Doç. Dr. Murat Kayacan

Doç. Dr. Murat Kayacan

Kur’an’da “Bir işe hükmettiğinde, ona sadece ‘Ol!’ der ve hemen olur.” i

“Bir işe hükmettiğinde, ona sadece ‘Ol!’ der ve hemen olur. (iżâ kadâ emran feinnemâ yekûlu lehu kun feyekûn)” ifadesi, ikisi Mekki ikisi de Medeni toplam dört surenin birer ayetinde geçmektedir. Bu yazıda söz konusu ayetler, içlerinde bulundukları surelerin iniş sırasına göre ele alınacaktır.

Kur’an, Allah’ın benzerinin olmadığını açıkta ifade eder (Şura 42/11). Buna rağmen, müşriklerin, Hristiyanların ve bazı Yahudilerin yaptığı gibi Allah’a çocuk atfetmek, O’nun benzerinin olduğunu iddia etmektir. Zaten çocuk edinmek, soyunu sürdürmek ve yaşlandığında destek görmeyi arzulamak insani bir durumdur. Allah ise muhtaç olmayan aksine varlıkların O’na muhtaç olduğu varlıktır: “Allah'ın bir çocuk edinmesi, olacak şey değildir! O, bundan münezzehtir. Bir işe hükmettiğinde, ona sadece ‘Ol!’ der ve hemen olur.” (Meryem 19/35 ). Allah’ın insanlarla akrabalığı asla söz konusu olamaz. Yaratılan ile yaratan aynı şey değildir. Böyle iddialar karşısında subhanallah (Allah eksiklikten uzaktır.) demek gerekir. Olağanüstü bir olayla karşılaşan kimsenin yapması gereken şey, her şeyi var eden Allah’ın, bir şeyin olmasını dilediğinde o şeyin gerçekleşmesinden şüphe etmemektir. İmkânsızlık yaratılmış varlıklar için söz konusudur. Hristiyanların, oldukça yaşlı ana-babadan ve bu nedenle olağanüstü bir şekilde dünyaya gelen Hz. Zekeriya’yı kul kabul ederlerken babasız olarak dünyaya gelen Hz. İsa’nın Allah’ın oğlu olduğunu ileri sürmeleri bir çelişkidir. Yaratılanların Allah’ın kızı, oğlu, parçası vs. olması mümkün değildir. Bu tür inançlar şirktir.

Canlılığı veren, ardından da öldüren Allah’tır. Diğer varlıklar, hayat bahşetmekten acizdirler ve bir sinek bile yaratamazlar (Hac 22/73): “O, hem dirilten hem de öldürendir. Bir işe hükmettiğinde, ona sadece ‘Ol!’ der ve hemen olur.” (Mümin 40/68). Allah, bir şeyin olmasını dilediğinde onun gerçekleşmesi, “aşama aşama yaratılmayı” iptal eden bir durum değildir. Pek çok olay kısa sürede olup bitse de o olayların neden-sonuç ilişkisi içinde o aşamaya gelmesine bir engel söz konusu değildir.

Allah, gökleri ve yeri yaratırken bir başkasını örnek almış değildir. Onun yarattığı evrenin de bir benzeri, başkası tarafından var edilmiş değildir. Allah, yaratmada tektir: “(O), göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. Bir işe hükmettiğinde, ona sadece ‘Ol!’ der ve hemen olur.” (Bakara 2/117). Allah’ın doğrudan var ettiği varlıklar ve durumlarda olduğu gibi kulları aracılığıyla var ettiklerinde de O’na engel olacak kimse yoktur.

Hz. Meryem, insan olduğu için bilgilerinin sınırlılığı çerçevesinde düşünmekte ve evlenmeksizin bir çocuğu olacağı haberini getiren bir melek de olsa şaşırmaktadır: “Meryem: ‘Rabbim!’ dedi, bana bir erkek eli değmediği halde nasıl çocuğum olur? Allah şöyle buyurdu: İşte böyledir, Allah dilediğini yaratır. Bir işe hükmettiğinde, ona sadece ‘Ol!’ der ve hemen olur.” (Al-i İmran 3/47). İffetli bir hanım olan Hz. Meryem, beklemediği bir durumla karşılaşmış ve ne gayrimeşru ne de meşru bir ilişkisi olması nedeniyle babasız bir çocuk sahibi olmasını insanlara açıklamada sorun yaşayacağını fark etmiştir. Bir bebeğin dünyaya geliş kurallarını belirleyen Allah, o kuralın istisnasını da koyabilir. Bunun en güzel kanıtı belki de Hz. İsa’nın babası olmaksızın yani olağanüstü bir şekilde dünyaya gelmesidir. Allah dilediğini yapandır.

Görüldüğü gibi “Bir işe hükmettiğinde, ona sadece ‘Ol!’ der ve hemen olur.” ifadesinin yer aldığı ayetlerde oğul sahibi olmaktan münezzeh olan Allah’ın dirilttiğinden, öldürdüğünden, göklerin ve yerin benzersiz yaratıcısı olduğundan, Hz. Meryem’in evlenmeksizin olağanüstü bir şekilde Hz. İsa’yı dünyaya getirdiğinden söz edilmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.