Köşe yazarlarından ilk seçim değerlendirmesi

Köşe yazarlarından ilk seçim değerlendirmesi

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde millet tercihini yaptı. Köşe yazarları ilk değerlendirmelerini yaptı. Kim ne yazdı? İşte yazılardan alıntılar…

 

SONUÇ BU

"Bu seçimden de AK Parti 1. çıktı. Bu seçimden HDP zayıflayarak çıktı. Bu seçimde İyi Parti buharlaştı. Bu seçimde Sarıgül bitti. MHP ve CHP daha kazançlı idi.

AK Parti İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Antalya gibi büyükşehirleri kaybetti. Daha doğrusu İstanbul konusunda itirazlar var. Sonuç birkaç gün sonra belli olacak. Ankara ve İstanbul’da ilçe belediyelerinde durum daha farklı. Aynı şekilde belediye başkanlıkları ve belediye meclis üyeliklerinde de farklılık sözkonusu. Bu da birçok il ve ilçede gelecekte ciddi sorunlara sebeb olabilir.

Bu seçim sonuçları kimseyi tatmin etmeyecek. CHP seçimi ülke genelinde kaybetse de Ankara ve İstanbul’da seçimi kazanmış olması ile moral buldu.

Erdoğan 4,5 yıl seçim olmayacağını söylese de Kılıçdaroğlu rahat durmayacaktır."

Abdurrahman Dilipak-Yeni Akit

 

İSTANBUL NASIL KAYBEDİLDİ

“…Büyük ihtimalle sorunun nerelerden kaynaklandığına dair onlarca rapor konulacak masasına. Ama ben raporların içeriğinden çok, o raporları kimlerin hazırlayacağını merak ediyorum.
Eğer rapor hazırlayacak olanlar, yaşanan sorunların baş müsebbibleri ise…
Eğer rapor hazırlayacak olanlar İstanbul'un, Ankara’nın kaybedilmesine sebep olanlar ise…
Eğer rapor hazırlayanlar yalan yanlış anketlerle bugüne kadar Erdoğan’ı adaylar konusunda yanlış yönlendirenler ise…
Eğer rapor hazırlayanlar İstanbul'da Sayın Binali Yıldırım'ın, Ankara'da ise Sayın Mehmet Özhaseki'nin bu kötü duruma düşmesine neden olanlar ise...
Şimdiden geçmiş olsun diyebiliriz.

Cumhurbaşkanı bu sorunu aşmak için acı konuşan ama doğru konuşanlarla istişare etmeli. Millet, "Sesimizi duy" diye isyan ediyor. Cumhurbaşkanı'nın etrafında oluşturulan çemberi kırıp, milletin bizzat kendisiyle istişare etmesi gerekiyor.
Tek çıkış yolu bu!”

Süleyman Özışık-İnternethaber.com

 

YENİ SİYASİ TABLO

“Bu seçimin enleri oluştu.

AK Parti birinci parti oldu.

Cumhur ittifakı yüzde 52’nin üstünde kaldı.

MHP yüzde 7.31 oranında oy aldı. 12 ilde belediye başkanı çıkardı.

İYİ Parti yüzde 7.45 oranında oy aldı. Ancak sıfır çekti.

Bu seçimde AK Parti’nin de CHP’nin de MHP’nin de kendini başarılı gösterebileceği sonuçlar ortaya çıktı.

AK Parti birinci parti olma özelliğini korudu.

CHP 25 yıl sonra Ankara’yı kazandı, bu yazı yazıldığında ise İstanbul’da burun farkıyla öndeydi.

MHP ise belediye başkanlığı sayısını arttırdı.

CHP de olağanüstü kurultayın kapısını kapattı.

AK Parti-MHP ittifakına yüzde 52 destek verilmesi erken seçimin önünü kesti.

DSP ile Saadet Partisi hiçbir yerde kazanamadılar ama bazı yerlerin kaybettiren partileri oldular.

