MAKÜ akademik yıl açılış töreni

MAKÜ akademik yıl açılış töreni

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş:- "'Bizim oylarımız bu köylü takımının, çiftçi takımının oylarıyla bir mi tutulacak' diyen nice kör cahiller bu memleketten geldi geçti. Cübbelerinin içerisinde afra tafra satarak caddelerde, sokaklarda yürüyerek insanların g

BURDUR (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin geçmiş medeniyetine nazaran şu an üç beş çift laf bilen, üç beş cilt kitap okuyanın kendisini "allameyi cihan" sandığını belirterek, "'Bizim oylarımız bu köylü takımının, çiftçi takımının oylarıyla bir mi tutulacak?' diyen nice kör cahiller bu memleketten geldi geçti. Cübbelerinin içerisinde afra tafra satarak caddelerde, sokaklarda yürüyerek insanların günlük hayatlarına müdahale edilmesinin zeminini hazırlayan nice millet düşmanları, nice irfan düşmanları bu memlekette geldi geçti.” diye konuştu.

Kurtulmuş, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinin (MAKÜ) 2016-2017 akademik yıl açılışı ve ilk ders programında yaptığı konuşmada, MAKÜ’nün öğrenci sayısının her geçen yıl arttığını, fiziki kapasitesi itibarıyla da yükselmesinden iftihar duyduğunu söyledi.

MAKÜ’nün, Bölgesel Kalkınma Programları içerisinde Türkiye’deki üniversiteler arasından seçilmiş beş üniversiteden biri olduğunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ilan edildiğini dile getiren Kurtulmuş, "Artık üniversiteniz hayvancılık alanında Türkiye’nin proje üniversitesidir. Bunun ne manaya geldiğini önümüzdeki yıllarda daha iyi anlayacaksınız." diye konuştu.

Yaşanılan bilgi çağında muazzam çalışmalar yapıldığına dikkati çeken Kurtulmuş, sadece bilgi olarak değil bu bilginin sonunda insan hayatını kolaylaştırmaya dönük olarak da teknolojik araç gereçlerin geliştirildiğini ve insanlık tarihinin, en önemli dönüm noktalarından birisinin yaşandığını söyledi.

İnsanların eşyaya sahip olmak bakımından çok fazla bilgi ve donanıma sahip olduğunun altını çizen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Ancak madalyonun tersini çevirdiğinizde bu kadar çok bilgiye, eşyaya sahip olan insanoğlu, diğer taraftan da son derece büyük olumsuzluklar, savaşlar, kıtlıklar, fakirlikler, gelir dağılımı adaletsizlikleri yaşıyor. Dünyanın bir tarafı büyük zenginlikler yaşarken diğer taraftaki insanlar fakirlik içinde yaşıyor. Dünyada her şey var ama maalesef barış, adalet, hakkaniyet, paylaşım, huzur ve saadet yok. Esas, üniversitelerimizin ve bilgiyle uğraşmaları gerekenlerin tam da üzerinde durması gereken nokta burasıdır. Asım’ın neslini karşımda gördüğüm için bunları söylüyorum. Asım’ın nesli olarak dünyanın bu ihtiyacını gidermek mecburiyetindeyiz. Yaşadığımız çağ bize bir şey öğretiyor. Bilgi, tek başına yeterli olmuş olsaydı şu anda dünyanın her yerinde 7 milyarı aşkın insanın, mutluluk ve huzur içerisinde yaşaması gerekirdi. Demek ki bilgi, tek başına yeterli değildir. O zaman, dünyada Asım’ın nesline bilginin yanında, dünyada şimdi eksik olan ne varsa onları yeniden üretmek, yeniden onları ortaya çıkarmak ve onlar üzerinde insanoğluna yeniden huzurlu bir hayatı sunmak düşüyor."

- "Bilimle birlikte hikmet, irfan ve aksiyonun da olması gerekir"

Kurtulmuş, bilimin yanında hikmet, irfan ve aksiyonun yer almasıyla ancak büyük bir mutluluk ve saadet medeniyetinin kurulabileceğine dikkati çekti.

Nükleer teknolojinin, insanoğlunun en önemli teknolojilerden birisi olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, eğer bunun nükleer tıp alanında kullanılmasının çok faydalı işler yapılmasına olanak sağlayacağını söyleyerek, şu ifadelere yer verdi:

"Eğer siz nükleer teknolojiyi, bir atom bombası haline dönüştürürseniz bu da bilgidir. Atom bombası insanlık düşmanıdır, insanlık suçudur, savaş suçudur. Yıllar evvel attığınız o bomba insanlar üzerinde hala genetik tesirlerini sürdürmeye devam eder. Atom bombası yapan o büyük adamları, ilim adamları olarak kabul edebilir miyiz? Atom bombasını, 'Ne büyük buluştur' diyerek kabul edebilir miyiz? İlmi bir iştir. Ama hikmetli olmadığı için insanlara fayda değil çok büyük zararlar getirmiştir."

