Döviz kurundaki dalgalanma market raflarına yüzde 10 ile 30 arasında değişen oranlarda zam olarak yansıdı. Bunun üstüne bazı markalar gramajı düşürerek bir de gizli zam yoluna gitti. Vatandaş ilgili yerlere şikayet dilekçesi yağdırırken kriz fırsatçılarına işlem yapılmasını istiyor.

Döviz artışından sonra ürünlere fahiş zam yapan işletmeler hakkında her gün onlarca şikayet aldıklarını belirten Tüketiciler Birliği Şube Başkan Vekili Ayhan Tekin, vatandaşın cebine göz koyanlara karşı uyardı ve "Eğer bu zorlu süreçte herkes ülkesi için elini taşın altına koyacaksa önce siyaset elini taşın altına koymalıdır" dedi.

FİYAT FARKINI BELGELEYİN ŞİKAYETTE BULUNUN

Fiyat farkını belgelemişlerse hemen ilgili makamlara şikayet etsinler uyarısı yapan Tekin, "Çiftçi geçen seneki fiyatlardan buğdayını sattı. Yani un üreticileri buğdayı çok makul bir fiyattan aldı ve burada kendilerine dolar üzerinden katılabileceğim tek nokta nakliye. Bu maliyetler ortada yokken bu yüzde 30 zammı izah edemezsiniz. Hükümet bu konuda düğmeye basarak dolar üzerinden girdisi olmadığı halde fiyatlara fahiş zamlar yapanlara idari para cezası kesileceğini duyurdu. Vatandaşın da Alo 175 hattı ve Gümrük Ticaret Bakanlığı üzerinden de şikâyetlerini bildirmeleri de oldukça önemlidir. Eğer bu rakamlardaki farkı belgelemişlerse şikâyet etsinler" diye konuştu.

MARKETLERDE GİZLİ ZAM VAR

Ürünlerin gramajını da düşürerek gizli zam yapan fırsatçılar olduğunu ifade eden Ayhan Tekin, "Özellikle yerli ve milli diyerek pozitif ayrımcılık yaparak destek verdiğimiz firmaların fahiş zamlar yapmasını da hiç anlayamıyoruz. Bir de marketlerin yapmış olduğu gizli zam var ve çoğumuzun gözünden kaçıyor. Bazı ürünlerin hem gramajı düşürülerek hem de normal zam yapılarak vatandaş iki kez aldatılmış. 100, 200, 250, 300, 500 ve 1000 gram olarak bildiğimiz pek çok ürün 111, 225, 130, 40, 172, 960, 1440, 810 gibi küsuratlı gramajlarla satılmaya başlandı. Gramaj oyunu, özellikle kuruyemiş, deterjan, çikolata ve şarküteri ürünlerinde öne çıktı. Birçok markette ve mağazada da zamlı etiketler de yerini aldı. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı da bunlara karşı işler başlattı. Vatandaşa burada büyük görev düşüyor. Almayın ya da şikayet edin." dedi.

SİYASİLER PROTOKOLÜ BOZMADAN FEDAKARLIK OLMAZ

Hep gariban vatandaştan fedakarlık beklemek milli seferberlik değildir diyen Tüketiciler Birliği Şube Başkan Vekili Ayhan Tekin, "15 Temmuz hain darbe girişiminde tankların önüne yatan, vatan için canını hiçe sayan insan gariban, asgari ücretle çalışan vatandaşımızdı. Ancak biz, siyasilerimizi ve elit kesim diyebileceğimiz insanları 16 Temmuz'dan yani darbe savuşturulduktan sonra meydanlarda görebildik. Maalesef o meydanlarda da protokol oluşturulmaya başlandı. Asıl protokol olacaksa 15 Temmuz'da canlarını hiçe sayan insanlar olmalıyken şehrin ileri gelenleri protokole girdi, vatandaş yine ikinci plana itildi. Bunları neden anlattım? Bugün tasarruf ya da yine fedakârlık çağrısı yapanlar kendileri samimi olmadığını gösteriyorlar. Eğer bu zorlu süreçte herkes ülkesi için elini taşın altına koyacaksa önce siyaset elini taşın altına koymalıdır. Yani bu ülkede darbe savuşturulduktan sonra meydanlara çıkan ama orada da milleti yok sayarak protokol isteyenlerin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyorum. Aynı Japonya Devlet Başkanı'nın dediği gibi "Japonya'nın borçları ödenene kadar ben pirinç pilavından başka bir şey yemeyeceğim" dediği gibi elini taşın altına koymalılar. Yoksa bu milletten samimiyet göremezler. Diğer tarafta vatandaş zaten fedakârlığa hazır" şeklinde konuştu.

MİLLİ ÜRETİM OLMADAN BUNLARI ÇÖZEMEYİZ

Yerli üretimin şart olduğunu da hatırlatan Ayhan Tekin, "Kurbanın hemen akabinde 1 milyon büyükbaş 3 milyon küçükbaşın kesildiği dönemde ete zam yapılıyorsa bunun altında bir çapanoğlu var. Eğer biz yerli üretim hayvancılığımızı geliştiremezsek zam spekülatörleriyle sürekli karşı karşıya kalacağız. Biz artık millet olarak 24 Haziran'da gördüğümüz Cumhur İttifakı'nın, Milli bir ekonomi, tarım ve hayvancılık modeline de imza atması, milli politikaların hayata geçirilmesi gerekiyor. Ülke olarak uluslararası bazı protokollere de imza koymuş ve kendimizi bağlamışız. Her seferinde böyle dayatmalarla karşımıza dikileceklerse bir defa kıyama kalkıp milli menfaatlerimize aykırı protokollerden geri döndüğümüzü ikrar edecek ya da bu krizlerle başbaşa kalacağız. Ya hep ya hiç diyeceğiz" ifadesini kullandı.

KONYA'DA DA FIRSATÇI FİRMALAR VAR

“Özellikle un sektöründe Konya'da da fırsatçı firmalar var ve biz bunları önümüzdeki günlerde paylaşacağız” diyen Tekin, "Önceden Tarım Bakanlığı tağşiş yapan firma ve ürünleri paylaşıyor ve cezasını kesiyordu. Gıda yüzsüzleri olarak veriyordu. Şimdi aynısını yaparsa kimmiş bu yüzsüzler bu fırsatçılar? der ve bu adamların ürünlerini almaz tüketicilikten gelen gücümüzü de kullanırız. Şu anda takip başlatıldı. Önümüzdeki günlerde bu yaptırım çalışması sonrasında kamuoyuyla paylaşacağını tahmin ediyorum. Bizim de Tüketiciler Birliği olarak piyasa denetimimiz var ve mercek altına aldığımız firmalar var. Elimizdeki bilgileri de ilgili yerlere ulaştıracağız. Eğer devlet bu konuda bir yaptırım çalışması yapmazsa biz birlik olarak ilgili firmayı bir basın toplantısıyla ifşa edecek sonrasında da bakanlık hakkında müşteki olacağız. Kesinleşmemekle birlikte fırsatçılık yaptığını düşündüğümüz Konya firmaları da var. İlerleyen günlerde bu çalışmayı paylaşacağız.  Konya'da şu anda un sektörü üzerinde yoğunlaştık" dedi.

M. Ali Elmacı-Memleket