Bu listeyi daha fazla uzatmak istiyorum.

31 Mart yerel seçimleriyle yeni bir siyasi denge ortaya çıktı.”

Abdülakdir Selvi-Hürriyet

 

Sen üzülme ağlama BU GÜLÜN DİKENİDİR

“…24 Haziran’da da “Hadi ne yapacaksan yap, göreyim artık” dedikten sonra istedi ki 31 Mart yerel seçimlerinde karşısına tercih ettiği adaylarla çık. Kibirli parti yöneticilerine ve teşkilatlarına bir tokat aşk et. Hani metal yorgunluğu dedin ya, çok vardı onlardan. Bezgin Bekir tiplemesi gibi konforun bataklığında gezinen o yorgunlar yalnız değillerdi. Ama ne yazık ki partiye çöreklenen bürokrasi geçit vermedi buna. Kendini, arkadaşını, ekipdaşını aday gösterdi. Hak edenler vardı şüphesiz ama kazananların çoğu da zaten Erdoğan’ın hatırına kazandı. Aslına bakılırsa AK Parti ve MHP seçmeni insaflı bile davrandı. Türkiye genelinde verilen yüzde 51,63 “Senin dillendirdiğin Beka meselesini anladım” demektir. Yani seçmen başlıktaki gibi gülü yeniden uzattı ve “Bu güller ikimizin” dedi. Lâkin gül demetini öyle bir uzattı ki dikenleriyle kanattı pek çok yerden.

Ankara, İstanbul, Adana, Mersin, Kırşehir ve Kars’ı böyle okuyun ve anlayın...”

 Fuat Uğur-Türkiye

 

HER AÇIDAN

“İttifak’tan ziyade blok oylar dikkatimi çekti. Ortaya çıkan tablo, referandumdaki evet-hayır mevzilenmesine pek benziyor.  (Yüzde 51.74’lük blok ise bir istikrar’ı anlatıyor.)

…Kulak çekme, Akşener’in getirdiği şirin bir tabir... Yerine de oturdu galiba...

Öyle oturdu ki, seçmen, önce Akşener’in kulağını çekti... Bence iyi yaptı.

…İzmir’e karışmam ama bana “Ankara ve İstanbul sonuçlarını tek cümleyle yorumla” derseniz, çok kolay.

Cevap veriyorum:

- HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, ne kadar haklıymış meğer.

HDP oylarındaki kerameti anladınız mı şimdi?”

Rauf Tamer-Posta

 

HERKES KAZANDI, HERKES KAYBETTİ

“…Öyle bir sonuç ki, herkes kazananı, herkes kaybedeni. 
CHP oyunu gerçek anlamda arttıramadığı için kaybeden olurken, büyük kentlerin büyük bölümünü AK Parti’den aldığı için kazanan. CHP’nin bir de yan kazancı var. Bu seçimle beraber çok güçlü bir lider adayı da buldu. Bu da geleceğe dönük kârı oldu CHP’nin. 
Büyük kentlerin büyük bölümünü kaybeden, Ankara ve İstanbul’u 25 yıl sonra CHP’ye kaptıran AK Parti kaybeden ama Cumhur İttifakı olarak yüzde 50’nin üzerinde tutunmayı başardığı ve Beka meselesini seçmene kabul ettirmiş göründüğü için kazanan. 
İYİ Parti bu seçimde rüştünü ispat ettiği için kazanan ama hiçbir belediyeyi kazanamadığı için kaybeden. 
HDP, Güneydoğu’da kayıplar yaşadığı için kaybeden ama AK Parti’nin Batı’daki kayıplarında ciddi katkısı olduğu için kazanan. 
Ama galiba hiç kaybetmeden kazanan tek parti MHP.”

Fatih Altaylı-Haber Türk

 

SIFIR ÇEKEN PARTİ

“…MHP’den daha yüksek oy alıyor. 

