Merkez Bankası PPK toplantı özeti (2)

Merkez Bankası PPK toplantı özeti (2)

Özetten:-"Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir"- "Sadeleşme sürecinin uygun bir zam

İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, para politikası duruşu oluşturulurken mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceğinin varsayıldığı belirtilerek, "Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir." denildi.

Özette, sadeleşme sürecinin uygun bir zaman diliminde sonuçlandırılmasının planlandığı, sadeleşme kapsamında atılacak bir sonraki adımın yönü ve zamanlamasının enflasyon görünümünü ve finansal istikrarı etkileyen gelişmelere bağlı olacağı bildirildi.

Kurulun, 20 Ekim 2016'daki toplantısına ilişkin yayımladığı özette, toplantıda Ekim Enflasyon Raporu’nda yer alması öngörülen orta vadeli tahminlerin değerlendirildiği bildirildi.

Yılın üçüncü çeyreğinde enflasyonun işlenmemiş gıda ve çekirdek enflasyon göstergelerindeki iyileşmeye bağlı olarak düşüş kaydettiği ifade edilen özette, birikimli döviz kuru hareketlerinin yıllık enflasyon üzerindeki gecikmeli etkilerinin hafiflemeye devam ederken, toplam talepteki yavaşlamanın enflasyondaki düşüşü desteklediği ve çekirdek enflasyonun ana eğiliminde iyileşme gözlendiği kaydedildi. Özette, buna karşılık akaryakıt ürünlerindeki vergi artışının enerji ve ulaştırma hizmetleri kanalıyla enflasyondaki iyileşmeyi sınırladığı belirtildi.

Özette, Türk lirası cinsinden ithalat fiyatlarında gözlenen gelişmelerin enflasyon üzerinde yukarı yönlü etki yapmasının beklenmekle birlikte toplam talebin ılımlı seyrinin çekirdek enflasyondaki kademeli düşüşü destekleyeceğinin değerlendirilmekte olduğu, ayrıca, tahminler oluşturulurken gıda talebindeki turizm kaynaklı yavaşlama ile Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme Komitesi (Gıda Komitesi) çalışmaları çerçevesinde 2016 ve 2017 sonu gıda enflasyonunun bir önceki rapor dönemine kıyasla daha düşük gerçekleşeceğinin varsayıldığı bildirildi.

Bu çerçevede 2016 için enflasyonu aşağı ve yukarı yönlü etkileyen faktörlerin birbirini telafi etmesi nedeniyle enflasyon tahmininin değiştirilmediği belirtilen özette, 2017 sonu enflasyon tahmininin ise, toplam talep ve gıda enflasyonundaki aşağı yönlü güncellemeye rağmen ithalat fiyatlarından kaynaklanan yukarı yönlü etkiler nedeniyle 0,5 puan yukarı yönlü güncellendiği ifade edildi.


- "Son aylarda tüketici kredilerinde canlanma sinyalleri gözlenmiştir"


TCMB politika uygulamalarının da etkisiyle parasal koşullardaki sıkılığın azalması ve makroihtiyati alandaki düzenlemelerin genel finansal koşulları desteklemekte olduğu vurgulanan özette, şunlar kaydedildi:

"Marjinal fonlama faizindeki kademeli düşüşün kredi ve mevduat faizlerine kısmen de olsa yansıdığı görülmektedir. Yakın dönemde tüketici kredilerini desteklemeye yönelik makroihtiyati önlemlerin de etkisiyle son aylarda tüketici kredilerinde canlanma sinyalleri gözlenmiştir. Öte yandan, küresel ve jeopolitik gelişmelerin yurt içi finansal piyasalara yansımalarının da etkisiyle kredi koşullarındaki sıkılıkta henüz belirgin bir azalma gözlenmemektedir. Eylül ayı sonunda Türkiye’nin uluslararası kredi notunun yatırım yapılabilir seviyenin altına düşürülmesi piyasalar tarafından büyük ölçüde beklenen bir gelişme olduğu için finansal piyasaların tepkisi sınırlı olmuştur. Söz konusu gelişme yurt dışı fonlama maliyetlerini artırsa da, alınan likidite tedbirleri, makroihtiyati düzenlemeler ve diğer teşvikler kredi koşullarını desteklemektedir. Bununla birlikte finansal koşullarda öngörülerin ötesinde bir sıkılaşmanın ortaya çıkması durumunda TCMB zorunlu karşılıklar ve diğer likidite araçlarını destekleyici yönde kullanabilecektir."

Son dönemde açıklanan verilerin yılın üçüncü çeyreğinde ekonominin kayda değer bir yavaşlama gösterdiğine işaret etmekte olduğu belirtilen özette, alınan destekleyici teşvik ve tedbirlerin katkısıyla son çeyrekten itibaren iç talepte toparlanma eğiliminin başlamasının beklendiği, bu çerçevede bu yılın geri kalan kısmı ve 2017’de iktisadi faaliyetin ılımlı bir büyüme sergilemesinin öngörüldüğü kaydedildi.


