Mağdur babalar çığlıklarını duyurmak istiyor  ‘ÇOCUKLARIMIZ İCRALIK!’

Mağdur babalar çığlıklarını duyurmak istiyor ‘ÇOCUKLARIMIZ İCRALIK!’

Boşanmış ailelerin çocuklarını görmeleri İcra Müdürlükleri’nce hazırlanan “haciz tutanağı” ile gerçekleşiyor. “Borçlu: Anne, Alacaklı: Baba, Borç Miktarı: Çocuk teslimi”

Son zamanlarda artan boşanma olaylarının arkasından birde babaların çocuklarını icra yoluyla görmesi boşanma olaylarının sadece ayrıldıktan sonra bittiğini değil, birçok sorunun halen devam ettiğini gösteriyor. Türkiye’de eşlerinden boşanan ve çocuklu ailelerin babaları yapılan bu ‘İcra yoluyla çocuklarını görme’ uygulamasın tepkilerini sürdürmeye devam ediyorlar.

 

Boşandıktan sonra çocuklarının velayeti anneye verilen bazı babalar, evlatlarını ayda 2 kez icra yoluyla görebilmesine tepkililer. Çocuklarını görebilmek için her ay yaklaşık 600 lira para ödemek zorunda kalan babalar, Konya'da Mağdur Çocuklar ve Baba Hakları Derneği kurarak haklarını aramaya çalışıyorlar.

AİLE KAVRAMININ İÇİNİ BOŞALTIYORLAR

Boşandıktan sonra çocuklarının velayeti anneye verilen ve çeşitli nedenlerle evlatlarından ayrı kalan bazı babalar, çocuklarını ayda iki kez icra yoluyla yaklaşık 500 lira ödeyerek görebiliyor. İcra Müdürlükleri’nce hazırlanan “haciz tutanağı” ile çocuklarını görmeleri ve bu belgede “Borçlu: Anne, Alacaklı: Baba, Borç Miktarı: Çocuk Teslimi” ibarelerinin yer alması babaların tepkisini çekiyor. Mağdur Çocuklar ve Baba Hakları Derneği Başkanı Murat Köse, yaptığı açıklamada, çiftlerin boşanmasının ardından asıl mağduriyeti çocuğun yaşadığını, bazı boşanmalar sonrası velayeti kaybeden kişinin çocuğunu icra yoluyla görebildiğini anlattı.

Bu amaçla örgütlenerek sorunlara çözüm aramak istediklerini dile getiren Köse, her ne kadar babalardan oluşan bir dernek olsalar da üyeleri arasında mağdur olan annelerin de bulunduğunu ifade etti. Memleket'e konuşan Mağdur Çocuklar ve Baba Hakları Derneği Başkanı Murat Köse yetkililere seslenerek aile kavramını yok etmeye çalışan bu yasanın bir an önce değiştirilerek mağduriyetler giderilmelidir" diye konuştu.

BABALAR ÇOCUKLARININ GÖZÜNDE KÜÇÜK DÜŞÜRÜLÜYOR

Çiftler boşanma aşamasında da olsa sosyal ilişkinin idamesi açısından babanın ayın 1. ve 3. haftaları çocuğunu görmesi yönünde hakimin karar verdiğini, karşı tarafın genelde bundan rahatsız olduğunu ve mahkeme kararına uymadığını belirten Murat Köse, "Böyle olunca da çocuk icra yoluyla görülebiliyor. Babalar çocuklarını ayda iki kez görebilmek için icraya para yatıyor. İcra memuru, polis memuru ve pedagog dahil yaklaşık 5-6 kişiyle çocuğunu almaya gidiyor" dedi. Bu durumun, çocuğun gözünde babayı rencide ettiğini bildiren Murat Köse, şunları söyledi: "Çocuğun gözünde babası bir idoldür. Her zaman güçlüdür, örnek alınacak biridir. Ama bir bakıyor ki babası çaresiz bir şekilde 5-6 kişiyle geliyor ve psikolojisi bozuluyor. Ayrıca ayda bu kadar para bulamayan babalar da evlatlarını göremiyor. Amacımız çocuğun mağdur edilmemesi. Yetkililere sesleniyorum; özellikle boşanma aşamasındaki ailelerin çocuklarına çok daha fazla değer verip, bununla ilgili farklı önlemler alınmasında fayda var. Çocuğu icra yoluyla görmek, çocuğa psikolojik şiddettir."

PARASIZLIKTAN ÇOCUKLARINI GÖREMİYORLAR

Türkiye'nin 7 şehrinde icra yoluyla çocuklarını gören babalar seslerini daha iyi duyurabilmek için bir araya geldi ve dernek kurdu. Türkiye genelinde 40 bin baba icra yoluyla çocuğunu görürken, Konya'da bu rakam 5 bin civarında.  Birçoğu asgari ücretli olan babalar, zaman zaman adliyeye parayı ödeyemediği anlar bile oluyor. Nafaka ve haciz parası altında ezilen bazı babalar büyük  maddi sıkıntı yaşıyor. Parasızlık yüzünden bazı babalar çocuklarını yılda bir defa ancak görebiliyor. Haciz olayının en büyük mağduru ise çocuklar oluyor.

TÜRKİYE'NİN BİRÇOK YERİNDE İPTAL BAŞVURULARI YAPILDI

Bir diğer mağdur olan aynı zamanda Ahmet Ceran da mevcut yasalarda eşitliğin gözetildiğini ancak uygulamada problem yaşandığını, hakim ve savcıların kadına pozitif yaklaşıp erkeğe önyargıyla baktığını öne sürdü.

 

6284 sayılı yasada "delil aranmaksızın" diye bir ibarenin bulunduğunu ve kadının beyanını esas aldığını ifade eden Ceran, "Bunun iptali için Türkiye'nin birçok yerinde olan mağdur derneklerinin avukatları vasıtasıyla başvuru yapıldı ancak henüz sonuç alınamadı. Bu hakkın kötüye kullanılmasına da neden olabiliyor. Gerçekte erkeğin kadına ve çocuğa hakaret, olumsuz davranışta bulunmamasına rağmen bilinçli olarak böyle bir davranış gösterildiği iddia edilip şikayette bulunulduğunda bir uzaklaştırma kararı çıkabiliyor" dedi.

"BABA' İMAJI ZAVALLIYA DÖNÜŞÜYOR"

Bu yasanın seçim öncesinde unutulmaması gerekir hatırlatması yapan Ahmet Ceran, "İcra dairesine her görüşme için harç yatırmak, aynı zamanda psikolog götürmek zorunda oldukları için bunun için de para ödemek gerekiyor ve çocuğu polisle birlikte almaları gerekiyor. Çoğunlukla babalar bu durumda mağdur kalıyor. Çocuğun karşısına öyle çıkınca da baba tehlikeliymiş gibi bir algıya neden oluyor. Velayet kendisinde olan taraf etki kurarak 'babaya karşı yabancılaştırma sendromu' denilen uygulamayı sergiliyor, çocuk babayı istememeye başlıyor."

SÜRESİZ NAFAKANIN KALDIRILMASI İÇİN ADIM ATILDI

Öte yandan TBMM Dilekçe Komisyonu’na Yalova’dan başvuran Salih Karahasan ve arkadaşları ölene kadar nafaka ödenmesi yükümlülüğünün kaldırılmasını istedi. Yüzlerce şikâyet gelmesi üzerine TBMM konuyu Adalet Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na sordu. Adalet Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi kararlarına atıf yaptı. Nafaka ödenmesinde, ‘kusurlu olma’ şartının aranmadığını, ödeme konusunda kadın veya erkek şeklinde cinsiyet ayrımı da yapılmadığını belirten Adalet Bakanlığı, “Toplumsal yapı nedeniyle büyük çoğunlukla kadın eşe nafaka bağlanmaktadır” dedi. ‘Yeniden evlenme, ölüm’ halinde kendiliğinden, ‘evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşama, yoksulluğun ortadan kalkması ve haysiyetsiz hayat sürme’ halinde ise mahkeme kararıyla nafakanın kaldırıldığını belirten Adalet Bakanlığı, ‘yoksulluk nafakası’ olarak nitelendirilen süresiz nafakanın anayasaya aykırı görülmediğini kaydetti.

M. Ali Elmacı-Memleket