- "Sırtımızda taşıdığımız cübbeden ibaret hale döner"

Bilimle birlikte irfanın da olması gerektiğini, irfan içerisinde de insanın kendisini bilmesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Bizim medeniyetimizde bilmek, insanlara herhangi bir rütbe, ayrıcalık sağlamaz. Bilirsiniz, doktor, profesör olursunuz. Bilgiyi eğer o rütbeden ibaret zannederseniz, o rütbe sadece sırtımızda taşıdığımız cübbeden ibaret bir hale döner. Halbuki bizim medeniyetimizde her bilgi, ilave bir sorumluluk verir. 'Hiç, bilenle bilmeyen bir olur mu' demek, 'Bilenle bilmeyen birbirinden farklıdır' demek değildir. Dolayısıyla önce kendimizi bileceğiz. Ne biliyor olursak olalım, dünyanın en büyük alimi olsak bile bildiklerimiz, gayb olan her şeyi bilen Allah karşısında okyanus da bir damla esamesindedir."

- "Üç beş çift laf bilen, kendisini allameyi cihan sanır"

Kurtulmuş, irfan mektebinden geçen eski alimlerin, eserlerinin sonuna "Bundan ne anlaşılması gerektiğini Allah bilir. Ben bilmem" diye not düştüklerini anlatan Kurtulmuş, "Bizde ise üç beş çift laf bilen, üç beş cilt kitap okuyan kendisini allameyi cihan sanır. İnsanlara tepeden bakar. Hatta o kadar tepeden bakar ki, bilgilerinin kendilerini diğer insanlardan ayrıştırdığını zanneder. Bu memlekette bu zaman zaman yapılmıştır. 'Bizim oylarımız bu köylü takımının, çiftçi takımının oylarıyla bir mi tutulacak?' diyen nice kör cahiller bu memleketten geldi geçti. Cübbelerinin içerisinde afra tafra satarak caddelerde, sokaklarda yürüyerek insanların günlük hayatlarına müdahale edilmesinin zeminini hazırlayan nice millet düşmanları, nice irfan düşmanları bu memlekette geldi geçti." dedi.

Ardahanlı bir çobanın 15 Temmuz’dan sonra sosyal medyada yer alan konuşmasına değinen Kurtulmuş, "Aman Allah'ım o ne irfandır. Zannedersiniz bütün geçmiş medeniyetimizin o eski medeniyet merkezlerinde dirsek çürütmüş. O darbeyi ne güzel anlamış, o darbenin arkasındaki o ruhsuz, satılık adamları ne güzel anlamış. Onların arkasındaki uluslararası hesap sahibi olanları ne güzel anlamış. Siz, herhangi bir okulda bunu bir sene ders olarak verseniz, o adamın irfanına denk bir şey o zaman ortaya çıkar." diye konuştu.

- "FETÖ’nün özelliği dışarıya kapalı"

Kurtulmuş, irfan mekteplerindeki dergahları da anlatarak, buralarda gizli kapaklı bir şeylerin yapılmadığını, buraların herkese açık olduğunu söyledi.

"Neden FETÖ benzeri örgütler çıkıyor" diyen Kurtulmuş, FETÖ’nün dışarıya kapalı, masonik bir örgütlenmeye sahip bir yapı olduğunu söyledi. Kurtulmuş, "Sadece kendi adamlarını Müslüman olarak kabul ediyor, onun dışındaki kimseyi adam yerine koymuyor. Ama bizim irfan geleneğimizde insanlar 'Ya yaradılışta eşimizdir ya da dinde kardeşimizdir.' Kim Müslümanım derse kardeşimizdir." dedi.

Kurtulmuş'a konuşmasının ardından Vali Şerif Yılmaz, AK Parti Burdur Milletvekili Bayram Özçelik, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ve MAKÜ Rektörü Adem Korkmaz tarafından çeşitli hediyeler ve Misakımilli haritası takdim edildi.

- MAKÜ Cami açılışı

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi yerleşkesindeki caminin açılışında yaptığı konuşmada ise camide ilk namazı kılma şerefine ulaşacaklarını belirterek, şöyle konuştu:

"İnşallah hem ilmi hem irfani gelişmenize katkıda bulunan bir merkez olarak bu camiyi kullanırsınız. İki sene evveldi İlahiyat Fakültesinin yeni binasının temel atma törenine geldiğimizde camide baya işler vardı. Çok şükür onların büyük çoğunluğu bitirildi, fakülte binası da bitmek üzere. Ümit ediyorum ki yakında onun da açılışını yaparız. Hayırlı uğurlu olsun. Ben bunun Mehmet Akif Ersoy Üniversitesine gençlere hocalara buradaki halkımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum. Rahmetli Mehmet Akif Ersoy'un ismine yakışan bir üniversite kampüsünde onun ismine yakışan güzel bir camiye sahip olmak da herhalde çok önemli ve değerlidir. Bu caminin, kampüsün kıymetini bilin, inşallah bu cami önümüzdeki yıllarda çok daha genişleyecek çok güzel bir ilim irfan hikmet yuvası olarak, burada siz değerli öğrencilerimize hizmet vermeye devam edecek. Sonraki nesillerin, Türkiye'nin geleceğinde söz sahibi olan kuvvetli gençler olarak yetişmesinde büyük katkısı olacak bu üniversitenin. Bu caminin ve bu üniversitenin ruhunu oluşturan fiziki manevi anlamda da ruhunu oluşturan bir yapıt olarak burada durması sizlere de ayrı bir sevinç ayrı bir coşku verecektir diye ümit ediyorum." dedi.

Konuşmaların ardından Müftü Hıdır Bayrak'ın okuduğu duanın ardından caminin açılışı gerçekleştirildi. Kurtulmuş'un da katılımıyla camide ilk namaz kılındı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :