Kur’ân Eğitimini Gönül Eğitimine Çevirmek – IV

Kur’ân eğitiminde görev alan hocalarımız, bu eğitime fiilen katılan çocukarımız ve gençlerimi ile bu eğitime destek veren kardeşlerimizin motivasyonu için konu ile ilgili bazı ayet ve hadislerle bu yazı serimizi noktalamak istiyoruz:

KUR’ÂN EĞİTİMİ İLE İLGİLİ BAZI AYETLER

Yazımıza konu ile ilgili birkaç ayet ve hadis meali ile son verelim:

Yaratan Rabbinin adıyla oku! (96/1)

Kur'an'ı tane tane oku. (73/4)

Bana Kur'an'ı okumam emredildi. Artık kim doğru yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olur; kim de saparsa ona de ki: Ben sadece uyarıcılardanım. (27/92)

Allah'ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah için) gizli ve açık sarf edenler, asla zarara uğramayacak bir kazanç umabilirler. (35/29)

Allah sözün en güzelini, birbiriyle uyumlu ve bıkılmadan tekrar tekrar okunan bir kitap olarak indirdi. Rablerinden korkanların, bu Kitab'ın etkisinden tüyleri ürperir, derken hem bedenleri ve hem de gönülleri Allah'ın zikrine ısınıp yumuşar. İşte bu Kitap, Allah'ın, dilediğini kendisiyle doğru yola ilettiği hidayet rehberidir. Allah kimi de saptırırsa artık ona yol gösteren olmaz. (39/23)

Peygamber dedi ki: “Ya Rab! Benim şu kavmim, Kur'ân'ı terk ettiler.“ (25/30) Müfessirler bu ayeti açıklarken şunları söylemişlerdir:

Kur’ân’ı okumayan, onu terk etmiştir.

Kur’ân’ı anlamayan, onu terk etmiştir.

Kur’ân’ın gereklerini yerine getirmeyen, onu terk etmiştir.

Üçü de Peygamber tarafından Büyük Mahkeme’de Hakimler Hakimi’ne şikayet edilecektir!

KUR’ÂN EĞİTİMİ İLE İLGİLİ BAZI HADİSLER

Kur’ân’ın ilk muhatabı ve onu insanlara ulaştırmak, okumak ve anlatmak için ömrünü veren Kur’ân insanı Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve selem buyuruyor:

"Kur'ân'da mâhir olan/ezber ve okuyuşunu güzel yapan, Sefere denilen kerîm ve şerefli meleklerle beraber olacaktır. Kur'ân'ı kekeleyerek zorlukla okuyana iki sevap vardır."

"Kur'ân-ı Kerîm'den tek harf okuyana bile bir sevab vardır. Her hasene on misliyle yazılır. Elif-Lâm-Mim bir harftir demiyorum. Aksine elif bir harf, lâm bir harf ve mim de bir harftir."

"Sizin en hayırlınız Kur'ân'ı öğrenen ve öğretendir."

"Öncekilerin ve sonrakilerin ilmini isteyen Kur'ân'ı harmanlasın/onu incelesin."

“Kur’ân seni yasaklarından alıkoyduğu sürece oku, aksi halde onu okumuş olmazsın!”

"Kur'ân okuyan mü'minin misâli portakal gibidir. Kokusu güzel tadı hoştur. Kur'ân okumayan mü'minin misâli hurma gibidir. Tadı hoştur fakat kokusu yoktur. Kur'ân-ı okuyan fâcir misâli reyhan otu gibidir. Kokusu güzeldir, tadı acıdır. Kur'ân okumayan fâcirin misali Ebu Cehil karpuzu gibidir, tadı acıdır, kokusu da yoktur."

"Kur'an ehli (yani onu okuyan, onunla amel eden) cennete girdiği vakit, kendisine: "Oku ve yüksel!" denilir. O da okur ve yükselir. Her ayet için bir derece verilir. Böylece o bildiği ayetleri sonuna kadar okur (ve her biri için bir derece alır)."

"Hâfızasında Kur'ân'dan hiç bir ezber bulunmayan kişi harab olmuş bir ev gibidir."

O halde ey insanlar ve ey Müslümanlar, haydi Kitabımızla buluşmaya ve kitabımızla tanışmaya! Haydin, kabirdeki Kitabın ne, sorusuna şimdiden hazırlanmaya! Haydin, Cennette de cennetliklere okunacak olan Kur’ân ile yakınlaşmaya!

Peygamberimizden günümüze kadar, Allah’ın kitabına hizmet eden bütün Kur’ân ehline, Ehlüllah/Allah’ın gözde kullarına selam olsun! Mevlâ, onlardan olmayı ve onların şefaatine mazhar olmayı hepimize nasıp etsin.