MHP’nin yer aldığı ittifaktan daha kalabalık ve daha cazip (!) bir ittifaka dâhil oluyor. 

Üstelik arkasında FETÖ, Saadet ve HDP desteği var. 

Bu durumda, bazı Büyükşehir Belediye Başkanlıklarını kazanması (hadi daha “gerçekçi” olalım, külliyatlı miktarda il ve ilçede belediye başkanı çıkarması) beklenmez miydi? 

Hayır... Meral Akşener’in İP’i bir tek belediye başkanlığı bile kazanamıyor. 

Bir diğer ifadeyle, “sıfır çekiyor...”

Komünist Parti bile başkan çıkarıyor. Ama Meral Akşener’in İP’i çeyrek başkanlık bile çıkaramıyor. 

Hem “millet ittifakı”nın iki numaralı ortağı olacaksın, hem arkanda büyük bir destekçi kitle bulacaksın, hem de hiç başarılamayanı başarıp evine “puansız” döneceksin. 

Oradan birilerinin, “İki büyük ilde cumhur ittifakına kaybettirdiler... Daha ne başarısından söz ediyorsun?” diye fısıldadığını duyar gibiyim. 

Ben de bunu söylemeye çalışıyorum işte... 

İP, “kurdurulmuş” bir partidir ve görece  “başarılıdır...”

Ahmet Kekeç-Star

 

ALMA MANSUR'UN AHINI ÇIKAR YAVAŞ YAVAŞ…

“…Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli miting alanlarında Millet İttifakı'nın ortakları CHP ve İYİ Parti'ye tarihte görülmemiş şekilde hücum ettiler.

Mazlum duruma düşürdüler…

Hele hele "mal bulmuş mağribi" gibi yine Türk Dil Kurumu'na göre "büyük bir zenginliğe kavuşmuşçasına aşırı sevinç ve coşku ile" Millet İttifakı'nın adayı Mansur Yavaş'ı, sabıkalı bir sapığın kurduğu kumpas ile resmen mağdur duruma düşürdüler.

Ve işte sağduyulu büyük Türk milleti 31 Mart yerel seçimde "alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste" sözünü gerçek kıldı.

Alma Mansur'un ahını çıkar Yavaş Yavaş…”

Orhan Uğuroğlu-Yeniçağ

 

UZLAŞMA ZAMANI

“…İstanbul’u kazanmak Türkiye’yi kazanmaktır” deyişi, şimdi Ekrem İmamoğlu adlı bir genç başkanla hayata geçecek. İmamoğlu, yeni döneme özgü bir siyasetçi. Görebildiğimiz kadarıyla, insanlarla eşit iletişim kurabilen, uzlaşmayı bilen, mantıklı, gösterişsiz, hakkını arayan, işini yapan, kürsülerden nutuk atmaya değil hayatın içinde olmaya, kente değer katmaya önem veren bir siyasi profil çiziyor.

Peki “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’, bundan sonra hangi yönde ilerleyebilir?

Denge ve denetim mekanizmalarının yetersizliği... Basın ve ifade özgürlüğü alanındaki daralmışlık, modern dünyayla kopma noktasına gelen ilişkiler...

Sokaktaki ekonomik durgunluk, işsizlik ve sıkıntı... Bütün bunlar, nasıl aşılabilir? 1 Nisan 2019 itibariyla, her şey yeniden konuşulup tartışılabilir mi? Türkiye'nin enerjisi, yeni bir yönelimi de içinde barındırıyor.

Artık, farklı bir potansiyel açığa çıkacak.”

Oral Çalışlar-Posta

 

KİM NE KAZANDI, NE KAYBETTİ?

