Mescid-i Aksa'nın yakılmasının 46'ncı yıldönümü

Mescid-i Aksa'nın yakılmasının 46'ncı yıldönümü

Ürdün'deki İslami Çalışma Cephesi Partisi, Mescid-i Aksa'nın yakılışının 46'ncı yıldönümü dolayısıyla bir etkinlik düzenledi

Ürdün'deki Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın (İhvan) siyasi kanadı İslami Çalışma Cephesi Partisi,  Mescid-i Aksa'nın yakılışının 46'ncı yıldönümü dolayısıyla başkent Amman'da bir etkinlik düzenledi.

Partinin, Amman'ın doğusundaki Nizal bölgesinde düzenlediği etkinliğe toplumun her kesiminden ve her yaştan geniş katılım oldu.

Etkinlikte yapılan konuşmalarda, Mescid-i Aksa'nın bölünmesi ve Yahudileştirilmesine karşı Arap ve İslam dünyasının harekete geçmesinin zorunlu olduğuna vurgu yapıldı.

Arap ve İslam ülkelerinin suskunluğu ortamında kutsallara yönelik tekrarlanan saldırıların gölgesinde Filistin davasının bir dönüm noktasından geçtiğini kaydeden konuşmacılar, "Kudüs'ü ve kutsal değerleri koruma hakkını" elinde tutan Ürdün'ün, Mescid-i Aksa'nın bölünme ve Yahudileştirilme projelerine karşı onu korumak için etkin bir şekilde harekete geçmesini istedi.

Ürdün İhvanı Genel Sekreteri Hammam Said, etkinlikte yaptığı konuşmada, "Bugün Amman bir alev meşalesidir ve zalimleri yutan bir yanardağdır. Halklar lanetlerini işgalci siyonistlerle işbirliği yapanların ve komplocuların üzerine akıtacak" dedi.

Said, "Siyonistlerin, Allah'ın vadi üzerilerine inmeden ve Filistin kendilerine mezar olmadan önce (Filistin'den) gitmekten başka bir seçenekleri yok" diye konuştu.

Eski Ürdün Senatosu Üyesi Talal el-Madi de Ürdün ve Arapların Filistin halkının direnişini desteklemelerinin dini bir görev olduğunu dile getirerek, siyonist düşmanla siyasi araçların artık bir sonuç vermediğini söyledi.

İslami Çalışma Cephesi Partisi Genel Sekreteri Hamza Mansur da AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kudüs'ün tehlikeyle karşı karşıya olduğunu, Mescid-i Aksa'nın (oradaki) Müslümanlar ile Yahudiler arasında bölüşülmekte olduğunu ve diğer Müslümanların buna seyirci kaldığını söyledi.

Mansur, "Yahudilerin hiç önemsemez olduğu etkinliğimizi gözden geçirme zamanı geldi. Davamızda başarılı olmamızın tek yolu cihaddır" dedi.

Ürdün Kralı Abdullah ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Mart 2013'te, Ürdün'e "Kudüs'ü ve kutsal değerleri koruma hakkını" veren anlaşmayı imzalamıştı. Ürdün ayrıca 1994 yılında İsrail ile imzalanan Arava Vadis Barış Anlaşması uyarınca Kudüs'teki dini işlerden sorumlu olma hakkını korurken, Ürdün Vakıflar Bakanlığı çatısı altında 300'ü Mescid-i Aksa muhafızı olmak üzere Kudüs'te toplam 850 kişi görev yapıyor. 

Mescid-i Aksa'ya 21 Ağustos 1969'da giren Avustralyalı Yahudi Dennis Michael Rohan, Kıble Camisi'nin mihrabını ve bin yıllık minberini yakmıştı. Filistinliler bu olayı kınamak amacıyla her yıl Ağustos ayının son haftasında etkinlikler düzenliyor.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı