Meram Belediyesi, Çocuklar ve Öğretmenler

Bugün  “Üçüncü Göz” ve çözüm sürecindeki son durumu yazacaktım. Meram Belediyesi’nden aldığım bir davet yazımı farklı bir konuya götürdü. Meram Belediyesi, Çocuklar ve Öğretmenler.

Bir öğretmen düşünün; 

Aynı ilde, Ortaokul, Anadolu lisesi, özel lise, dershane ve üniversitede 30 yıla yakın öğretmenlik yapmış. 30 yılda en az 15 bin öğrencinin dersine girmiş. Emekli olduktan sonra mezun ettiği 2500 öğrencisiyle irtibatını kesmemiş. Emeklilik döneminde nereye giderse işleri hep tıkırında gitmiş, rağbet görmüş sevilmiş, el üstünde tutulmuş...

10 yıldır her şey çok güzel olmuş ancak bu öğretmeni devlet unutmuş...

Devlet bu öğretmeni hiç hatırlamadığı gibi, YHT’de ve toplu taşımada bile öğretmen yerine koymamış. Bu öğretmen emekliye ayrıldıktan 10 yıl sonra, 24 Kasım 2014’te nihayet hatırlanmış.

Meram Belediye Başkanı Fatma Toru hanımefendi, Meram ilçesinde çalışırken emekli olan öğretmenleri 24 Kasım Pazartesi günü öğle yemeğinde bir araya getirmiş.

Hani eskiden yeni ayakkabı alınan çocuk, ayakkabısını kucağın basarak yatarmış ya...

İşte bu öğretmende aynı şekilde, Meram Belediyesinden gelen davet mesajını okuya okuya uyumuş kalmış.

24 Kasım sabahı erkenden kalkmış okula derse gidecek gibi kahvaltısını yapıp tıraşını olmuş, bekle bekle usanmadan öğle olmuş ve davet edilen mekâna ulaşmış.

Onun için hatırlanmak, hem de yaşadığı ilçenin belediye başkanı tarafından hatırlanmak çok güzelmiş.

Orada yaşıtlarıyla hasbıhal etmek başka güzel.

Bu vesile ile bende Emekli öğretmenler adına bu organizasyonda emeği geçenlere ve başkan Fatma Toru’ya teşekkür ediyorum..

Başkanım sen emekli öğretmenleri mutlu ettin.

Allah da seni mutlu etsin ve başarılarını daim kılsın.

***

Çocuklar geleceğimiz, Öğretmenler de geleceğin mimarları.
Yani toplumda en fazla değer görmesi gerekenler.

Peki, hak ettikleri değeri görüyorlar mı?
Evet demek o kadar zor ki...

Çocuklar ve öğretmenler sadece her yıl kutlanan özel günlerde hatırlanıyorlar, emekliler 10 yılda bir.

Dünyanın birçok yerinde çocuklar savaş ortasında, ya da açlıktan bir deri bir kemik.

Yıllar önce  bu koşulları ortadan kaldırmak ve çocuklara daha iyi bir yaşam sağlamak için bizim ülkemizde dahil 193 ülke Çocuk Hakları Sözleşmesini kabul etmiş...

Amaç çocukların barış, hoşgörü, özgürlük, eşitlik ve dayanışma ruhuyla yetiştirilmesiymiş,
Peki sonuç? Bizim için sıfır.
Çocuk Bayramı olan tek ülkeyiz, doğru yalan değil. Evet, çocuk bayramı olan tek ülkeyiz. Peki, çocuğa hak ettiği değeri veren bir ülke miyiz?
Komşularımıza göre daha iyi durumdayız.

Yeterli mi? Tabiî ki değil.
Okulda olması gereken çocuklar sokakta.
Çocuk yaşta evlendirilen kızlarımız, sürekli artan çocuk işçilerimiz işin başka bir yönü.

Okula giden çocuklarımız için eğitim, keyif değil eziyet.
Yarış atı gibi sınavdan sınava koşuyorlar.
İlgi ve yetenekleri doğrultusunda eğitim gören yok denecek kadar az.
Tüm anne ve babalar ve bizi yönetenler çocukları çok sevdiğini söylese de,
Çocuklarımız kanmıyor.

Lafa değil kendileri için yapılanlara bakıyorlar.

***

Peki, Öğretmenler mutlu mu?
Her ne kadar fazlasıyla sıkıntıları olsa da görevde olan öğretmenler en azından mesleklerini yapmanın mutluluğunu yaşıyorlar.

Atama bekleyenler için aynı sözleri söylemek mümkün değil.

Sıkıntılılar hem de çok sıkıntılılar.

Atama bekleyenlere 24 Kasım’da başbakan atamalarla ilgili bir müjde verdi,

İnşallah bu atama 15 Ocakta olurda atama bekleyen öğretmenler rahat bir nefes alır.

Bu arada, görevdeki öğretmenlerin maaşı da artar.. Emekliler de belki 10 yıl sonra!

Kısaca, Çocuklar da, Öğretmenler de, Emekliler de, laf yerine icraat bekliyor.

***

Yazımı bir dilekle tamamlamak istiyorum;

Ne olur, bize yeniden kardeş olmayı kini, nefreti, kalplerimizden atmayı öğret öğretmenim..

Bize yeniden birlik olmayı, tüm insanların kalbini fethetmiş atalarımız gibi, bize yeniden sevmeyi öğret öğretmenim, bir insanın, dili, dini, ırkı, mezhebi ne olursa olsun onlarla nasıl beraber yaşanır onu da  öğret öğretmenim.  Yaparsan bunları sen yaparsın öğretmenim.

Sonra,

Beni çocuğumu ve ülkemi, mesleğini, okulunu ve öğrencisini sevmeyen, çocuklarımızı ve meslektaşlarını aşağılayan idarecilerden bizleri koru yarabbi. 

Amin.

Tüm öğretmenlerin öğretmenler günü kutlu olsun.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.