Mazlumder Konya Şubesi 500’e yakın kişi ile 13 soru üzerinden görüşerek bir Suriye Raporu hazırladı. İnşaallah 2015’in ilk günlerinde kamuoyu ile paylaşacak.  Rapor, oldukça dikkat çekici bir içerik ve bir o kadar da önemli bilgiler içeriyor. Umut ediyoruz ki, içerdiği bilgiler hem kamu yöneticilerini hem de halkımızı bu konuda ayrıntılı olarak bilgilendirecek.

Temel sorunlardan birisi, mültecilerin kamu ile temaslarının bir biçimde “sorun” üzerinden gelişmesi durumudur. Kamunun mültecilere dönük uyum ve rehabilitasyon esaslı bir çalışması ya yoktur ya da etkin bir çalışma olarak karşılık bulmamaktadır. Eğer mülteci kaynaklı bir sorun yaşanmamışsa, kamu temsilcileri ile mültecinin yolları neredeyse hiç kesişmemektedir. Bu durum, ilerleyen günlerde kapsamlı ve çözümü zor sorunlarla karşılaşmamıza sebep olabilecek bir altyapıyı beraberinde taşımaktadır. O anlamda kamunun, belediye başta olmak üzere, il sosyal hizmetler ve benzeri diğer örgütleriyle bu konuya dönük daha içli dışlı bir ilişki geliştirmenin gayreti içinde olması gerekmektedir. Sadece güvenlikçi tedbirler üzerinden böylesi travma yaşamış bir toplumu sağlıklı götürmek, hem zor hem de telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracaktır.

Suriye konusunu, mülteciler üzerinden tekrar konuşmak ve savaşın nasıl bitirilebileceği üzerine yoğunlaşmak çok ama çok önemlidir. Savaş, olanca hızıyla ve çoğu yerde amacından sapmış bir biçimde devam etmektedir. Suriye üzerinden ideoloji inşa etmeye çalışanlar ile bu ideolojiyi inşa etme çabasında olanlara destek verenlerin ne büyük vebal altında oldukları düşüncesi, insanı titretmektedir. Alan bilgisi sadece silah sesi üzerinden şekillenmiş kişi ve kurumların, artık merhamet odaklı bir çözüm stratejisi geliştirebilme ihtimalleri de kalmamıştır. O sebeple çözüme dönük süreçte, bu savaşın hiçbir aşamasında bir biçimde yer almamışların daha gür bir şekilde savaşın bitirilmesi için haykırmaları gerekmektedir.

Kimse, kendi haklılığını Suriye’de bu çatışma ortamının devamını sağlayarak oluşturma çabası içinde olmasın. Her saniye ve her dakikasında onlarca insanın öldüğü bir vasattan bahsediyoruz. Bu vasatın bırakın devamını sağlamak, seyretmesi bile başlı başına ateş sebebidir.

Mültecinin hikâyesi, savaşın da anatomisidir. Gelin bu hikâyeye kulak kabartalım ve silahların işlemediği bir Suriye çabası içinde olalım. Biz tahkimatımızı savaş üzerine yaptıkça, daha yüz binlerce mülteciyi ağırlamak ve bu yükün faturası sebebiyle, içeride Türkiye halkının dokusunu ve meseleye bakışını bozacak sürece zemin hazırlamak durumunda kalacağız.