Selman S. Akyüz

Selman S. Akyüz

Konyaspor’un dönüşünün beş nedeni

Konyaspor’un dönüşünün beş nedeni


Konyaspor, Bolu deplasmanından galibiyetle döndü. Geriye bakıyorum, ikinci yarının 13 haftası geride kalmış. Çanakkale Dardanelspor ve Kocaelispor maçlarını bir kenara bırakırsak ilk kez böyle kazandı. İlk kez deplasmanda güçlü bir rakibini yendi. Futbolcular ilk kez maçından başından sonuna kadar kazanmayı istedi.

 

Konyaspor’un gerçek bir futbol takımı gibi oynayıp galibiyeti hak ettiğinin bir delili de Boluspor taraftarının yeşil beyazlı oyuncuları maç sonunda tribünlere çağırmasıdır.

 

Gelelim diğer kazanma nedenlerine…

 

Neden bir: Ziya Doğan, Ferdi hariç sahaya doğru ilk on biri çıkardı. “Gol attı, takımı kurtardı, daha ne istiyorsun” demeyin sakın. Golü nasıl attığını herkes gördü. Erdal topa vururken 10 metre geride pozisyonu izliyordu. Erdal ve Bolu defansına dua etsin. Zaten bu maç öncesi fazlasıyla dua etmiş olmalı yoksa o golü atamaz, golden sonra çimleri öpmezdi.

 

Neden iki: Yusuf Kurtuluş’un kadro dışı bırakılması… Sezon başından bu yana toplasanız 5 maç düzgün oynamış bir oyuncunun haftalarca hak etmeden o formayı giymesi, bütün futbolcuların motivasyonunu bozarken saha içinde de oyun anlayışına zarar veriyordu. Hak etmediği formayı yere atıp Konyaspor’a büyük bir iyilik yaptı. Yönetim süresiz kadro dışı bırakarak çok doğru bir karar verdi. Orta sahada Abdülvahit ve Zafer ikilisinin neler yaptığını, takımı nasıl hücuma çıkardıklarını ya da rahatlattıklarını, yine, herkes gördü.

 

Neden üç: Ziya Doğan takımı artık tam anlamıyla eline aldı. Hala yapması gereken küçük müdahaleler var. Ama yöneticilere “merak etmeyin, Konyaspor bu saatten sonra benim namusumdur” diyen Doğan, tecrübesini hissettirmeye başladı. Geçen hafta basın toplantısında “takım her şeyin sonuymuş gibi oynuyor. Bunu çözeceğim” derken diğer teknik direktörler gibi boşa konuşmadığını gösterdi. Ferdi konusundaki ısrarı belki şu an için haklı görünüyor olabilir ama O ve Yusuf gibi hak etmeden forma giyenlerle ilgili bundan sonra bulunacağı tasarruflar hem Ziya Doğan hem de Konyaspor’un performansını direkt etkileyecek.

 

Neden dört: Futbolda motivasyonun büyük etkisi var. Bu takım gol yollarında büyük sorun yaşasa da bugüne kadar alınan “berbat” sonuçların en önemli sebebi özgüven kaybıydı. Bolu maçındaki oyuncular tüm Konya’ya “kendimizi bulduk” mesajını verdiler.

 

Neden beş: Bir Ziya Doğan hikayesi:  Ziya Doğan başkasının işine karışmaz, kendi işine de karıştırmaz. Bunu belki bu şehirde en iyi bilenlerden biri ben olabilirim. Etrafta olup bitenlere, basında yazanlara, yönetimdeki çalkantılara, dedikodulara kulağını tıkar ve sadece işini yapar. 9 yıl önce Konyaspor’a geldiğinde kendisini canlı yayına çağırdım. Sıkı Konyasporlu Ali Tolgay ile birlikte geldi. Programda bir de taraftar konuk vardı. Ekstra play oflar öncesi şehirde hava çok gergindi. Canlı yayında taraftarla ile ilgili bazı sözler sarf edildi. Yaklaşık 20 dakika sonra stüdyomuzu fanatik taraftarlar ziyarete geldi. Ortalık birden karıştı. Ali Tolgay büyük bir kavgayı önledi. O sırada gözüm Ziya Doğan’ı aradı. Eline suyunu almış ve uzak bir köşede oturuyordu. Yanına gittiğimde, son derece soğukkanlı bir ifadeyle “benim böyle şeylerle işim olmaz” deyince hayli şaşırmıştım.

 

Konyaspor, o zaman süper lige çıkamadı. Yanılmıyorsam Altay’a elenmişti.

 

Buca’nın süper lige çıkacağı bir ligde Konyaspor için bu kadar iyi şeyi alt alta koyup yazmak bile zul geliyor ama umut dünyası ne yaparsınız?

 

Umarım tarih tekerrür etmez.

Önceki ve Sonraki Yazılar