“…Görünen o ki, AK Parti açısından sonuçlar pek çok bakımdan tahlil edilmeye muhtaç. Değerlendirmenin temelinde neyin olması gerektiğini sayın Cumhurbaşkanı ifade etti; ‘Millette hata aramayacağımıza göre nerede yanlış yaptık, nereyi eksik bıraktık diye kendimize sorup, kendimizi sorgulayacağız..’ Sürecin Türkiye’yi yönetme sorumluluğunu üstlenmiş partinin kendi yol haritasını belirlemesi bakımından büyük önem taşıdığı açık. Hem ekonomik reformlar ve acil gündem bakımından hem de başkanlık rejimine geçilmesi sonrası ihtiyaç olarak gündeme gelen uyum yasaları ve demokratik reformların tamamlanması bakımından bu sürecin objektif ölçülerle değerlendirilip geçilmesi önemli.

Dolayısıyla her partinin ‘Biz kazandık’ demesi kamuoyuna dönük algı operasyonu olmaktan öte kıymete sahip değil. Gerçek ölçü sayısal tablolara dayalı hakiki siyasi analizin çıkaracağı tablo..”

Avni Özgürel-Yeni Birlik

 

AK PARTİNİN SİGORTASI

“…Şuncağızı tartışamayız: Bir önceki seçimde aldığı oyları koruması AK Parti'nin zaferidir.
Üstelik...

Onca yıl iktidarda olmanın doğal "yıpranmışlığına" ve son dönemdeki "ekonomik daralmaya" rağmen.

Ayrıca...
Ağrı'dan Şırnak'a kadar doğuda elde edilen başarıyla da Türkiye'nin parçalanması üzerine planlar yapanlara çok güçlü mesaj verilmiştir.
Sayın Erdoğan da balkon konuşmasında bunun altını çizmiştir: "Beka meselesi konusundaki hassasiyetimize sahip çıkan tüm vatandaşlarıma, özellikle de Kürt kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum..."

Salih Tuna-Sabah

 

25 SENELİK GECE...

“Oturuyorum, olmuyor.
Ayağa kalkıyorum, olmuyor.
Nasıl seviniyorduk biz yahu?

Güya televizyon karşısındayım, koltukta.
Ruhum fırlamış caddeye, koşturuyor.
Kalbim yerinden fırlayacak sanki.
Oturduğum yerde nefes nefeseyim.

Müzik yok.
Göbek attığımı hissediyorum iyi mi.
Hem içim içime sığmıyor, coşkuluyum, hem neşeli şarkılar geçiyor zihnimden ama, büyüsü bozulmasın diye korkuyorum…
Haykıra haykıra sessizim.
Keyiften huzursuzum.”

Yılmaz Özdil-Sözcü

 

HDP İLE İP BU SEÇİMİN EN KAYBEDENİ

Karmakarışık ittifakın HDP ve İyi Parti (İP) açısından son derece dramatik yönlerinin olduğunu da söylemeliyim. İp hiçbir varlık gösteremedi. Oyları CHP’ye ve HDP’ye payanda oldu. O kadar. Önümüzdeki süreçte İP’in parlamento aritmetiğinde de değişimin olacağına inanıyorum.

HDP ise yerel seçimde 4,22 gibi bir oy alabildi. Terörün ürkütücü yüzünün baskın olduğu dönemlerde blok oylarla bölgede etkili olmuştu bu sefer Ağrı örneğinde, Şırnak örneğinde, Bitlis, Bingöl, Muş örneğinde olduğu gibi eridi. Kürt seçmenler HDP’ye büyük bir ders verdi.”

Hasan Öztürk-Yeni Şafak

 

SEÇİMİN KAYBEDENİ CUMHUR İTTİFAKI

“Cumhur nasıl kazandı, neyi kazandı?
Zafer (!)” nedir, nereden kaynaklanmıştır?
O konularda bilgi yok!
Sadece oy oranlarına bakalım, bu seçimin zafer olup olmadığını somut rakamlarla görelim.
24 Haziran 2018 seçimlerinde AKP-MHP ikilisinin oy oranı yüzde 53.7.
Önceki gece yapılan seçimde aynı ikilinin oy oranı ise yüzde 51.6
Demek ki ortakların toplam oy oranında yüzde 2.1 düşme var ve neresinden baksanız milyonlarca oy demektir.
O halde bu rakamlara bakıp “Cumhur’un zaferi” demek çok basit bir yutturmaca taktiğidir.” Emin Çölaşan-Sözcü

 

31 MART’TA TÜRKİYE NEYİ BAŞARDI?

“..Cumartesi günkü yazımda 31 Mart ile 42. seçimimizi yapacağımızı ve milletin her seçimde her zaman demokrasimizi güçlendirdiğini ifade etmiştim. Bir AK Partili olarak bunu, her durumda benim partimin veya benim meşrebimin yarışı önce kazanması şeklinde yorumlamıyordum tabii ki. Nitekim Cumhur İttifakı ülke genelinde yüzde 52 ile muazzam bir başarı elde etmiş olsa da, kaybettiği iller ve ilçeler noktasında da seçmenimiz mutlaka en doğru kararı vermiştir.

Demokrasi toplam kazanımlı harika bir oyundur.” 

Markar Esayan-Akşam


OLANDA HAYIR VARDIR

>Genel seçimlerde resmen işleyen, yerel seçimlerde hukuki altyapısı kurulmamış olsa da partiler arası işbirlikleri ile ilk kez denenen "İttifak Modeli" artık kurumsallaştı.

>İttifakların, zıt uçları bile bir çatı altında toplayabileceği, bilhassa muhalefetteki partilerin ortak çıkarlar etrafında organize edilebileceği görüldü.

>Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, mutlak güvenoyu alırken, Cumhur İttifakı da sandığa ağırlığını koydu.
>Seçmen, AK Parti-MHP blokuna karşı, siyasi dengeleri değiştirecek tavır sergilemek bir yana erken seçim senaryosunu da gündemden çıkararak, yapısal işlere odaklanılmasını istedi.
>Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, "beka vurgusu" Güneydoğu'da yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarda karşılık buldu. Terör siyaseti aktörlerinin taban kaybı hızlandı.
Lakin "kimlik" üzerinden biçimlenmiş Kürt vatandaşların batı ve güney illerindeki tercihleri Ankara, İstanbul, Mersin, Adana gibi şehirlerde dikkatle ele alınması gereken sonuçlar doğurdu.
>Ekonomiye çekilen dış operasyonlar ile içeride zinde pozisyon alan piyasa ajanları; sade vatandaşın günlük hayatında doğrudan hissettiği mali hasarlara sebebiyet verdi.
Seçmen, huzursuzluğunu gizlemedi ama kırılganlıkları giderme iradesinin Cumhurbaşkanı'nda olduğunu da tescilledi. Böylece 2023'e kadar uzanan fırsat penceresini açtı.”

Okan Müderrisoğlu-Sabah

 

ÇOK ŞÜKÜR DİMDİK AYAKTAYIZ

“31 Mart günü Türkiye’nin manevi gücünün dünyaya gösterildiği gündür.

Dindarı, dinsizi, farklı inançtan olanlarıyla Kürdü, Türkü hepimiz komşularımızla gidip oylarımızı özgürce verdik ve istediğimizi söyleyip istemediğimizi de dinledik ve dünya gördü ki Atatürk’ün kurduğu bu cumhuriyetin temelleri aslında çok sağlam.

Büyük bir sınav verdik önceki gün. Bu ülkeyi yıllardır yönetmekte olan iktidar sonucu büyük olgunlukla karşıladı muhalefet de aynen öyle.

Sorunlarla bunalmış olan bizler bazen elimizdeki bu kıymeti, bu muhteşem ülkenin güzelliğini unutabiliyoruz.”

Serdar Turgut-Haber Türk

 

Etiketler :