Küçükkaya ve İmamoğlu buluşmuş

Küçükkaya ve İmamoğlu buluşmuş

CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu ile moderatör İsmail Küçükkaya'nın Binali Yıldırım-Ekrem İmamoğlu canlı yayın ı öncesinde başbaşa görüştükleri ortaya çıktı.

CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu ile moderatör İsmail Küçükkaya'nın  Binali Yıldırım-Ekrem İmamoğlu canlı yayın ı öncesinde başbaşa görüştükleri ortaya çıktı.

Türkiye'nin konuştuğu "ortak yayın" ile ilgili skandal bir gerçek ortaya çıktı. CHP adayı Ekrem İmamoğlu ile programın sunucusu İsmail Küçükkaya'nın yayından 2 gün önce Taksim'deki The Marmara Hotel'de görüştükleri açıklandı.

Nagehan Alçı: Bir saat başbaşa görüştüler
Gazeteci Nagehan Alçı, Habertürk TV'de yayınlanan program esnasında, "Bana çok güvendiğim bir kaynağımdan gelen bilgidir. İsmail Küçükkaya ile Ekrem İmamoğlu, yayından iki gün önce bir otelde buluşarak, bir saat başbaşa görüşme gerçekleştirdiler" dedi.

Mahmut Övür de yazdı

Gazeteci Mahmut Övür de  Ekrem İmamoğlu ve danışmanı, düellodan 3 gün önce moderatör İsmail Küçükkaya ile aynı otelde bnuluştuğunu yazdı.

İmamoğlu'nun danışmanı Murat Ongun: İsmail Küçükkaya ile o gün o otelde buluştuk

Nagehan Alçı'nın bu sözlerinden sonra Ekrem İmamoğlu'nun basın danışmanı Murat Ongun Odatv’ye yaptığı açıklamada İsmail Küçükkaya yaptıkları görüşmeye dair şunları söyledi: “Çarşamba akşamı, İsmail Küçükkaya bizi aradı. Yayının formatına dair bizimle ve Binali Yıldırım’la konuşmak istediğini iletti. Biz de Perşembe günü Taksim’deki The Marmara Hotel’de ‘Kentsel Gelişim Çözümleri’ başlıklı bir basın toplantısı gerçekleştireceğimizi, o toplantı sonrası görüşebileceğimizi ilettik. O gün o otelde buluştuk. Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan, Şükrü Küçükşahin ve ben o buluşmada vardım. Küçükkaya bize 15’er soru soracağını, 3’er dakikalık süre tanıyacağını ve formatın nasıl olacağını anlattı. Bu çizgide yapılan görüşme sonrası, İsmail Küçükkaya Binali Yıldırım ile de görüşeceğini ve bir değişiklik olursa bizi bilgilendireceğini, belirtti. Kendisi dönmeyince, Cumartesi günü ben aradım İsmail Küçükkaya’yı. Küçükkaya da Binali Yıldırım’la telefonda görüştüğünü ve Yıldırım’ın da ‘Neyi, nasıl sorarsan sor; sana güveniyoruz’ dediğini iletti. Engin Altay ve Mahir Ünal da bu görüşmelerin olacağını biliyordu. Nagehan Alçı’nın sanki gizemli bir olaymış gibi deklare ettiği buluşma budur.” 

İsmail Küçükkaya: İmamoğlu'na 'sizi bilgilendirmek için geldim' dedim
İsmail Küçükkaya da Habertürk canlı yayınında Didem Arslan'ın sunduğu programa bağlanarak İmamoğlu ile The Marmara Oteli'nde buluştuğunu söyledi. Küçükkaya, öncesinde Binali Yıldırım'ın basın danışmanıyla görüştüğünü söyledi. Küçükkaya, İmamoğlu ile yaptığı görüşmeye dair şu bilgiyi paylaştı: "Ekrem Bey'e, 'ben Binali Yıldırım'la konuştum. Buraya gelmem sebebim sizi bilgilendirmek. Her şeyi sorabilirsin' dedim. Ekrem Bey de 'hiçbir beklentim ve kısıtlamam yok' dedi."
Yıldırım'ın danışmanı: Küçükkaya bana İmamoğlu'nun danışmanıyla görüştüğünü söyledi
Binali Yıldırım'ın danışmanı Ömer Sertbaş da yayına bağlanarak Ekrem İmamoğlu-İsmail Küçükkaya görüşmesiyle ilgili kendilerine bilgi verilmediğini açıkladı. Ömer Sertbaş şunları söyledi: "Cumartesi akşamı bana gelen bir duyumda İsmail Bey'in Marmara Oteli'nde Ekrem Bey'le görüştüğü şeklinde duyum geldi. Gece İsmail Bey'i aradım. Kendisi de bana bunun üzerine görüşmeyi danışmanıyla yaptığını söyledi. Ben Ekrem İmamoğlu'yla yüzyüze görüştüm demedi, danışmanıyla görüştüm dedi. Onun üzerine madem Ekrem İmamoğlu ile görüştün de Binali Bey'le niye görüşmedin?"

KÜÇÜKKAYA OTELE GELİYOR

Yıldırım'ın bu yalana cevabı kibarca oldu: "Hayretle karşılıyorum. İmamoğlu, doğru söylememeyi alışkanlık haline getirmiştir."
İşin ilginç yanı, İmamoğlu'nun bu iddiasını Küçükkaya da hem ilk ortaya atıldığında hem de canlı yayın esnasında üzerine basarak yalanladı.


 

CHP ADAYI SORULARI MI ALDI?

Şimdi gelin bütün bu tartışmalar, yalanlar gırla giderken arka planda neler olduğuna bakalım. Kamuoyu önünde sorular istendi, verildi diye algı oluşturulurken meğer arka planda o işi bizzat kendileri yapıyormuş. Bu da nereden çıktı demeyin, o gece İsmail Küçükkaya'nın tarafsız olmadığı hem yaklaşımından, hem sorularından, hem gereksiz müdahalelerinden belliydi. Üstelik o gece İmamoğlu'nun gelen sorulara, sanki hazırlanmış gibi cevap vermesi izleyicilerin dikkatinden kaçmadı. O gece yayın anında bunu Twitter'da dile getirenler bile oldu.

 

X-RAY'DAN GEÇİP ASANSÖRE YÖNELİYOR

Peki, bu doğru olabilir miydi?
Elimde ilginç iki fotoğraf var. Biri İstanbul Taksim'de bilinen bir otelin giriş kapısında, öteki de asansörün içinde çekilmiş.
Kapıdan bizim "tarafsız" İsmail giriyor. Ekrem İmamoğlu'nun adamları karşılıyor.
X-Ray cihazından geçtikten sonra asansörde görüyoruz.

TESADÜFÜN BÖYLESİ

Asansörde tanıdık bir isim daha var; Murat Ongun... Hani Ekrem İmamoğlu'nun meşhur basın sözcüsü. Onu kamuoyu daha çok bir minibüsün içinden uzanan ve İmamoğlu'nu omuzundan tutup içeri çeken eliyle tanıyor.
Bu ikilinin bir otel asansöründe bir araya gelmesi tesadüf olabilir mi? Aynı katta ve hiç konuşmadan arka arkaya asansörden iniyorlar.

İŞİ BİTİNCE ASANSÖRLE İNİYOR

Buluşma tarihini de söyleyelim, 4 gün önce;
13 Haziran 2019.
Saat 12.19 civarı...
O tarihte İsmail Küçükkaya'nın ortak programı sunacağı belli ve konu bizzat İmamoğlu'nunyalanları nedeniyle medyada tartışılıyor.
Bu yüzden herkesin gözü onların üzerinde.
Ama onlar o kadar pervasız ki, tesadüfe bakın o saatlerde CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı İmamoğlu da o otelde...
Tesadüf bu ya, saat 11.00'de o otelde basın toplantısı yapıyor.
Medyaya düşen haberlere göre toplantı saat 13.00 gibi bitiyor. Sonrası meçhul. İşte işin bamteli de tam burası.

İMAMOĞLU AYNI OTELDE BASIN TOPLANTISINDA

Şimdi soru şu; tarafsız gazeteci moderatör İsmail Küçükkaya o otelde saat 13'ten sonra Ekrem İmamoğlu ile görüştü mü?
Ve Binali Yıldırım'ı "soruları talep etti" diye açıkça yalan söyleyerek suçlayan ve o gece "ahlak abidesi" kesilen İmamoğlu, Küçükkaya'dan soruları alıp hazırlık yaptı mı?
"Yavuz hırsız ev sahibini bastırır" misali önceden sorular istendi deyip algı oluşturanlar meğer arka planda organize işler peşindeymiş.
Bu hem siyaset hem de medya adına utanç verici.