- "Enflasyon tahminlerine dair aşağı ve yukarı yönlü riskler bulunmaktadır"


PPK toplantı özetinde, turizm gelirlerindeki toparlanmanın hızı, küresel ekonomik görünüm, gelişmiş ülke para politikalarına ilişkin belirsizlikler ve jeopolitik gelişmelerin iktisadi faaliyet üzerinde aşağı yönlü risk oluşturduğu ve TCMB'nin iktisadi faaliyetteki gelişmelerin fiyat istikrarı ve finansal istikrar üzerindeki yansımalarını yakından izlemeye devam edeceği bildirildi.

Enflasyon tahminlerine dair aşağı ve yukarı yönlü risklerin bulunduğu vurgulanan özette, önümüzdeki dönemde iktisadi faaliyetteki toparlanmanın öngörülenden daha yavaş gerçekleşmesi durumunda enflasyonun beklenenden daha düşük bir seyir izleyebileceği öngörüsüne yer verildi.

Özette, petrol fiyatlarına ve küresel piyasalara ilişkin belirsizliklerin maliyet kanalından enflasyon üzerinde yukarı yönlü risk oluşturduğu belirtildi. Gıda fiyatlarındaki oynaklığın ise 2017 yılı için her iki yönde de risk oluşturduğu belirtilen özette, TCMB'nin enflasyon görünümünü etkileyen gelişmeleri yakından takip ederek fiyat istikrarını tesis etmek için gerekli politika önlemlerini almaya devam edeceği bildirildi.

2016 yılının üçüncü çeyreğine ilişkin olarak açıklanan öncü göstergelerin küresel iktisadi faaliyette ılımlı bir iyileşmeye işaret ettiği vurgulanan özette, buna karşın tarihsel olarak halen zayıf seyreden küresel büyüme performansı ve ticaret hacminin gelişmiş ülke faizlerinin düşük seviyelerini sürdürmesine neden olduğu kaydedildi.

Özette, "Bu çerçevede son aylarda gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahı güçlü bir seyir izlemiştir. Bununla birlikte küresel para politikalarına ilişkin belirsizlikler portföy girişlerinde dalgalanmaya neden olmaktadır. Nitekim ABD Merkez Bankası’nın (Fed) olası faiz artırımına ilişkin beklentilerin güçlenmesi ve diğer gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarına dair belirsizlikler nedeniyle geçtiğimiz rapor dönemi sonrasında belirgin şekilde artan gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımları, son dönemde tekrar zayıflama eğilimi göstermiştir." denildi.

Tüm bu değerlendirmeler çerçevesinde bu yılın mart ayından itibaren sadeleşme süreci kapsamında kademeli olarak indirilen marjinal fonlama faizinin ekim ayında sabit tutulduğu hatırlatılan özette, sadeleşme politikasıyla fonlamanın tek faizden yapılması ve kısa vadeli piyasa faizlerinin TCMB fonlama faizine yakınsamasının hedeflendiği belirtildi.


- "Kazanımların korunarak daha da ileriye götürülmesi önem taşımaktadır"


Özette, sadeleşmenin, para politikası duruşunun daha sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesini sağlayarak aktarım mekanizmasının etkinliğine katkıda bulunacağının değerlendirilmekte olduğu, bu doğrultuda, para politikası sadeleşme sürecinin uygun bir zaman diliminde sonuçlandırılmasının planlandığı, sadeleşme kapsamında atılacak bir sonraki adımın yönü ve zamanlamasının enflasyon görünümünü ve finansal istikrarı etkileyen gelişmelere bağlı olacağı kaydedildi.

Son yıllarda yaşanan önemli dış şoklara karşın uygulanan politika çerçevesinin enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki bozulmayı sınırlı seviyelerde tutabildiği, bununla birlikte, gelinen noktada fiyat istikrarına ulaşıldığını ifade etmenin mümkün olmadığı belirtilen özette, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Enflasyon hedeflemesinde elde edilen 10 yıllık tecrübe, enflasyonla mücadelenin ortak bir çaba gerektirdiğini göstermiştir. Dolayısıyla enflasyonun yüzde 5 hedefine kalıcı olarak indirilebilmesi için yapısal unsurların da dikkate alındığı bütüncül bir yaklaşım çerçevesinde bütün kurumların üzerine düşeni yapması önem taşımaktadır. Bu çerçevede Gıda Komitesi kapsamında yapılan çalışmalar değerli bir örnek teşkil etmektedir. TCMB, önümüzdeki dönemde bu çabaların daha da derinleştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla enflasyon dinamiklerinde yapısal konulara dair farkındalığı artırma yönünde çalışmalar yapmaya devam edecektir. Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümüne bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak para politikasındaki temkinli duruş sürdürülecektir."

Özette, maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmelerin enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip edildiği, para politikası duruşu oluşturulurken, mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceğinin varsayıldığı ifade edilerek, "Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir." denildi.

Son yıllarda mali disiplinin sürdürülmesinin Türkiye ekonomisinin olumsuz dış şoklara karşı duyarlılığını azaltan temel unsurlardan biri olduğu vurgulanan özette, "Küresel belirsizliklerin yüksek olduğu mevcut konjonktürde, bu kazanımların korunarak daha da ileriye götürülmesi önem taşımaktadır. Mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak her türlü tedbir makroekonomik istikrarı destekleyecek ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde seyretmesini sağlayarak toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır." ifadesine yer verildi.

(Bitti)












AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :