüzde 438 artış göstermiştir. Dünya uyuşturucu raporlarına göre Türkiye, küresel eroin yakalamalarının yüzde 16’sını tek başına gerçekleştirmiştir. Bu cümlemden, Türkiye’nin bu konuda ne kadar başarılı olduğu ortaya çıkar. Aynı zamanda dünyanın bu işi ne kadar savsakladığı, küresel kartellerin ne kadar büyük olduğu, ülkemizin ne kadar büyük bir ticari rota üzerinde olduğu da çıkar. Bizim son dönemdeki sloganımız açıktır: uyuşturucu satıcısı neyse, bizim için terörist de odur. Suç aynıdır, yapacağımız muamele aynıdır."

Bakan Soylu, uyuşturucuyla mücadelede yakalama kadar gençlerin ve ailelerin bilgilendirilmesinin önemli olduğunun altını çizerek, "Bu uyuşturucunun nasıl satıldığını, nasıl pazarlandığını, bu işi yapanların taktiklerini, gençlere nasıl yaklaştıklarını, alıştırmak için önce 'işte bunu al, sınav öncesi rahatlatır, zihnini açar' diye nasıl pazarlandığını, sonra para karşılığı satıldığını, okuldaki bir öğrenci üzerinden bütün okula nasıl yayıldığını, değişik programlarla anlatmalıyız. Vatandaşımızın yeni gelişmelerden yeni taktiklerden haberdar edilmesi gerekir. 'benim oğlum, kızım kullanmaz' devirleri çoktan geçmiştir. Bunu anne babalara iyi anlatmak durumundayız. Çünkü sadece kolluk tedbirleriyle bu işi sıfırlayamayız." ifadelerini kullandı.

- "Uyuşturucu işinde 'tacir' kelimesini kullanmak doğru değil"

"Şimdi ben size burada bir paket versem de 'bunu Kato Dağı'nda bir mağaraya götür bırak' desem, belki birçoğunuz yolunu bulamazsınız, veya günlerce uğraşır, eziyet çekersiniz." diyen Soylu, şunları kaydetti:

"Ama düşünün ki Hollanda'da Belçika’da üretilen kilolarca sentetik uyuşturucu, varillerle taşınıyor, jandarmamızın bulduğu mağaralarda çıkıyor. Aynı uyuşturucu, İstanbul'da okul önündeki bir sokak satıcısında yakalanıyor. Buradaki lojistik kapasitenin ciddiyetini, burada dönen parayı sizler hesap edersiniz. Aslında bu uyuşturucu işinde 'tacir' kelimesini kullanmak da doğru değil. Tacir namuslu insandır. bunlara doğrudan terörist demek lazım. Çünkü bunların yaptığı iş de budur, bunlara yapılması gereken muamele de budur. Uğraştığımız işler terör, uyuşturucu, asayiş... Canla ilgili işler. Dolayısıyla burada rakamsal hedeflerle tatmin olamayız. Hedefimiz bütün kötülükleri sıfırlamaktır. Ben bu teşkilata inanıyorum, sizlere inanıyorum.

Sevgili valilerimiz, kaymakamlarımız, belediye başkanlarımıza söyledik. Bu metruk binaların yıkılması lazım. Bu işle ilgili 'estekti köstekti dersek' mesafe alamayız, bu kadar açık ve net. Yıkıp geçeceksiniz. Hiç bakamayacaksınız, metruk bina kalmayacak Türkiye'de. Metruk bina hem asayiş hem de uyuşturucu açısından başımıza bir musibettir. Bunun üstüne gidiyoruz. Metruk binalar yıkılacak. Onun ötesinde okulların çevresinde önemli operasyonlar yaptık, yapamaya devam edeceğiz. Her okula güvenlikle entegre edebilecek bir görevli ortaya koyduk."

Toplantıda, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çelenk, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok, Tekirdağ Valisi Mehmet Ceylan, Edirne Valisi Günay Özdemir, Kırklareli Valisi Orhan Çiftçi, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli'ndeki ilçelerin kaymakamları, il ve ilçe emniyet müdürleri ve muhtarlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri hazır bulundu.

Bu arada Bakan Soylu, toplantının ardından Süleymanpaşa İlçe Nüfus Müdürlüğünü ziyaret etti. Soylu, İlçe Nüfus Müdürü Veysel Aydoğdu'dan çalışmalar hakkında brifing aldı.

- Bitti-


"Metruk binalar başımıza bir musibettir"

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :