Lozan zafer mi, hezimet mi?

Lozan zafer mi, hezimet mi?

Lozan Antlaşmanın 96. yılında tartışma sürüyor: Lozan zafer mi, hezimet mi? Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu ve Sabah Yazarının gündemişnde lozan antlaşması vardı.

Lozan Antlaşmanın 96. yılında tartışma sürüyor: Lozan zafer mi, hezimet mi? Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu ve Sabah Yazarı Mehmet Barlas'ın  gündemişnde lozan antlaşması vardı.

 

LOZAN’I HALA KUTSUYORUZ AMA LOZAN’DAN BU YANA ÇOK DEĞİŞTİ

Lozan Antlaşmasının yıldönümünde, özellikle dış siyasette hiçbir şeyin ebedi olmadığını hatırlamamız gerekiyor. Lozan tabii ki hâlâ Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu belgeleyen en önemli uluslararası hukuk metnidir. Ama bugün Lozan'dan kalanlara bakarsanız, pek fazla bir şey kalmadığını da görürsünüz.
DEĞİŞENLER
Lozan'da 12 adalar İtalya'nındı, 1947 Roma Antlaşması'ndan beri Yunanistan'ındır 12 Adalar... Kıbrıs İngiltere'nindi, şimdi değil. Boğazlar'ın statüsü 1936'da Montreux Antlaşması ile değişti. Azınlıklar sorunu Türkiye ile Yunanistan'ın anlaşmalarına göre 1924'ten başlayarak çözümlendi. Hatay 1938'de Türkiye'nin oldu.
MİSAK-I MİLLİ MESELESİ
Lozan Antlaşmasını TBMM'de anlatan Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa "Bu suretle Misak-ı Milli'yi de gerçekleştirdik" deyince Kocaeli mebusu Sırrı Bey oturduğu yerden "Doğru söylemiyorsun" diye bağırır. Mustafa Kemal de Sırrı Bey'e "Sen Misak-ı Milli'yi nereden bileceksin" deyince Sırrı Bey "Misak-ı Milli'yi Meclis-i Mebusan'dayken ben yazdım" cevabını verir.
YENİLİKLER
Bütün bunlar tarih oldu. Osmanlı'nın topraklarını paylaşıp kukla devletler kurduranlar da, değiştiler. O zaman İsrail yoktu, şimdi var. O zaman Amerika içine kapanmaya karar vermişti. Şimdi ise kabuğuna sığamıyor. Her yerde ve özellikle Ortadoğu'da fazlasıyla var. Ayrıca PKK falan da var Ortadoğu'da.

 

ZAFER KAZANIP, BURNUNUN DİBİNDEKİ ADAYI DÜŞMANA VERMEK!​

Türkiye ve Yunanistan’ı birlikte gösteren bir harita..

Ege denizindeki Yunan adalarına bir bakın..

Elinizi vicdanınıza koyun ve sonrasında da eğer “Lozan zaferdir” diyebiliyorsanız, buyrun deyin..

Vicdanınız kurudu ise, biz kime ne diyebiliriz ki?

Aklınız durdu ise, kime ne anlatabiliriz ki?

Muhatabımızın beyni devre dışı kalmış ise, gerçeği nasıl izah edebiliriz ki? 

Bakıyorsunuz haritaya..

Yunanistan’dan kilometrelerce uzaktaki adalar..

Türkiye’nin burnunun dibindeki, çıplak gözle görebildiğimiz adalar bile Yunanistan’a verilmiş. 

Yunanistan bir kenara, hani küçük bir çocuğa sorsanız, “Şu adaların İtalya’ya bırakılması için bir sebep görebiliyor musunuz?” deseniz, “O adalar Suriye’ye, İtalya’dan daha yakın, Lübnan’a daha yakın, Mısır’a daha yakın, hatta Libya’ya daha daha yakın.. Kaldı ki, Kurtuluş Savaşı’nda İtalyanları yenmişiz, diğerleri ile savaş bile etmemişiz.. İtalya’ya vereceklerine, bari savaşmadığımız devletlerden birisine verseydiler..” diyecektir.

 

 

Etiketler :