Kurtulmuş, AA Editör Masası'na konuk oldu

Kurtulmuş, AA Editör Masası'na konuk oldu

Başbakan Vekili ve Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (6)- "Artık anayasa yazma devri geride kalmıştır, anayasa yapma dönemindeyiz. Anayasa yapmak, milletin isteklerinin, taleplerinin milletin temsilcileri vasıtasıyla bir metin haline dönüştürülmesidir. Yoksa

ANKARA (AA) - Başbakan Vekili ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin "Artık anayasa yazma devri geride kalmıştır, anayasa yapma dönemindeyiz. Anayasa yapmak, milletin isteklerinin, taleplerinin milletin temsilcileri vasıtasıyla bir metin haline dönüştürülmesidir. Yoksa bir metnin, millete zorla empoze edilmesi değildir. Türkiye'nin bu noktaya geldiğine inanıyoruz ve inşallah sonuç alacağız." dedi.

Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Kurtulmuş, gündemi değerlendirdi, soruları cevapladı.

Yeni anayasa ve başkanlık sistemi modelinin ayrıntılarına ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, geçtiğimiz cumartesi günü anayasayla ilgili çok uzun bir toplantı yaptıklarını, ana çerçevenin belli olduğunu ancak kesinleşmeden kamuoyuyla paylaşmayı siyaseten doğru bulmadıklarını bildirdi.

Anayasa meselesinin bir "fantazi" olmadığının altını çizen Kurtulmuş, Türkiye'nin demokratikleşmesi, devlet-millet bütünleşmesinin sağlanması, bütün eksik ve gediklerin giderilmesi için yeni bir anayasanın, bir ekmek, su gibi zaruri olduğunu belirtti.

Parlamentodaki partilerin hemen hemen hepsinin, yeni anayasa meselesinde millete söz verdiğini hatırlatan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz burada da samimiyetimizi ortaya koyduk. Anayasa Uzlaşma Komisyonunda 3 kişiyle temsil ediliyor olmayı kabul ettik. Kendi tabanımızdan da çok büyük tepkiler gelmesine rağmen... 'Bizim bu kadar oyumuz, 317 milletvekilimiz var, niye biz 40 milletvekili olan bir partiyle aynı sayıda adam veriyoruz' diye eleştiriler de almadık değil. Ama sonuçta olsun, bu bizim iyi niyetimizin, uzlaşı aramakta olduğumuzun göstergesiydi. Ama ilanihaye bekleyemeyiz. Usulen anayasa değişsin diye değil, gerçekten anayasanın felsefesini, ruhunu, anayasanın öngördüğü antidemokratik sistemi değiştirecek bir anayasayı yaparız, yapıyoruz. Bu anayasayı milletimizle paylaşıp, parlamentoya sunarız. Anayasada biliyorsunuz partilerin grup kararı olmuyor. Anayasa için 367'yi bulabileceğimizi, bulamazsak 330'u bulabileceğimizi ümit ediyorum."

- "Diğer partilerden de oy geleceğini tahmin ediyoruz"

Bunun Türkiye'nin geleceğiyle ilgili bir adım olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, diğer partilerden de demokratik, katılımcı, sivil bir anayasaya rahatlıkla oy geleceğini tahmin ettiklerini söyledi.

Mühim olanın hem parlamentoda hem toplumun genelinde hem sivil toplumda, üniversitelerde, araştırma merkezlerinde bu yeni anayasa talebinin dalga dalga yayılması olduğunun altını çizen Kurtulmuş, "Hep şunu söylüyoruz, 'Gelin eteklerinizdeki taşları dökün, kimin sepetinde ne pamuk varsa ortaya koysun. Kim, hangi yapısal değişikliği öngörüyorsa burada gündeme getirsin.' CHP de, MHP de, HDP de itiraz ediyor. Gelin neye, ne şekilde itiraz ediyorsanız, kendinizce doğrusunu koyun. Beraber oturalım, tartışalım. Belli bir yerde uzlaşalım. Hepimizin ortak bir anayasası olsun." şeklinde konuştu.

Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı:

"Yok 'Biz, size anayasa yaptırmayız' diyorsanız. Ya da birilerinin düşündüğü gibi 'Anayasa yapmak sivillerin işi değildir, anayasa yapmak için paletlerin ya da askerin silahlarının şakırtılarını duymamız lazım' diyorsanız, o devir geride kaldı. Köprünün altından çok sular aktı. Artık Türkiye, anayasalarını sivil iradeyle yapabilecek demokratik olgunluğa ulaştı. Bazı partilerde, insanlarda, 'anayasa' deyince aklına asker, 60 darbesi, 80 darbesi, muhtıralar geliyor. Generaller emredecek, 3 kişi bir salona girecek, orada bir anayasa yazacaklar diye geliyor. Artık anayasa yazma devri geride kalmıştır, anayasa yapma dönemindeyiz. Anayasa yapmak, milletin isteklerini, taleplerini milletin temsilcileri vasıtasıyla bir metin haline dönüştürülmesidir. Yoksa bir metnin, millete zorla empoze edilmesi değildir. Türkiye'nin bu noktaya geldiğine inanıyoruz ve inşallah sonuç alacağız."

- "20 Mart ilanı muazzam sonuç ortaya çıkardı"

Türkiye-AB mutabakatı temelinde gerçekleşen sığınmacı geri kabulü ve değişimi çerçevesinde başlayan kabullere ilişkin soru üzerine ise Kurtulmuş, "Şu anda 25 güvenlik görevlimiz, o adalarda incelemelerde bulunuyor. Bunun karşılığında 5 Yunan emniyet görevlisi, Dikili'de incelemelerde bulunuyor. Süreç 4 Nisan'da başladı. İlk adımları oldukça başarılı, planlandığı şekilde gitti." dedi.

Yunan adalarından Türkiye'ye ne kadar kişi gelirse aynı sayıda kişinin Avrupa'ya gönderileceğini belirten Kurtulmuş, böylece AB ile varılan mutabakat çerçevesinde, birebir karşılığında, 76 bin Suriyelinin Avrupa'ya gönderileceği konusunda karara varıldığını kaydetti.

Bangladeş, Myanmar, Somali gibi farklı ülkelerden gelenleri ülkelerine geri göndereceklerini belirten Kurtulmuş, "Onun mukabilinde Türkiye'de misafir ettiğimiz Suriyelilerden, Birleşmiş Milletler ile beraber hazırlanmış listeden insanları oraya göndereceğiz. İlk parti 202 kişi geldi, onun karşılığında 78 kişi hemen Avrupa ülkelerine gönderildi." ifadesini kullandı.

Kurtulmuş, 20 Mart öncesinde günde ortalama 3 bine yakın kaçak göçmenin Yunan adalarına geçtiği tespit edilirken, 20 Mart'tan sonra bu sayının 380'e düştüğünün altını çizdi. Kurtulmuş, Türkiye üzerinden Yunan adalarına geçenlerin Avrupa'ya kabul edilmeyeceklerini anladıkları için Türkiye'yi transit yol olarak kullanmaktan vazgeçeceklerini söyledi.

- "İlave bir göçmen sayısı oluşturmayacak"

Gelen kadar giden olacağı için uygulamanın, Türkiye'de ilave bir göçmen sayısı oluşturmayacağını dile getiren Kurtulmuş, "Bütün bu geri dönüşü sağlanan insanlarla ilgili olarak, Türkiye bütün masrafı AB fonlarından karşılayacak." dedi.

Kurtulmuş, 3 artı 3 milyar avro desteği üzerinde son rötuşların yapıldığını ve anlaşmaların sağlandığını belirterek, "Ayrıca Almanya ve bazı ülkeler ilave olarak Türkiye'deki mültecilerden alacaklar. Yaklaşık bir milyona yakın mültecinin de AB anlaşmasının dışında bu ülkelere gideceğini tahmin ediyoruz. Bütün bunların sonucunda Türkiye'nin en önemli kazancı 'vizesiz Avrupa' meselesidir." diye konuştu.

Türkiye ile AB arasındaki anlaşmada 72 maddelik bir eylem planının belirlendiğini hatırlatan Kurtulmuş, bunun 55 maddesinin yerine getirildiğini, geri kalan 17 maddeyle ilgili de çalışmaların sürdüğünü söyledi. Bunlardan bazılarının yasal düzenleme gerektirdiğini, ilgili 5 yasanın da 4 Mayıs'a kadar parlamentodan çıkacağını dile getiren Kurtulmuş, "Türkiye olarak biz üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmiş olacağız. Bundan sonrası göç ve geri dönüş yönetim sürecidir. İlk başlangıç olumludur, planlandığı gibidir. Başarılı bir şekilde yürümüştür. Ümit ederiz ki sonuna kadar bu süreç böylece devam etmiş olur." dedi.

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :