KTO'dan kredi kuruluşlarına tepki

KTO'dan kredi kuruluşlarına tepki

KTO Başkanı Selçuk Öztürk uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği kararları Eylül ayı olağan meclis toplantısı değerlendirerek, “Bu kararlar ekonomik değil siyasi bir karardır” dedi.

 

Konya Ticaret Odası’nın Eylül ayı olağan meclis toplantısı, KTO Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Meclis Başkanı Ahmet Arıcı’nın yönettiği toplantıda Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, gündemdeki ekonomik gelişmler ve Oda faaliyetleri hakkında bilgi verdi.  Kredi derecelendirme kuruluşları ekseninde Türkiye’ye bakış konulu bir konuşma yapan sunum yapan Başkan Öztürk, “Kredi derecelendirme kuruluşları, her ne kadar bir asırdır faaliyet gösterseler de özellikle 2008 yılındaki küresel krizden sonra adları daha fazla duyulmaya başlanmış ve dünya ekonomik yapısı üzerindeki tesirleri ve siyaset kokan sınıflandırma notları ile tartışılır hale gelmiştir. Bahsedilen büyük kuruluşlar, uluslararası faaliyette bulunan üç adet kredi derecelendirme kuruluşudur. Bunlar; Amerikan Sermaye Piyasası Kurulu tarafından tesis edilen NRSRO bünyesinde yer alan ve “üç büyükler” olarak adlandırılan Moody’s, Standart & Poor’s (S&P) ve Fitch Ratings. Küresel çapta kredi derecelendirmenin çoğunu yapan ve sektördeki pastanın en fazla payına sahip olan bu üç şirket, aynı zamanda dünya çapında itibar gören ve etkisi en yüksek olan kurumlardır. Kredi derecelendirme sektöründe faaliyet gösteren “üç büyüklerin sadece piyasa yardımcısı ve düzenleyicisi olmaktan ziyade, bir takım siyasal ve politik amaçlara hizmet ettiği ile ilgili görüşlerin çoğalması, dikkatlerin bu kuruluşlara yönelmesini sağlamış ve ellerindeki bu gücün nasıl kullanıldığına dair soru işaretlerini artırmıştır. Standard & Poors’un not düşürmesinden sonra Moody’s de Türkiye’nin yüksek dış finansman ihtiyacından kaynaklanan risklerin artması ve daha önce kredi notunda artışı destekleyen büyüme ve kurumsal gücün zayıflamasını gerekçe göstererek not indirimine gitmiştir.

“KARAR, OBJEKTİFLİKTEN UZAK”

Öztürk konuşmasında kredi derecelendirme kuruluşların politik hesaplarla verdiği notlar, yabancı yatırım çekerek kalkınmayı hedefleyen devletlere zarar vermekte olduğunu söyledi. Öztür, “15 Temmuz’dan değerlendirmesini peşin hükümle vermeyeceğini söyleyerek 3 aylık süre isteyen Moody’s, Türkiye’nin inanılmaz toparlanma sürecine girdiğini açıkladıktan 3 gün sonra kredi notunu düşürmüştür. Ülke tarihinin en büyük iç kargaşasını çıkararak, vatanı hainlerin eline bırakma gibi bir hedefle başlayan “15 Temmuz Kalkışması” ile baş eden Türkiye, öncesi ve sonrası açıklamalarla siyasi bir karar olduğu apaçık ortada olan derecelendirme kuruluşlarının not kırmalarından da kendi dinamikleri ile kurtulacaktır. Karar, objektiflikten uzak bir karardır. Silahla, tankla, uçakla ülkeye yapılamayanların notla, dereceyle, yazıyla yapılmaya çalışılmasıdır. İki derecelendirme kuruluşunun not düşürmesi dünyanın sonu değildir. Elbette daha fazla maliyetler ile karşılaşılacaktır ve finansman kaynağı krediler bu dönemde yüksek faizle sunulacaktır. Fakat her zaman olduğu gibi özel sektör olarak bu süreçte daha çok çalışacağız. Bir yandan devletimizin ekonomiye yönelik uygulamaları devam edecek diğer taraftan işadamları olarak bizler daha çok çalışarak, daha çok ihracat yaparak, istihdam sağlayarak bu süreci de atlatacağız” dedi. Haber Merkezi